Sunuş

11 Sunuş
Davut oğlu İsrail Kralı Süleyman’ın özdeyişleri:
2 Bu özdeyişler, bilgeliğe ve terbiyeye ulaşmak,
Akıllıca sözleri anlamak,
3 Başarıya götüren terbiyeyi edinip
Doğru, haklı ve adil olanı yapmak,
4 Saf kişiyi ihtiyatlı,
Genç adamı bilgili ve sağgörülü kılmak içindir.

Ayartmalardan Kaç

5-6 Özdeyişlerle benzetmeleri,
Bilgelerin sözleriyle bilmecelerini anlamak için
Bilge kişi dinlesin ve kavrayışını artırsın,
Akıllı kişi yaşam hüneri kazansın.
Ayartmalardan Kaç
7 RAB korkusudur bilginin temeli.
Ahmaklarsa bilgeliği ve terbiyeyi küçümser.
8 Oğlum, babanın uyarılarına kulak ver,
Annenin öğrettiklerinden ayrılma.
9 Çünkü bunlar başın için sevimli bir çelenk,
Boynun için gerdanlık olacaktır.
10 Oğlum, seni ayartmaya çalışan günahkârlara teslim olma.
11 Şöyle diyebilirler:
“Bizimle gel,
Adam öldürmek için pusuya yatalım,
Zevk uğruna masum kişileri tuzağa düşürelim.
12 Onları ölüler diyarı gibi diri diri,
Ölüm çukuruna inenler gibi
Bütünüyle yutalım.
13 Bir sürü değerli mal ele geçirir,
Evlerimizi ganimetle doldururuz.
14 Gel, sen de bize katıl,
Tek bir kesemiz olacak.”
15 Oğlum, böyleleriyle gitme,
Onların tuttuğu yoldan uzak dur.
16 Çünkü ayakları kötülüğe koşar,
Çekinmeden kan dökerler.
17 Kuşların gözü önünde ağ sermek boşunadır.
18 Başkasına pusu kuran kendi kurduğu pusuya düşer.
Yalnız kendi canıdır tuzağa düşürdüğü.

Bilgeliğin Sesini Dinle

19 Haksız kazanca düşkün olanların sonu böyledir.
Bu düşkünlük onları canlarından eder.
Bilgeliğin Sesini Dinle
20 Bilgelik dışarıda yüksek sesle haykırıyor,
Meydanlarda sesleniyor.
21 Kalabalık sokak başlarında bağırıyor,
Kentin giriş kapılarında sözlerini duyuruyor:
22 “Ey budalalar, budalalığı ne zamana dek seveceksiniz?
Alaycılar ne zamana dek alay etmekten zevk alacak?
Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek?
23 Uyardığımda yola gelin, o zaman size yüreğimi açar,
Sözlerimi anlamanıza yardım ederim.
24 Ama sizi çağırdığım zaman beni reddettiniz.
Elimi uzattım, umursayan olmadı.
25 Duymazlıktan geldiniz bütün öğütlerimi,
Uyarılarımı duymak istemediniz.
26-27 Bu yüzden ben de felaketinize sevineceğim.
Belaya uğradığınızda,
Bela üzerinize bir fırtına gibi geldiğinde,
Bir kasırga gibi geldiğinde felaketiniz,
Sıkıntıya, kaygıya düştüğünüzde,
Sizinle alay edeceğim.
28 O zaman beni çağıracaksınız,
Ama yanıtlamayacağım.
Var gücünüzle arayacaksınız beni,
Ama bulamayacaksınız.
29 Çünkü bilgiden nefret ettiniz.
RAB’den korkmayı reddettiniz.
30 Öğütlerimi istemediniz,
Uyarılarımın tümünü küçümsediniz.
31 Bu nedenle tuttuğunuz yolun meyvesini yiyeceksiniz,
Kendi düzenbazlığınıza doyacaksınız.
32 Bön adamlar dönekliklerinin kurbanı olacak.
Akılsızlar kaygısızlıklarının içinde yok olup gidecek.
33 Ama beni dinleyen güvenlik içinde yaşayacak,
Kötülükten korkmayacak, huzur bulacak.”

