Tanrısal Söz

11 Tanrısal Söz Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. (YC2009) 2 Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. (YC2009) 3 Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı. (YC2009) 4 Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı. (YC2009) 5 Işık karanlıkta parlar. Karanlık onu alt edemedi.
(YC2009)
6 Tanrı’nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı. (YC2009) 7 Tanıklık amacıyla, ışığa tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla iman etsin diye geldi. (YC2009) 8 Kendisi ışık değildi, ama ışığa tanıklık etmeye geldi. (YC2009) 9 Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı. (YC2009) 10 O, dünyadaydı, dünya O’nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu tanımadı. (YC2009) 11 Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı O’nu kabul etmedi. (YC2009) 12 Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi. (YC2009) 13 Onlar ne kandan, ne beden ne de insan isteğinden doğdular; tersine, Tanrı’dan doğdular.
(YC2009)
14 Söz, insan olup aramızda yaşadı. O’nun yüceliğini –Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul’un yüceliğini– gördük. (YC2009) 15 Yahya O’na tanıklık etti. Yüksek sesle şöyle dedi: “ ‘Benden sonra gelen benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ diye sözünü ettiğim kişi budur.”
(YC2009)
16 Nitekim hepimiz O’nun doluluğundan lütuf üzerine lütuf aldık. (YC2009) 17 Kutsal Yasa Musa aracılığıyla verildi, ama lütuf ve gerçek İsa Mesih aracılığıyla geldi. (YC2009) 18 Tanrı’yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi. Baba’nın bağrında bulunan ve Tanrı olan biricik Oğul O’nu tanıttı.

(YC2009)

Yahya’nın Ortaya Çıkışı

19-20 Yahya’nın Ortaya Çıkışı Yahudi yetkililer Yahya’ya, “Sen kimsin?” diye sormak üzere Yeruşalim’den kâhinlerle Levililer’i gönderdikleri zaman Yahya’nın tanıklığı şöyle oldu –açıkça konuştu, inkâr etmedi– “Ben Mesih değilim” diye açıkça konuştu.
(YC2009)
21 Onlar da kendisine, “Öyleyse sen kimsin? İlyas mısın?” diye sordular.
O da, “Değilim” dedi.
“Sen beklediğimiz peygamber misin?” sorusuna,
“Hayır” yanıtını verdi.
(YC2009)
22 Bu kez, “Kim olduğunu söyle de bizi gönderenlere bir yanıt verelim” dediler. “Kendin için ne diyorsun?”
(YC2009)
23 Yahya, “Peygamber Yeşaya’nın dediği gibi, ‘Rab’bin yolunu düzleyin’ diye çölde haykıranın sesiyim ben” dedi.
(YC2009)
24-25 Yahya’ya gönderilen bazı Ferisiler ona, “Sen Mesih, İlyas ya da beklediğimiz peygamber değilsen, niye vaftiz ediyorsun?” diye sordular.
(YC2009)
26 Yahya onlara şöyle yanıt verdi: “Ben suyla vaftiz ediyorum, ama aranızda tanımadığınız biri duruyor. (YC2009) 27 Benden sonra gelen O’dur. Ben O’nun çarığının bağını çözmeye bile layık değilim.”
(YC2009)
28 Bütün bunlar Şeria Irmağı’nın ötesinde bulunan Beytanya’da, Yahya’nın vaftiz ettiği yerde oldu.

(YC2009)

Tanrı Kuzusu

29 Tanrı Kuzusu Yahya ertesi gün İsa’nın kendisine doğru geldiğini görünce şöyle dedi: “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu! (YC2009) 30 Kendisi için, ‘Benden sonra biri geliyor, O benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı’ dediğim kişi işte budur. (YC2009) 31 Ben O’nu tanımıyordum, ama İsrail’in O’nu tanıması için ben suyla vaftiz ederek geldim.” (YC2009) 32 Yahya tanıklığını şöyle sürdürdü: “Ruh’un güvercin gibi gökten indiğini, O’nun üzerinde durduğunu gördüm. (YC2009) 33 Ben O’nu tanımıyordum. Ama suyla vaftiz etmek için beni gönderen, ‘Ruh’un kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh’la vaftiz eden O’dur’ dedi. (YC2009) 34 Ben de gördüm ve ‘Tanrı’nın Oğlu budur’ diye tanıklık ettim.”

(YC2009)

