471 EY sen, ere varmamış Babil kızı, aşağı in de toprakta otur; ey Kildanîler kızı, taht yok, yere otur; çünkü artık sana nazik ve nazlı demiyecekler. 2 İki değirmen taşı al da un övüt; peçeni aç, eteği kaldır, baldırı aç, ırmaklardan geç. 3 Çıplaklığın açılacak, evet, aybın görülecek, ben öç alacağım, ve kimseyi esirgemiyeceğim. 4 Kurtarıcımız, orduların RABBİ onun ismidir, İsrailin Kuddûsu! 5 Ey Kildanîlerin kızı, sessiz otur, ve karanlığa gir; çünkü artık sana, Ülkeler kıraliçası demiyeckler. 6 Kavmıma öfkelendim, mirasımı murdar ettim; ve onları senin eline verdim; sen onlara merhamet etmedin; yaşlının üzerinde boyunduruğunu çok ağır ettin. 7 Ve sen: Ebediyen kıraliça olacağım, dedin; o kadar ki, bu şeyleri aklına getirmedin, ve bunun sonunu düşünmedin. 8 Ey zevk düşkünü, sen ki, emniyette oturuyorsun, ve yüreğinde: Ben varım, ve benden başkası yok; dul oturmıyacağım, evlât acısı görmiyeceğim, diyorsun, şimdi bunu dinle: 9 Evlât acısı ve dulluk, bunların ikisi de, birden, bir günde senin başına gelecekler; afsunculukların çok, büyücülüklerin bol olduğu halde tam olarak senin başına gelecekler. 10 Çünkü kendi şerirliğine güvendin: Gören yok, dedin; hikmetin ve bilgin seni şaşırttı; ve kendi yüreğinde: Ben varım, ve benden başkası yok, dedin. 11 Bundan ötürü başına belâ gelecek; onun ne vakit doğacağını bilmiyeceksin, başına felâket düşecek; onu atamıyacaksın; ve bilmediğin harabiyet ansızın senin üzerine gelecek. 12 Çocukluğundan beri emek verdiğin büyülerinle, ve bol afsunlarınla şimdi dur; belki faide görebilirsin, belki galebe çalarsın. 13 Aldığın öğütlerin çokluğundan yoruldun; müneccimler, yıldızlara bakanlar, ay başlarında ne olacağını bildirenler, şimdi kalksınlar da başına gelecek şeylerden seni kurtarsınlar. 14 İşte, onlar anız gibi olacaklar; onları ateş yakacak; alevlerin elinden canlarını kurtarmıyacaklar; bu ateş ne ısınmak için kor, ne de karşısında oturulacak ateş olmıyacak. 15 Emek verdiğin şeylerin böyle olacak; çocukluğundan beri seninle alış veriş edenlerden herkes kendi vatanı yolunda avare olacak; seni kurtaran olmıyacak. İncil — Kitab-ı Mukaddes