81  2 Ve herkes kendi evine gitti, 3 İsa ise Zeytinlik dağına gitti. 4 Sabah erken yine mabede geldi, bütün halk yanına geldiler; ve oturup onlara öğretmekte idi. 5 Yazıcılar ve Ferisiler zinada tutulmuş bir kadın getirdiler; onu ortaya koyarak, 6 İsaya dediler: Muallim, bu kadın zina işlemekte iken tutuldu. 7 Bu gibilerin taşlanmasını Musa şeriatte bize emretmiştir; sen ise, ne dersin? 8 İsayı suçlu çıkarmak için kendisini deniyerek bunu dediler. Fakat İsa iğilip parmağı ile yere yazı yazıyordu. 9 Ve kendinden sormakta devam etmeleri üzerine, doğruldu ve onlara dedi: Kadının üzerine sizden günahsız olan önce taş atsın. 10 Ve yine iğilip yere yazı yazıyordu. 11 Bunu işittikleri zaman, ihtiyarlardan başlıyıp sonuncusuna kadar birer birer çıktılar. İsayı yalnız bıraktılar, kadın da ortada idi. 12 İsa doğrulup ona dedi: Kadın, onlar nerede? kimse sana hükmetmedi mi? 13 Kadın: Kimse, ya Rab, dedi. İsa: Ben de sana hükmetmem; git, bundan sonra artık günah işleme, dedi. 14 Bundan sonra İsa yine onlara söyliyerek dedi: Ben dünyanın nuruyum; benim ardımca gelen karanlıkta yürümez, ve kendisinde hayat nuru olur. 15 Ferisiler ona dediler: Kendin için sen şehadet ediyorsun; senin şehadetin doğru değildir. 16 İsa cevap verip onlara dedi: Ben kendim için şehadet ediyorsam da, şehadetim doğrudur; çünkü ben nereden gelip nereye gittiğimi bilirim; fakat siz nereden geldiğimi, yahut nereye gittiğimi bilmezsiniz. 17 Siz bedene göre hükmedersiniz; ben hiç kimseye hükmetmem. 18 Ve eğer ben hükmedersem bile, benim hükmüm doğrudur; çünkü yalnız değilim; fakat ben ve beni gönderen Baba. . . 19 Ve iki adamın şehadeti doğru olduğu sizin şeriatinizde de yazılıdır. 20 Kendim için şehadet eden benim; ve beni gönderen Baba benim için şehadet eder. 21 O vakit ona dediler: Baban nerede? İsa cevap verdi: Siz ne beni, ne de Babamı bilirsiniz; eğer beni bilseydiniz, Babamı da bilmiş olurdunuz. 22 İsa bu sözleri mabette öğretirken hazinede söyledi; kimse de onu tutmadı, çünkü onun saati henüz gelmemişti. 23 Ve yine onlara dedi: Ben gidiyorum, siz beni arıyacaksınız, ve günahınız içinde öleceksiniz; benim gittiğim yere siz gelemezsiniz. 24 İmdi Yahudiler dediler: Acaba o kendisini öldürecek mi ki: Benim gittiğim yere siz gelemezsiniz, diyor? 25 Ve onlara dedi: Siz aşağıdansınız, ben yukarıdanım; siz bu dünyadansınız, ben bu dünyadan değilim. 26 Bundan ötürü size: Günahlarınız içinde öleceksiniz, dedim. Zira benim o olduğuma siz iman etmezseniz, günahlarınız içinde ölürsünüz. 27 Bunun için ona: Sen kimsin? dediler. İsa onlara dedi: Ben tam o size dediğim zatım. 28 Hakkınızda söyliyecek ve hükmedecek çok şeylerim var; fakat beni gönderen doğrudur; ve ben ondan işittiklerimi dünyaya söyliyorum. 29 Baba için kendilerine söylediğini anlamadılar. 30 İmdi İsa dedi: Ne vakit İnsanoğlunu yukarı kaldırırsanız, o zaman bileceksiniz ki, ben oyum, ve kendiliğimden bir şey yapmıyorum, fakat bunları Babanın bana öğrettiği gibi söyliyorum. 31 Beni gönderen benimledir; o beni yalnız bırakmadı; çünkü ben daima ona hoş gelen şeyleri yapıyorum. 32 Bunları söylediği zaman, bir çokları ona iman ettiler. 33 İmdi İsa kendisine iman etmiş olan Yahudilere dedi: Eğer siz benim sözümde durursanız, gerçekten benim şakirtlerimsiniz; 34 siz hakikati bileceksiniz; ve hakikat sizi azat edecektir. 35 Ona cevap verdiler: İbrahim zürriyetiyiz; hiç kimseye asla kölelik etmedik; sen nasıl: Azat olacaksınız, diyorsun? 