Bilgeliğin Yararları

21-2 Bilgeliğin Yararları
Oğlum, bilgeliğe kulak verip
Yürekten akla yönelerek
Sözlerimi kabul eder,
Buyruklarımı aklında tutarsan,
3 Evet, aklı çağırır,
Ona gönülden seslenirsen,
4 Gümüş ararcasına onu ararsan,
Onu ararsan define arar gibi,
5 RAB korkusunu anlar
Ve Tanrı’yı yakından tanırsın.
6 Çünkü bilgeliğin kaynağı RAB’dir.
O’nun ağzından bilgi ve anlayış çıkar.
7 Doğru kişileri başarıya ulaştırır,
Kalkanıdır dürüst yaşayanların.
8 Adil olanların adımlarını korur,
Sadık kullarının yolunu gözetir.
9 O zaman anlarsın her iyi yolu,
Neyin doğru, haklı ve adil olduğunu.
10 Çünkü yüreğin bilgelikle dolacak,
Zevk alacaksın bilgiden.
11 Sağgörü sana bekçilik edecek
Ve akıl seni koruyacak.
12 Bunlar seni kötü yoldan,
Ahlaksızın sözlerinden kurtaracak.
13 Onlar ki karanlık yollarda yürümek için
Doğru yoldan ayrılırlar.
14 Kötülük yapmaktan hoşlanır,
Zevk alırlar kötülüğün aşırısından.
15 Yolları dolambaçlı,
Yaşayışları çarpıktır.
16-17 Bilgelik, gençken evlendiği eşini terk eden,
Tanrı’nın önünde içtiği andı unutan ahlaksız kadından,
Sözleriyle yaltaklanan
Vefasız kadından seni kurtaracak.
18 O kadının evi insanı ölüme,
Yolları ölülere götürür.
19 Ona gidenlerden hiçbiri geri dönmez,
Yaşam yollarına erişmez.
20 Bu nedenle sen iyilerin yolunda yürü,
Doğruların izinden git.
21 Çünkü ülkede yaşayacak olan doğrulardır,
Dürüst kişilerdir orada kalacak olan.
22 Kötüler ülkeden sürülecek,
Hainler sökülüp atılacak.

