151 Gökte başka bir alâmet gördüm. Muazzam, hayret verici bir alâmetti. Son yedi belâyı taşıyan yedi melek vardı. Bunlar son belâlardı, çünkü Allah’ın öfkesi bu belâlarla tamamlanıyordu. 2 Ateşle karışık sanki camdan bir deniz gördüm. Canavara, heykeline ve adını temsil eden sayıya galip gelenler bu camdan denizin üzerinde durmuşlardı. Ellerinde Allah’ın verdiği lirler vardı. 3 Allah’ın kulu olan Musa’nın ve Kuzu’nun ezgisini söylüyorlardı: “Kadir Rab Allah, Senin işlerin muazzam ve hayret vericidir. Ey milletlerin Hâkimi, Senin yolların doğru ve adildir. 4 Senden kim korkmaz, ismini kim ululamaz, ya Rab? Çünkü mukaddes olan yalnız sensin. Bütün milletler gelip sana secde edecekler. Çünkü adaletle hüküm verdiğini gösterdin.” 5 Bundan sonra Şahitlik Çadırı’nın, yani semavî mabedin açıldığını gördüm. 6 Yedi belâyı taşıyan yedi melek mabetten çıktılar. Temiz, parlak keten elbiseler giymiş, göğüslerine altın kuşaklar sarmışlardı. 7 Dört mahlûktan biri yedi meleğe yedi altın tas verdi. Taslar ebetler ebedince var olan Allah’ın öfkesiyle doluydu. 8 Mabet, Allah’ın ihtişamından ve kudretinden dolayı dumanla doldu. Yedi meleğin yedi belâsı sona erene kadar kimse mabede giremedi. İncil — Halk Dilinde İncil