Araçlar Gözat
Kitap
11 Allah'ın ve Rab İsa Mesih'in kulu Yakup, dağıl-mış olan on iki kabileye selâm ederim. 2-3 Kardeşlerim, çeşitli denenmelere düştüğünüz zaman, imanınızın sınanması tahammül oluşturduğunu bilerek bunu hep sevinç sayın. 4 Ama tahammül kendi işini mükemmelleştirsin ki, hiç-bir şeyde eksiğiniz olmayarak, kusursuz ve tam olasınız. 5 Ama eğer ki sizden birinin bilgelik eksikliği varsa, her-kese cömertlikle ve azarlamadan veren Allah'tan istesin ve kendisine verilecektir. 6 Ama hiçbir şeyden şüphe etmeyerek imanla istesin. Çünkü şüphe eden kişi, rüzgarla sürüklenen ve çalkala-nan denizin dalgasına benzer. 7 Çünkü o adamın Rab'den bir şey alacağını sanmasın; 8 Bütün yollarında o, kararsız iki fikirli bir adamdır. 9 Ama aşağı mevkide olan kardeş kendi yüksekliğiyle; 10 Zengin de kendi alçalmasıyla övünsün; çünkü o, otun çiçeği gibi göçüp gidecektir. 11 Çünkü güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur ve onun çiçeği düşer ve görünüşünün güzelliği yok olur; zengin adam da öylece kendi yollarında solacaktır. 12 Denenmeye tahammül eden adam mutludur; çünkü onaylandığında, Rab'bin kendisini sevenlere vaadettiği hayat tacını alacaktır. 13 Denendiğinde hiç kimse, "Allah tarafından de-neniyorum" demesin; çünkü Allah kötü şeylerle denen-mez, kendisi de hiç kimseyi denemez. 14 Ama herkes, kendi arsuzu tarafından sürüklenerek ve aldanarak denemeye düşer. 15 Ondan sonra arzu gebe kalınca günah doğurur; ve gü-nah olgunlaşınca ölüm meydana getirir. 16 Sevgili kardeşlerim, yanılmayın. 17 Her iyi bağış ve her mükkemmel armağan, kendisinde değişiklik ya da döneklik gölgesi olmayan nurlar Ba-bası'ndan, yukarıdan iner. 18 Kendi yarattıklarının belirli bir turfandası olmamız için, kendi isteği uyarınca, gerçeğin sözü aracılığıyla bizi meydana getirdi. 19 Bunun için sevgili kardeşlerim, her adam işit-mekte çabuk, konuşmakta yavaş, öfkede yavaş olsun; 20 Çünkü insanın öfkesi Allah'ın salâhını oluşturmaz. 21 Bundan dolayı, bütün pisliği ve kötülüğün çokluğunu bir yana bırakarak, canlarınızı kurtarmaya gücü olan içi-nizdeki ekili sözü alçakgönüllülükle kabul edin. 22 Ama kendi kendinizi aldatarak sözün yalnız işiticileri değil, ama işleyicileri olun. 23 Çünkü eğer bir kimse sözün işiticisi olup da işleyicisi değilse, bu kimse aynada kendi doğal yüzüne bakan ada-ma benzer; 24 Çünkü kendini görür ve gider ve ne tür adam olduğu-nu hemen unutur. 25 Ama mükemmel Yasa'ya, özgürlük yasasına dikkatle bakan ve onda devam eden, unutkan işitici değil, ama işinişleyicisi olan bu kişi, evet bu kişi kendi işinde mutlu olacaktır. 26 Eğer aranızda bir kimse, dindar olduğu görünüyorsa, ama yüreğini aldatarak dilini dizginlemiyorsa, bu kişinin dindarlığı boştur. 27 Allah ve Baba'nın önünde temiz ve lekesiz dindarlık şudur: Öksüzleri ve dulları sıkıntılarında ziyaret etmek ve kendisini dünyadan lekesiz korumaktır.
İncil — Bünyamin Candemir
»