51 İsa, Genesaret Denizi'nin kıyısında duruyordu. Topluluk Tanrı Sözü'nü dinlemek için O'nun çevresine toplanmıştı. 2 İsa deniz kıyısında duran iki tekne gördü. Balıkçılar tekneleri bırakmış, ağları yıkıyorlardı. 3 İsa teknelerden birine, Simon'unkine bindi ona kıyıdan biraz açılmasını buyurdu. Oturup teknenin içinden topluluğa öğretmeye başladı. 4 Konuşmasını sona erdirince Simon'a, "Engine açılın, balık avlamak için ağlarınızı indirin"dedi. 5 Simon, "Yetkili yönetmen , tüm gece boyunca çabaladık, hiçbir şey tutamadık" diye yanıtladı. "Ama senin sözünü dinleyip ağları indireceğim." 6 Bunu yaptıklarında pek çok balık tuttular. Öyle bol ki, ağları yırtılmaya başladı. 7 Gelip kendilerine yardım etsinler diye öbür teknedeki ortaklarına işaret ettiler. Onlar gelince her iki tekneyi de tıklım tıklım balıkla doldurdular. Neredeyse tekneler batacaktı. 8 Simon Petros bunu görünce İsa'nın ayaklarına kapandı, "Benden uzak dur, ya Rab!" dedi. "Çünkü ben günahlı biriyim." 9 Tuttukları balıkların bolluğuna Petros da, onunla birlikte bulunanların tümü de şaştı kaldı. 10 Zebedi'nin oğulları Yakup'la Yuhanna da -bunlar Simon'un iş arkadaşlarıydı- şaşkınlık içindeydi. İsa Simon'a, "Korkma"dedi. "Bundan böyle insanları tutacaksın." 11 Tekneleri kıyıya çektiler. Her şeyi bırakıp O'nun ardı sıra gittiler. 12 İsa kasabalardan birindeydi ki, bedeni tepeden tırnağa cüzamla kaplı bir adam geldi; İsa'yı görünce yüzüstü yere kapanıp dileğini açıkladı: "Ya Rab, istersen beni pak kılabilirsin!" 13 İsa elini uzatıp ona dokundu, "İstiyorum, pak kılınasın"dedi. O anda cüzam adamdan gitti. 14 İsa bunu kimseye anlatmamasını buyurarak, "Ama git, kendini rahibe göster"dedi. "Pak kılındığına ilişkin onlara tanıklıkta bulunmak için Musa'nın buyurduğu sunuyu sun." 15 Yine de, İsa'ya ilişkin haber hızla yayılıyordu. O'nu dinlemek, hastalıklarından kurtulup sağlığa kavuşmak amacıyla büyük halk kitleleri toplanıyordu. 16 İsa ise ırak yerlere çekilip dua ediyordu. 17 Günlerden bir gün İsa öğretirken bazı Ferisiler'le hukuk doktorları orada oturmaktaydı. Bunlar Galile'nin her kasabasından, Yahudiye'den, Yeruşalim'den kalkıp gelmişlerdi. Rab'bin iyileştirme gücü İsa'daydı. 18 Derken adamlar yatakta bir inmeli getirdiler. Amaçları onu içeri sokup İsa'nın önüne koymaktı. 19 Ama kalabalıktan ötürü onu içeriye sokacak bir köşe bulamadılar. Evin damına çıkıp kiremitler arasından adamı yatağıyla birlikte tam İsa'nın önüne sarkıttılar. 20 İsa onların imanını görünce inmeliye, "Ey adam günahların sana bağışlandı"dedi. 21 Dinsel yorumcularla Ferisiler, "Sövgü sözleri söyleyen bu adam da kim?" diye tartışıyorlardı. "Tanrı'dan başka kim günahları bağışlayabilir?" 22 İsa onların neye kafa yorduklarını bildiğinden, "Niçin içinizden kafa patlatıyorsunuz?"dedi. 23 "Hangisi daha kolaydır, 'Günahların sana bağışlandı' demek mi, yoksa, 'Kalk yürü' demek mi? 24 Öyleyse, İnsanoğlu'nun yeryüzünde günahları bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz gerekir.."Ardından İsa inmeliye döndü: "Sana diyorum kalk, yatağını kaldır ve evine git." 25 Adam hemen onların gözü önünde ayağa kalktı, yattığı yatağı kaldırdı, Tanrı'yı yücelterek evine gitti. 26 Hepsi de şaşkına döndü Tanrı'yı yüceltti; korkuyla dolup, "Bugün hiç duyulmadık şeyler gördük" dediler. 27 Bu olayın ardından İsa oradan ayrıldı. Gümrük vergisi toplayan Levi adında birini gümrük yerinde otururken gördü. Ona, "Ardım sıra gel"dedi. 28 O da her şeyi bırakıp kalktı, İsa'nın ardı sıra gitti. 29 Levi evinde O'na parlak bir şölen düzenledi. Gümrük vergisi toplayanlarla başka insanlardan oluşan büyük bir topluluk onlarla birlikte sofrada oturuyordu. 30 Ferisiler'le onların dinsel yorumcuları İsa'nın öğrencilerine söylenmeye koyuldu: "Niçin gümrük vergisi toplayanlarla ve günahlılarla birlikte yiyip içiyorsunuz?" 31 İsa, "Sağlıklılara değil, hastalara doktor gerekir"diye yanıtladı. 32 "Ben doğru kişileri değil, günahlıları günahtan dönmeye çağırmak için geldim." 33 İsa'ya karşı mırıldandılar: "Yahya'nın öğrencileri sık sık oruç tutuyor, dua ediyorlar. Ferisiler'in öğrencileri de öyle. Ama senin öğrencilerin yiyip içiyor." 34 İsa onları yanıtladı: "Güvey kendileriyle birlikteyken, yakınlarına oruç tutturabilir misiniz? 35 Ama güveyin onlardan alınacağı günler gelecek; işte o zaman, o günler oruç tutacaklar." 36 İsa onlara simgesel bir öykü anlattı: "Kuşkusuz, hiç kimse yeni bir giysiden bir parça koparıp eski giysiye yamamaz. Çünkü böyle yaparsa, hem yeni giysiyi yırtmış olur, hem de yeni giysiden kesilen parça eskisinde yakışık almaz. 37 Ne de yeni şarabı eski tulumlara koyarlar. Çünkü koyarlarsa yeni şarap tulumları parçalar. Hem şarap dökülür, hem de tulumlar parçalanır. 38 Hayır, yeni şarap yeni tulumlara koyulmalı. 39 Eskisini içen hiç kimse yeniyi aramaz. Kuşkusuz, 'Eskisi yeğdir' der."
İncil — Thomas Cosmades