Bilgenin Yolu

31 Bilgenin Yolu
Oğlum, unutma öğrettiklerimi,
Aklında tut buyruklarımı.
2 Çünkü bunlar ömrünü uzatacak,
Yaşam yıllarını, esenliğini artıracaktır.
3 Sevgiyi, sadakati hiç yanından ayırma,
Bağla onları boynuna,
Yaz yüreğinin levhasına.
4 Böylece Tanrı’nın ve insanların gözünde
Beğeni ve saygınlık kazanacaksın.
5 RAB’be güven bütün yüreğinle,
Kendi aklına bel bağlama.
6 Yaptığın her işte RAB’bi an,
O senin yolunu düze çıkarır.
7 Kendini bilge biri olarak görme,
RAB’den kork, kötülükten uzak dur.
8 Böylece bedenin sağlık
Ve ferahlık bulur.
9 Servetinle ve ürününün turfandasıyla
RAB’bi onurlandır.
10 O zaman ambarların tıka basa dolar,
Teknelerin yeni şarapla dolup taşar.
11 Oğlum, RAB’bin terbiye edişini hafife alma,
O’nun azarlamasından usanma.
12 Çünkü RAB, oğlundan hoşnut bir baba gibi,
Sevdiğini azarlar.
13 Bilgeliğe erişene,
Aklı bulana ne mutlu!
14 Gümüş kazanmaktansa onu kazanmak daha iyidir.
Onun yararı altından daha çoktur.
15 Daha değerlidir mücevherden,
Dileyeceğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz.
16 Sağ elinde uzun ömür,
Sol elinde zenginlik ve onur vardır.
17 Yolları sevinç yollarıdır,
Evet, bütün yolları esenliğe çıkarır.
18 Bilgelik yaşam ağacıdır ona sarılanlara,
Ne mutlu ona sımsıkı tutunanlara!
19 RAB dünyanın temelini bilgelikle attı,
Gökleri akıllıca yerleştirdi.
20 Bilgisiyle enginler yarıldı,
Bulutlar suyunu verdi.
21 Oğlum, sağlam öğüde, sağgörüye tutun.
Sakın gözünü ayırma onlardan.
22 Onlar sana yaşam verecek
Ve boynuna güzel bir süs olacak.
23 O zaman güvenlik içinde yol alırsın,
Sendelemeden.
24 Korkusuzca yatar,
Tatlı tatlı uyursun.
25 Beklenmedik felaketten,
Ya da kötülerin uğradığı yıkımdan korkma.
26 Çünkü senin güvencen RAB’dir,
Tuzağa düşmekten seni O koruyacaktır.
27 Elinden geldikçe,
İyiliğe hakkı olanlardan iyiliği esirgeme.
28 Elinde varken komşuna,
“Bugün git, yarın gel, o zaman veririm” deme.
29 Sana güvenerek yanında yaşayan komşuna
Kötülük tasarlama.
30 Sana kötülük etmemiş biriyle
Yok yere çekişme.
31 Zorba kişiye imrenme,
Onun yollarından hiçbirini seçme.
32 Çünkü RAB sapkınlardan tiksinir,
Ama doğruların candan dostudur.
33 RAB kötülerin evini lanetler,
Doğruların oturduğu yeriyse kutsar.
34 RAB alaycılarla alay eder,
Ama alçakgönüllülere lütfeder.
35 Bilge kişiler onuru miras alacak,
Akılsızlara yalnız utanç kalacak.

Bilgeliğin Üstünlüğü

41 Bilgeliğin Üstünlüğü
Çocuklarım, babanızın uyarılarına kulak verin.
Dikkat edin ki anlayışlı olasınız.
2 Çünkü size iyi ders veriyorum,
Ayrılmayın öğrettiğimden.
3 Ben bir çocukken babamın evinde,
Annemin körpecik tek yavrusuyken,
4 Babam bana şunu öğretti:
“Söylediklerime yürekten sarıl,
Buyruklarımı yerine getir ki yaşayasın.
5 Bilgeliği ve aklı sahiplen,
Söylediklerimi unutma, onlardan sapma.
6 Bilgelikten ayrılma, o seni korur.
Sev onu, seni gözetir.
7 Bilgeliğe ilk adım onu sahiplenmektir.
Bütün servetine mal olsa da akla sahip çık.
8 Onu el üstünde tut, o da seni yüceltecek,
Ona sarılırsan seni onurlandıracak.
9 Başına zarif bir çelenk,
Görkemli bir taç giydirecektir.”
10 Dinle oğlum, sözlerimi benimse ki,
Uzasın ömrün.
11 Seni bilgelik yolunda eğitir,
Doğru yollara yöneltirim.
12 Ayakların takılmadan yürür,
Sürçmeden koşarsın.
13 Aldığın terbiyeye sarıl, bırakma,
Onu uygula, çünkü odur yaşamın.
14 Kötülerin yoluna ayak basma,
Yürüme alçakların yolunda,
15 O yoldan sakın, yakınından bile geçme,
Yönünü değiştirip geç.
16 Çünkü kötülük etmedikçe uyuyamaz onlar,
Uykuları kaçar saptırmadıkça birilerini.
17 Yedikleri ekmek kötülük,
İçtikleri şarap zorbalık ürünüdür.
18 Oysa doğruların yolu şafak ışığı gibidir,
Giderek öğle güneşinin parlaklığına erişir.
19 Kötülerin yoluysa zifiri karanlık gibidir,
Neden tökezlediklerini bilmezler.
20 Oğlum, sözlerime dikkat et,
Dediklerime kulak ver.
21 Aklından çıkmasın bunlar,
Onları yüreğinde sakla.
22 Çünkü onları bulan için yaşam,
Bedeni için şifadır bunlar.
23 Her şeyden önce de yüreğini koru,
Çünkü yaşam ondan kaynaklanır.
24 Yalan çıkmasın ağzından,
Uzak tut dudaklarını sapık sözlerden.
25 Gözlerin hep ileriye baksın,
Dosdoğru önüne!
26 Gideceğin yolu düzle,
O zaman bütün işlerin sağlam olur.
27 Sapma sağa sola,
Ayağını kötülükten uzak tut.

