61-2 Bunun için, ölü işlerden tövbe etmenin ve Tanrı’ya inanmanın temelini, vaftizler, elle kutsama, ölülerin dirilişi ve sonsuz yargıyla ilgili öğretinin temelini yeni baştan atmadan Mesih’le ilgili ilk öğretileri aşarak yetkinliğe doğru ilerleyelim. 3 Tanrı izin verirse, bunu yapacağız.
4-6 Bir kez aydınlatılmış, göksel armağanı tatmış ve Kutsal Ruh’a ortak edilmiş, Tanrı sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini tatmış oldukları halde yoldan sapanları yeniden tövbe edecek duruma getirmeye olanak yoktur. Çünkü onlar Tanrı’nın Oğlu’nu adeta yeniden çarmıha geriyor, herkesin önünde aşağılıyorlar. 7 Üzerine sık sık yağan yağmuru emen ve kimler için işleniyorsa onlara yararlı bitkiler üreten toprağı Tanrı bereketli kılar. 8 Ama dikenli bitki, devedikeni üreten toprak yararsızdır; lanetlenmeye yakındır, sonu yanmaktır.
9 Size gelince, sevgili kardeşler, böyle konuştuğumuz halde, durumunuzun daha iyi olduğuna, kurtuluşa uygun düştüğüne eminiz. 10 Tanrı adaletsiz değildir; emeğinizi ve kutsallara hizmet etmiş olarak ve etmeye devam ederek O’nun adına gösterdiğiniz sevgiyi unutmaz. 11 Umudunuzdan doğan tam güvenceye kavuşmanız için her birinizin sona dek aynı gayreti göstermesini diliyoruz. 12 Tembel olmamanızı, vaat edilenleri iman ve sabır aracılığıyla miras alanların örneğine uymanızı istiyoruz.

Tanrı’nın Vaadi

13 Tanrı’nın Vaadi Tanrı İbrahim’e vaatte bulunduğu zaman, üzerine ant içecek daha üstün biri olmadığı için kendi üzerine ant içerek şöyle dedi:
14 “Seni kutsadıkça kutsayacağım,
Soyunu çoğalttıkça çoğaltacağım.”
15 Böylece İbrahim sabırla dayanarak vaade erişti.
16 İnsanlar kendilerinden üstün biri üzerine ant içerler. Onlar için ant, söyleneni doğrular ve her tartışmayı sona erdirir. 17 Tanrı da amacının değişmezliğini vaadin mirasçılarına daha açıkça belirtmek istediği için vaadini antla pekiştirdi. 18 Öyle ki, önümüze konan umuda tutunmak için Tanrı’ya sığınan bizler, Tanrı’nın yalan söylemesi olanaksız olan bu iki değişmez şey aracılığıyla büyük cesaret bulalım. 19 Canlarımız için gemi demiri gibi sağlam ve güvenilir olan bu umut, perdenin arkasındaki iç bölmeye geçer. 20 Melkisedek düzeni uyarınca sonsuza dek başkâhin olan İsa oraya uğrumuza öncü olarak girdi.