İsa’nın İlk Öğrencileri

35 İsa’nın İlk Öğrencileri Ertesi gün Yahya yine öğrencilerinden ikisiyle birlikteydi. (YC2009) 36 Oradan geçen İsa’ya bakarak, “İşte Tanrı Kuzusu!” dedi.
(YC2009)
37 Onun söylediklerini duyan iki öğrenci İsa’nın ardından gitti. (YC2009) 38 İsa arkasına dönüp ardından geldiklerini görünce, “Ne arıyorsunuz?” diye sordu.
Onlar da, “Rabbî, nerede oturuyorsun?” dediler. Rabbî, öğretmenim anlamına gelir.
(YC2009)
39 İsa, “Gelin, görün” dedi.
Gidip O’nun nerede oturduğunu gördüler ve o gün O’nunla kaldılar. Saat dört sularıydı. (YC2009)
40 Yahya’yı işitip İsa’nın ardından giden iki kişiden biri Simun Petrus’un kardeşi Andreas’tı. (YC2009) 41 Andreas önce kendi kardeşi Simun’u bularak ona, “Biz Mesih’i bulduk” dedi. Mesih, meshedilmiş anlamına gelir.
(YC2009)
42 Andreas kardeşini İsa’ya götürdü. İsa ona baktı, “Sen Yuhanna’nın oğlu Simun’sun. Kefas diye çağrılacaksın” dedi. Kefas, kaya anlamına gelir.
(YC2009)
43 Ertesi gün İsa, Celile’ye gitmeye karar verdi. Filipus’u bulup ona, “Ardımdan gel” dedi.
(YC2009)
44 Filipus da Andreas ile Petrus’un kenti olan Beytsayda’dandı. (YC2009) 45 Filipus, Natanel’i bularak ona, “Musa’nın Kutsal Yasa’da hakkında yazdığı, peygamberlerin de sözünü ettiği kişiyi, Yusuf oğlu Nasıralı İsa’yı bulduk” dedi.
(YC2009)
46 Natanel Filipus’a, “Nasıra’dan iyi bir şey çıkabilir mi?” diye sordu.
Filipus, “Gel de gör” dedi.
(YC2009)
47 İsa, Natanel’in kendisine doğru geldiğini görünce onun için, “İşte, içinde hile olmayan gerçek bir İsrailli!” dedi.
(YC2009)
48 Natanel, “Beni nereden tanıyorsun?” diye sordu.
İsa, “Filipus çağırmadan önce seni incir ağacının altında gördüm” yanıtını verdi.
(YC2009)
49 Natanel, “Rabbî, sen Tanrı’nın Oğlu’sun, sen İsrail’in Kralı’sın!” dedi.
(YC2009)
50 İsa ona dedi ki, “Seni incir ağacının altında gördüğümü söylediğim için mi inanıyorsun? Bunlardan daha büyük şeyler göreceksin.” (YC2009) 51 Sonra da, “Size doğrusunu söyleyeyim, göğün açıldığını, Tanrı meleklerinin İnsanoğlu üzerinde yükselip indiklerini göreceksiniz” dedi.

(YC2009)

İsa’nın İlk Mucizesi

21 İsa’nın İlk Mucizesi Üçüncü gün Celile’nin Kana Köyü’nde bir düğün vardı. İsa’nın annesi de oradaydı. (YC2009) 2 İsa’yla öğrencileri de düğüne çağrılmışlardı. (YC2009) 3 Şarap tükenince annesi İsa’ya, “Şarapları kalmadı” dedi.
(YC2009)
4 İsa, “Anne, benden ne istiyorsun? Benim saatim daha gelmedi” dedi.
(YC2009)
5 Annesi hizmet edenlere, “Size ne derse onu yapın” dedi.
(YC2009)
6 Yahudiler’in geleneksel temizliği için oraya konmuş, her biri seksenle yüz yirmi litre alan altı taş küp vardı. (YC2009) 7 İsa hizmet edenlere, “Küpleri suyla doldurun” dedi. Küpleri ağızlarına kadar doldurdular. (YC2009) 8 Sonra hizmet edenlere, “Şimdi biraz alıp şölen başkanına götürün” dedi.
Onlar da götürdüler. (YC2009)
9-10 Şölen başkanı, şaraba dönüşmüş suyu tattı. Bunun nereden geldiğini bilmiyordu, oysa suyu küpten alan hizmetkârlar biliyorlardı. Şölen başkanı güveyi çağırıp, “Herkes önce iyi şarabı, çok içildikten sonra da kötüsünü sunar” dedi, “Ama sen iyi şarabı şimdiye dek saklamışsın.”
(YC2009)
11 İsa bu ilk doğaüstü belirtisini Celile’nin Kana Köyü’nde gerçekleştirdi ve yüceliğini gösterdi. Öğrencileri de O’na iman ettiler.

(YC2009)

İsa Satıcıları Tapınaktan Kovuyor

12 İsa Satıcıları Tapınaktan Kovuyor Bundan sonra İsa, annesi, kardeşleri ve öğrencileri Kefarnahum’a gidip orada birkaç gün kaldılar.
(YC2009)
13 Yahudiler’in Fısıh Bayramı yakındı. İsa da Yeruşalim’e gitti. (YC2009) 14 Tapınağın avlusunda sığır, koyun ve güvercin satanları, orada oturmuş para bozanları gördü. (YC2009) 15 İpten bir kamçı yaparak hepsini koyunlar ve sığırlarla birlikte tapınaktan kovdu, para bozanların paralarını döküp masalarını devirdi. (YC2009) 16 Güvercin satanlara, “Bunları buradan kaldırın, Babam’ın evini pazar yerine çevirmeyin!” dedi.
(YC2009)
17 Öğrencileri, “Evin için gösterdiğim gayret beni yiyip bitirecek” diye yazılmış olan sözü hatırladılar.
(YC2009)
18 Yahudi yetkililer İsa’ya, “Bunları yaptığına göre, bize nasıl bir belirti göstereceksin?” diye sordular.
(YC2009)
19 İsa şu yanıtı verdi: “Bu tapınağı yıkın, üç günde onu yeniden kuracağım.”
(YC2009)
20 Yahudi yetkililer, “Bu tapınak kırk altı yılda yapıldı, sen onu üç günde mi kuracaksın?” dediler.
(YC2009)
21 Ama İsa’nın sözünü ettiği tapınak kendi bedeniydi. (YC2009) 22 İsa ölümden dirilince öğrencileri bu sözü söylediğini hatırladılar, Kutsal Yazı’ya ve İsa’nın söylediği bu söze iman ettiler.
(YC2009)
23 Fısıh Bayramı’nda İsa’nın Yeruşalim’de bulunduğu sırada gerçekleştirdiği belirtileri gören birçokları O’nun adına iman ettiler. (YC2009) 24 Ama İsa bütün insanların yüreğini bildiği için onlara güvenmiyordu. (YC2009) 25 İnsan hakkında kimsenin O’na bir şey söylemesine gerek yoktu. Çünkü kendisi insanın içinden geçenleri biliyordu.

(YC2009)
İncil — Yeni Çeviri 2009