36 İsa onlara cevap verdi: Doğrusu ve doğrusu size derim: Günah işliyen herkes günahın kölesidir. 37 Evde köle ebediyen durmaz; oğul ebediyen durur. 38 Bunun için eğer Oğul sizi azat ederse, gerçekten azat olursunuz. 39 İbrahim zürriyeti olduğunuzu bilirim; fakat beni öldürmeğe çalışıyorsunuz; çünkü benim sözüm içinizde yer tutmıyor. 40 Ben Babamın yanında gördüklerimi söyliyorum; siz de babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz. 41 Onlar cevap verip kendisine: Babamız İbrahimdir, dediler. İsa onlara dedi: İbrahim çocukları olsaydınız, İbrahimin işlerini yapardınız. 42 Fakat beni, Allahtan işittiğim hakikati size söylemiş olan adamı, şimdi öldürmeğe çalışıyorsunuz; İbrahim bunu yapmadı. 43 Siz babanızın işlerini yapıyorsunuz. Ona dediler: Biz zinadan doğmadık; bizim bir babamız var, o da Allahtır. 44 İsa onlara dedi: Eğer Allah sizin Babanız olsaydı, beni severdiniz; çünkü ben Allahtan çıkıp geldim; çünkü ben kendiliğimden de gelmedim, fakat o beni gönderdi. 45 Neden söylediğimi anlamıyorsunuz? Çünkü benim sözümü dinlemiyorsunuz. 46 Siz babanız İblistensiniz; ve babanızın heveslerini yapmak istiyorsunuz. O başlangıçtan katil idi, ve hakikatte durmadı; çünkü kendisinde hakikat yoktur. Yalan söylediği zaman, kendisininkinden söyler, çünkü o yalancıdır, ve yalanın babasıdır. 47 Fakat ben hakikati söylediğim için bana iman etmiyorsunuz. 48 Bende günah olduğunu sizden kim ispat eder? Ben hakikati söyliyorsam, niçin bana iman etmiyorsunuz? 49 Allahtan olan, Allahın sözlerini dinler; onun için siz dinlemiyorsunuz, çünkü Allahtan değilsiniz. 50 Yahudiler cevap verip ona dediler: Sen Samiriyelisin, ve sende cin var, dediğimiz doğru değil mi? 51 İsa cevap verdi: Bende cin yoktur; fakat Babama hürmet ederim, ve siz beni tahkir ediyorsunuz. 52 Fakat ben kendi izzetimi aramıyorum; arıyan ve hükmeden biri vardır. 53 Doğrusu ve doğrusu size derim: Eğer bir kimse benim sözümü tutarsa, ebediyen ölüm görmiyecektir. 54 Yahudiler ona dediler: Şimdi bildik ki, sende bir cin vardır; İbrahim öldü, peygamberler de, ve sen: Eğer bir kimse benim sözümü tutarsa, ebediyen ölümü tatmıyacaktır, diyorsun. 55 Yoksa sen babamız İbrahimden büyük müsün? O öldü; peygamberler de öldüler; sen kendini kim sayıyorsun? 56 İsa cevap verdi: Eğer ben kendimi taziz edersem, benim izzetim hiçtir; beni taziz eden Babamdır; siz: O, Allahımızdır, dersiniz, 57 ve onu bilmezsiniz; fakat ben onu bilirim; ve eğer onu bilmem dersem, sizin gibi yalancı olurum; fakat ben onu bilirim, ve sözünü tutarım. 58 Babanız İbrahim benim günümü göreceği için mesrur oldu; gördü, ve sevindi. 59 Bunun için Yahudiler ona dediler: Henüz elli yaşında değilsin, İbrahimi de gördün mü? 60 İsa onlara dedi: Doğrusu ve doğrusu size derim: İbrahim olmadan önce ben varım. 61 O zaman üzerine atmak için taşlar kaldırdılar, fakat İsa gizlendi, ve mabetten çıktı. 91 VE geçerken, anadan doğma kör bir adam gördü. 2 Şakirtleri ondan sordular: Rabbi, bu adamın kör doğması için kim günah işledi, bu mu, yoksa anası babası mı? 3 İsa cevap verdi: Ne bu günah işledi, ne de anası babası; ancak Allahın işleri onun üzerinde gösterilsin diye oldu. 4 Beni gönderenin işlerini gündüzken işlemek bize gerektir; gece geliyor, o zaman hiç kimse işliyemez. 5 Ben dünyada oldukça, dünyanın nuruyum. 6 Bu şeyleri dedikten sonra, yere tükürdü, tükürükle çamur yaptı, çamuru onun gözlerine sürdü; 7 ve ona dedi: Git, Siloam (ki, Gönderilmiş, diye tercüme olunur) havuzunda yıkan. O da gidip yıkandı, ve görmekte olarak geldi. 