Kâhin Melkisedek

71 Kâhin Melkisedek Bu Melkisedek, Şalem Kralı ve yüce Tanrı’nın kâhiniydi. Kralları bozguna uğratmaktan dönen İbrahim’i karşılamış ve onu kutsamıştı. 2 İbrahim de ona her şeyin ondalığını verdi. Melkisedek, adının anlamına göre, önce “Doğruluk Kralı” dır; sonra da “Şalem Kralı”, yani “Esenlik Kralı” dır. 3 Babasız, annesizdir; soyağacı yoktur. Ne günlerinin başlangıcı, ne yaşamının sonu vardır. Tanrı’nın Oğlu gibi sonsuza dek kâhin kalacaktır.
4 Bakın, büyük ata İbrahim’in ganimetten ondalık verdiği bu adam ne kadar büyüktür! 5 Levioğulları’ndan olup kâhinlik görevini üstlenenlere Kutsal Yasa uyarınca halktan, yani İbrahim’in soyundan oldukları halde, kardeşlerinden ondalık almaları buyrulmuştur. 6 Melkisedek ise Levili kâhinlerin soyundan olmadığı halde, vaatleri alan İbrahim’den ondalık kabul etmiş ve onu kutsamıştır. 7 Hiç kuşkusuz, kutsayan kutsanandan üstündür. 8 Birinde ölümlü insanlar ondalık alıyor, ötekinde yaşadığına tanıklık edilen biri alıyor. 9 Ondalık alan Levi bile İbrahim aracılığıyla ondalık vermiştir denebilir. 10 Çünkü Melkisedek İbrahim’i karşıladığı zaman, Levi hâlâ atasının bedenindeydi.

Yeni Kâhinlik Düzeni

11 Yeni Kâhinlik Düzeni Eğer Levililer’in kâhinliği aracılığıyla yetkinliğe erişilebilseydi –nitekim Kutsal Yasa bu kâhinliği öngörerek halka verildi– Harun düzenine göre değil de, Melkisedek düzenine göre başka bir kâhinin gelmesinden söz etmeye ne gerek kalırdı? 12 Çünkü kâhinlik değişince, Yasa da zorunlu olarak değişir. 13 Kendisinden böyle söz edilen kişi başka bir oymaktandır. Bu oymaktan hiç kimse sunakta hizmet etmemiştir. 14 Rabbimiz’in Yahuda oymağından geldiği açıktır. Musa bu oymaktan söz ederken kâhinlere ilişkin bir şey söylemedi. 15 Melkisedek benzeri başka bir kâhin ortaya çıktığından, bu söylediğimiz artık daha da açıktır. 16 O, Yasa’nın soyla ilgili önkoşuluna göre değil, yok edilemez bir yaşamın gücüne göre kâhin olmuştur. 17 Çünkü,
“Melkisedek düzeni uyarınca
Sen sonsuza dek kâhinsin” diye tanıklık ediliyor.
18 Önceki buyruk, zayıflığı ve yararsızlığı nedeniyle geçersiz kılındı. 19 Çünkü Yasa hiçbir şeyi yetkinleştiremedi. Bunun yerine, aracılığıyla Tanrı’ya yaklaştığımız daha sağlam bir umut verildi. 20 Bu da antsız olmadı. Öbürleri ant içilmeden kâhin olmuşlardı. 21 Ama O kendisine,
“Rab ant içti, kararından dönmez,
Sen sonsuza dek kâhinsin” diyen Tanrı’nın andıyla kâhin oldu.
22 Böylece İsa daha iyi bir antlaşmanın kefili olmuştur. 23 Önceki düzende çok sayıda kâhin görev aldı. Çünkü ölüm, görevlerini sürdürmelerini engelliyordu. 24 Ama İsa sonsuza dek yaşadığı için kâhinliği süreklidir. 25 Bu nedenle O’nun aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşanları tümüyle kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara aracılık etmek için hep yaşamaktadır.

Yeni Bir Antlaşmanın Başkâhini

26 Yeni Bir Antlaşmanın Başkâhini Böyle bir başkâhinimiz –kutsal, suçsuz, lekesiz, günahkârlardan ayrılmış, göklerden daha yücelere çıkarılmış bir başkâhinimiz– olması uygundur. 27 O, öbür başkâhinler gibi her gün önce kendi günahları, sonra da halkın günahları için kurbanlar sunmak zorunda değildir. Çünkü kendini sunmakla bunu ilk ve son kez yaptı. 28 Kutsal Yasa, zayıflıkları olan insanları başkâhin atamaktadır. Ama Yasa’dan sonra gelen ant sözü, sonsuza dek yetkin kılınmış olan Oğul’u başkâhin atamıştır.
İncil — Yeni Çeviri 2009