Zinaya Karşı Uyarı

51 Zinaya Karşı Uyarı
Oğlum, bilgeliğime dikkat et,
Akıllıca sözlerime kulak ver.
2 Böylelikle her zaman sağgörülü olur,
Dudaklarınla bilgiyi korursun.
3 Zina eden kadının bal damlar dudaklarından,
Ağzı daha yumuşaktır zeytinyağından.
4 Ama sonu pelinotu kadar acı,
İki ağızlı kılıç kadar keskindir.
5 Ayakları ölüme gider,
Adımları ölüler diyarına ulaşır.
6 Yaşama giden yolu hiç düşünmez,
Yolları dolaşıktır, ama farkında değil.
7 Oğlum, şimdi beni dinle,
Ağzımdan çıkan sözlerden ayrılma.
8 Öyle kadınlardan uzak dur,
Yaklaşma evinin kapısına.
9 Yoksa onurunu başkalarına,
Yıllarını bir gaddara kaptırırsın.
10 Varını yoğunu yer bitirir yabancılar,
Emeğin başka birinin evini bayındır kılar.
11 Ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde,
Etin, bedenin tükendiğinde.
12 “Eğitilmekten neden bu kadar nefret ettim,
Yüreğim uyarıları neden önemsemedi?” dersin.
13 “Öğretmenlerimin sözünü dinlemedim,
Beni eğitenlere kulak vermedim.
14 Halkın ve topluluğun arasında
Tam bir yıkımın eşiğine gelmişim.”
15 Suyu kendi sarnıcından,
Kendi kuyunun kaynağından iç.
16 Pınarların sokakları,
Akarsuların meydanları mı sulamalı?
17 Yalnız senin olsun onlar,
Paylaşma yabancılarla.
18 Çeşmen bereketli olsun
Ve gençken evlendiğin karınla mutlu ol.
19 Sevimli bir geyik, zarif bir ceylan gibi,
Hep seni doyursun memeleri.
Aşkıyla sürekli coş.
20 Oğlum, neden ahlaksız bir kadınla coşasın,
Neden başka birinin karısını koynuna alasın?
21 RAB insanın tuttuğu yolu gözler,
Attığı her adımı denetler.
22 Kötü kişiyi kendi suçları ele verecek,
Günahının kemendi kıskıvrak bağlayacak onu.
23 Aşırı ahmaklığı onu yoldan çıkaracak,
Terbiyeyi umursamadığı için ölecek.

Tuzaklara Dikkat Et!