8 O vakit komşuları, ve onun bir dilenci olduğunu önceden görmüş olanlar dediler: Oturup dilenen adam bu değil mi? 9 Kimi: Odur, dediler; kimi: Hayır, fakat ona benziyor, dediler. Kendisi: Benim, dedi. 10 Ve kendisine: Öyle ise, gözlerin nasıl açıldı? dediler. 11 O cevap verdi: İsa denilen adam çamur yapıp gözlerime sürdü, ve bana: Siloama git, yıkan, dedi; ben de gidip yıkandım; gözlerim açıldı. 12 Kendisine: O nerededir? dediler. Bilmiyorum, dedi. 13 Önceleri kör olan adamı Ferisilerin yanına götürdüler. 14 İsanın çamur yapıp onun gözlerini açtığı gün Sebt idi. 15 Nasıl gördüğünü Ferisiler de ondan yine sordular. O da kendilerine dedi: O benim gözlerime çamur koydu; yıkandım, ve görüyorum. 16 Bundan ötürü Ferisilerden bazıları dediler: Bu adam Allahtan değildir; çünkü Sebt gününü tutmuyor. Başkaları da dediler: Bir günahkâr böyle alâmetleri nasıl yapabilir? Onların arasında ayrılık oldu. 17 O vakit yine kör adama dediler: Gözlerini açan o adam için sen ne dersin? O da: Peygamberdir, dedi. 18 İmdi Yahudiler, gözleri açılmış olan adamın anasını ve babasını çağırıncıya kadar, onun kör olup da gözleri açılmış olduğuna inanmadılar. 19 Ve onlara sorup dediler: Kör doğdu dediğiniz oğlunuz bu mu? öyle ise, şimdi nasıl görüyor? 20 Anası babası cevap verip dediler: Bunun bizim oğlumuz olduğunu, ve kör doğduğunu biliyoruz; 21 fakat şimdi nasıl gördüğünü bilmiyoruz, yahut onun gözlerini kim açtığını bilmiyoruz; yaşını almıştır, ona sorun; kendisi için o söylesin. 22 Anası babası bu şeyleri söylediler, çünkü Yahudilerden korkuyorlardı; çünkü onun Mesih olduğunu kim ikrar ederse, havradan kovulsun diye Yahudiler zaten sözbirliği etmişlerdi. 23 Bunun için anası babası: Yaşını almıştır, ona sorun, dediler. 24 Bunun üzerine önceleri kör olan adamı ikinci defa çağırıp ona dediler: Allaha hamdet; biz bu adamın günahkâr olduğunu biliyoruz. 25 O da cevap verdi: O günahkâr mı, değil mi, bilmem; ben bir şey biliyorum, kör idim, şimdi görüyorum. 26 Kendisine dediler: O sana ne yaptı? gözlerini nasıl açtı? 27 Kendilerine cevap verdi: Şimdi size söyledim, dinlemediniz; neden bunu yine işitmek istiyorsunuz? Yoksa siz de mi onun şakirtleri olmak istiyorsunuz? 28 Ona sövüp dediler: Onun şakirdi sensin; biz ise, Musanın şakirtleriyiz. 29 Biz Allahın Musaya söylediğini biliriz; bu adamın ise, nereden olduğunu bilmeyiz. 30 Adam cevap verip onlara dedi: Şaşılacak şey şunda ki, siz onun nereden olduğunu bilmiyorsunuz, o ise, benim gözlerimi açtı. 31 Allahın günahkârları dinlemediğini biliriz; ancak eğer bir kimse Allaha tapar, ve iradesini yaparsa, onu dinler. 32 Anadan doğma körün gözlerini kimsenin açmış olduğu ezelden beri işitilmemiştir. 33 Eğer bu adam Allahtan olmasaydı, hiç bir şey yapamazdı. 34 Cevap verip ona dediler: Tamamile günah içinde doğmuş iken sen mi bize ders vereceksin? Ve kendisini dışarı attılar. 35 Onu dışarı attıklarını İsa duydu; ve kendisini bulup dedi: Sen İnsanoğluna iman ediyor musun? 36 O cevap verip dedi: Ya Rab, kimdir ki, ona iman edeyim? 37 İsa ona dedi: Hem onu gördün, hem de seninle konuşan odur. 38 Ve o: Ya Rab, iman ederim, dedi; ve ona secde kıldı. 39 İsa da dedi: Görmiyenler görsünler, ve görenler kör olsunlar diye bu dünyaya hüküm için geldim. 40 Ferisilerden yanında olanlar bu şeyleri işitip ona: Yoksa biz de mi körüz? dediler. 41 İsa onlara dedi: Eğer kör olsaydınız, günahınız olmazdı; fakat şimdi: Görüyoruz, diyorsunuz; günahınız duruyor.
İncil — Kitab-ı Mukaddes