61 Tuzaklara Dikkat Et!
Oğlum, eğer birine kefil oldunsa,
Onun borcunu yüklendinse,
2 Düştünse tuzağa kendi sözlerinle,
Ağzının sözleriyle yakalandınsa,
3 O kişinin eline düştün demektir.
Oğlum, şunu yap ve kendini kurtar:
Git, yere kapan onun önünde,
Ona yalvar yakar.
4 Gözlerine uyku girmesin,
Ağırlaşmasın göz kapakların.
5 Avcının elinden ceylan gibi,
Kuşbazın elinden kuş gibi kurtar kendini.
6 Ey tembel kişi, git, karıncalara bak,
Onların yaşamından bilgelik öğren.
7 Başkanları, önderleri ya da yöneticileri olmadığı halde,
8 Yazın erzaklarını biriktirirler,
Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde.
9 Ne zamana dek yatacaksın, ey tembel kişi?
Ne zaman kalkacaksın uykundan?
10 “Biraz kestireyim, biraz uyuklayayım,
Ellerimi kavuşturup şöyle bir uyuyayım” demeye kalmadan,
11 Yokluk bir haydut gibi,
Yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine.
12 Ağzında yalanla dolaşan kişi,
Soysuz ve fesatçıdır.
13 Göz kırpar, bir sürü ayak oyunu,
El kol hareketleri yapar,
14 Ahlaksız yüreğinde kötülük tasarlar,
Çekişmeler yaratır durmadan.
15 Bu yüzden ansızın yıkıma uğrayacak,
Birdenbire çaresizce yok olacak.
16 RAB’bin nefret ettiği altı şey,
İğrendiği yedi şey vardır:
17 Gururlu gözler,
Yalancı dil,
Suçsuz kanı döken eller,
18 Düzenbaz yürek,
Kötülüğe seğirten ayaklar,

Zinaya Karşı Bir Uyarı Daha

19 Yalan soluyan yalancı tanık
Ve kardeşler arasında çekişme yaratan kişi.
Zinaya Karşı Bir Uyarı Daha
20 Oğlum, babanın buyruklarına uy,
Annenin öğrettiklerinden ayrılma.
21 Bunlar sürekli yüreğinin bağı olsun,
Tak onları boynuna.
22 Yolunda sana rehber olacak,
Seni koruyacaklar yattığın zaman;
Söyleşecekler seninle uyandığında.
23 Bu buyruklar sana çıra,
Öğretilenler ışıktır.
Eğitici uyarılar yaşam yolunu gösterir.
24 Seni kötü kadından,
Başka birinin karısının yaltaklanan dilinden
Koruyacak olan bunlardır.
25 Böyle kadınların güzelliği seni ayartmasın,
Bakışları seni tutsak etmesin.
26 Çünkü fahişe yüzünden insan bir lokma ekmeğe muhtaç kalır,
Başkasının karısıyla yatmak da kişinin canına mal olur.
27 İnsan koynuna ateş alır da,
Giysisi yanmaz mı?
28 Korlar üzerinde yürür de,
Ayakları kavrulmaz mı?
29 Başkasının karısıyla yatan adamın durumu budur.
Böyle bir ilişkiye giren cezasız kalmaz.
30 Aç hırsız karnını doyurmak için çalıyorsa,
Kimse onu hor görmez.
31 Ama yakalanırsa, çaldığının yedi katını ödemek zorunda;
Varını yoğunu vermek anlamına gelse bile.
32 Zina eden adam sağduyudan yoksundur.
Yaptıklarıyla kendini yok eder.
33 Payına düşen dayak ve onursuzluktur,
Asla kurtulamaz utançtan.
34 Çünkü kıskançlık kocanın öfkesini azdırır,
Öç alırken acımasız olur.
35 Hiçbir fidye kabul etmez,
Gönlünü alamazsın armağanların çokluğuyla.
71 Oğlum, sözlerimi yerine getir,
Aklında tut buyruklarımı.
2 Buyruklarımı yerine getir ki, yaşayasın.
Öğrettiklerimi gözünün bebeği gibi koru.
3 Onları yüzük gibi parmaklarına geçir,
Yüreğinin levhasına yaz.
4 Bilgeliğe, “Sen kızkardeşimsin”,
Akla, “Akrabamsın” de.
5 Zina eden kadından,
Yaltaklanan ahlaksız kadından seni koruyacak olan bunlardır.
6 Evimin penceresinden,
Kafesin ardından dışarıyı seyrederken,
7 Bir sürü toy gencin arasında,
Sağduyudan yoksun bir delikanlı çarptı gözüme.
8-9 Akşamüzeri, alaca karanlıkta,
Akşam karanlığı çökerken,
O kadının oturduğu sokağa saptığını,
Onun evine yöneldiğini gördüm.
10 Derken kadın onu karşıladı,
Fahişe kılığıyla sinsice.
11 Yaygaracı, dik başlı biriydi kadın.
Bir an bile durmaz evde.
12 Kâh sokakta, kâh meydanlardadır.
Sokak başlarında pusuya yatar.
13 Delikanlıyı tutup öptü,
Yüzü kızarmadan ona şöyle dedi:
14 “Esenlik kurbanlarımı kesmek zorundaydım,
Adak sözümü bugün yerine getirdim.
15 Bunun için seni karşılamaya, seni aramaya çıktım,
İşte buldum seni!
16 Döşeğime Mısır ipliğinden dokunmuş
Renkli örtüler serdim.
17 Yatağıma mür, öd
Ve tarçın serptim.
18 Haydi gel, sabaha dek doya doya sevişelim,
Aşktan zevk alalım.
19 Kocam evde değil,
Uzun bir yolculuğa çıktı.
20 Yanına para torbasını aldı,
Dolunaydan önce eve dönmeyecek.”
21 Onu bir sürü çekici sözlerle baştan çıkardı,
Tatlı diliyle peşinden sürükledi.
22 Kesimevine götürülen öküz gibi
Hemen izledi onu delikanlı;
Tuzağa düşen geyik gibi,
23 Ciğerini bir ok delene kadar;
Kapana koşan bir kuş gibi,
Bunun yaşamına mal olacağını bilmeden.
24 Çocuklarım, şimdi dinleyin beni,
Kulak verin söylediklerime,
25 Sakın o kadına gönül vermeyin,
Onun yolundan gitmeyin.
26 Yere serdiği bir sürü kurbanı var,
Öldürdüğü kişilerin sayısı pek çok.
27 Ölüler diyarına giden yoldur onun evi,
Ölüm odalarına götürür.

Bilgeliğe Kulak Ver

81 Bilgeliğe Kulak Ver
Bilgelik çağırıyor,
Akıl sesini yükseltiyor.
2 Yol kenarındaki tepelerin başında,
Yolların birleştiği yerde duruyor o.
3 Kentin girişinde, kapıların yanında,
Sesini yükseltiyor:
4 “Ey insanlar, size sesleniyorum,
Çağrım insan soyunadır!
5 Ey bön kişiler, ihtiyatlı olmayı öğrenin;
Sağduyulu olmayı öğrenin, ey akılsızlar!
6 Söylediğim yetkin sözleri dinleyin,
Ağzımı doğruları söylemek için açarım.
7 Ağzım gerçeği duyurur,
Çünkü dudaklarım kötülükten iğrenir.
8 Ağzımdan çıkan her söz doğrudur,
Yoktur eğri ya da sapık olanı.
9 Apaçıktır hepsi anlayana,
Bilgiye erişen, doğruluğunu bilir onların.
10 Gümüş yerine terbiyeyi,
Saf altın yerine bilgiyi edinin.
11 Çünkü bilgelik mücevherden değerlidir,
Dilediğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz.
12 Ben bilgelik olarak ihtiyatı kendime konut edindim.
Bilgi ve sağgörü bendedir.
13 RAB’den korkmak kötülükten nefret etmek demektir.
Kibirden, küstahlıktan,
Kötü yoldan, sapık ağızdan nefret ederim.
14 Öğüt ve sağlam karar bana özgüdür.
Akıl ve güç kaynağı benim.
15 Krallar sayemde egemenlik sürer,
Hükümdarlar adil kurallar koyar.
16 Önderler, adaletle yöneten soylular
Sayemde yönetirler.
17 Beni sevenleri ben de severim,
Gayretle arayan beni bulur.
18 Zenginlik ve onur,
Kalıcı değerler ve bolluk bendedir.
19 Meyvem altından, saf altından,
Ürünüm seçme gümüşten daha iyidir.
20 Doğruluk yolunda,
Adaletin izinden yürürüm.
21 Böylelikle, beni sevenleri servet sahibi yapar,
Hazinelerini doldururum.
22 RAB yaratma işine başladığında
İlk beni yarattı,
23 Dünya var olmadan önce,
Ta başlangıçta, öncesizlikte yerimi aldım.
24 Enginler yokken,
Suları bol pınarlar yokken doğdum ben.
25-26 Dağlar daha oluşmadan,
Tepeler belirmeden,
RAB dünyayı, kırları
Ve dünyadaki toprağın zerresini yaratmadan doğdum.
27 RAB gökleri yerine koyduğunda oradaydım,
Engin denizleri ufukla çevirdiğinde,
28 Bulutları oluşturduğunda,
Denizin kaynaklarını güçlendirdiğinde,
29 Sular buyruğundan öte geçmesinler diye
Denize sınır çizdiğinde,
Dünyanın temellerini pekiştirdiğinde,
30 Baş mimar olarak O’nun yanındaydım.
Gün be gün sevinçle dolup taştım,
Huzurunda hep coştum.
31 O’nun dünyası mutluluğum,
İnsanları sevincimdi.
32 Çocuklarım, şimdi beni dinleyin:
Yolumu izleyenlere ne mutlu!
33 Uyarılarımı dinleyin ve bilge kişiler olun,
Görmezlikten gelmeyin onları.
34 Beni dinleyen,
Her gün kapımı gözleyen,
Kapımın eşiğinden ayrılmayan kişiye ne mutlu!
35 Çünkü beni bulan yaşam bulur
Ve RAB’bin beğenisini kazanır.
36 Beni gözardı edense kendine zarar verir,
Benden nefret eden, ölümü seviyor demektir.”

Bilgeliği mi, Akılsızlığı mı Seveceksin?

91 Bilgeliği mi, Akılsızlığı mı Seveceksin?
Bilgelik kendi evini yaptı,
Yedi direğini yonttu.
2 Hayvanlarını kesti,
Şarabını hazırlayıp sofrasını kurdu.
3 Kentin en yüksek noktalarına gönderdiği
Hizmetçileri aracılığıyla herkesi çağırıyor:
4-5 “Kim safsa buraya gelsin” diyor.
Sağduyudan yoksun olanlara da,
“Gelin, yiyeceklerimi yiyin,
Hazırladığım şaraptan için” diyor.
6 “Saflığı bırakın da yaşayın,
Aklın yolunu izleyin.
7 “Alaycıyı paylayan aşağılanmayı hak eder,
Kötü kişiyi azarlayan hakarete uğrar.
8 Alaycıyı azarlama, yoksa senden nefret eder.
Bilge kişiyi azarlarsan, seni sever.
9 Bilge kişiyi eğitirsen
Daha bilge olur,
Doğru kişiye öğretirsen bilgisini artırır.
10 RAB korkusudur bilgeliğin temeli.
Akıl Kutsal Olan’ı tanımaktır.
11 Benim sayemde günlerin çoğalacak,
Ömrüne yıllar katılacak.
12 Bilgeysen, bilgeliğinin yararı sanadır,
Alaycı olursan acısını yalnız sen çekersin.”
13 Akılsız kadın yaygaracı
Ve saftır, hiçbir şey bilmez.
14-15 Evinin kapısında,
Kentin en yüksek yerinde bir iskemleye oturur;
Yoldan geçenleri,
Kendi yollarından gidenleri çağırmak için,
16 “Kim safsa buraya gelsin” der.
Sağduyudan yoksun olanlara da,
17 “Çalıntı su tatlı,
Gizlice yenen yemek lezzetlidir” der.
18 Ne var ki, evine girenler ölüme gittiklerini,
Ona konuk olanlar
Ölüler diyarının dibine indiklerini bilmezler.
İncil — Yeni Çeviri 2009