191 Ve öyle oldu ki, Apollos Korintos'tayken, Pav-lus yukarı taraflardan geçerek Efesos'a geldi; ve bazı öğ-renciler bulup onlara: 2 "İman ettiğinizde Kutsal Ruh'u aldınız mı?" dedi. Ve onlar kendisine, "Kutsal Ruh var mıdır, işitmedik bile" dediler. 3 O da onlara, "Öyleyse siz neye vaftiz olundunuz?" dedi. Onlar da, "Yuhanna'nın vaftizine" dediler. 4 Ve Pavlus dedi: "Yuhanna halka, kendisinden sonra ge-lecek olana, yani Mesih İsa'ya iman etmelerini söyleye-rek tövbe vaftiziyle gerçekten vaftiz etti." 5 Onlar da bunu duyunca, Rab İsa'nın adına vaftiz olun-dular. 6 Ve Pavlus üzerlerine ellerini koyunca, Kutsal Ruh onla-rın üzerine geldi; ve dillerle konuşuyor ve peygamberlik ediyorlardı. 7 Ve adamların hepsi yaklaşık oniki kişiydi. 8 O da havraya girerek üç ay süre ile Allah'ın krallığı ile ilgili şeyleri tartışıp ikna ederek cesaretle konuştu. 9 Ama bazıları kalabalığın önünde Yol'u kötüleyerek sert-leşip itaatsız olunca onlardan ayrıldı; öğrencileri de ayır-dı; her gün Tirannus'un okulunda tartışıyordu. 10 Ve bu iki yıl boyunca sürdü; öyle ki, hem Yahudi hem Yunanlı, Asya'da oturanların hepsi Rab İsa'nın sözünü işittiler. 11 Ve Allah, Pavlus'un elleriyle olağanüstü kudretli işler yaptı; 12 Öyle ki, hasta olanlara onun bedeninden mendiller ya da peştamallar bile götürüldü ve hastalıklar onlardan ayrıldı; kötü ruhlar da onlardan çıktı. 13 Oysa kötü ruhları kovan gezginci Yahudilerden bazıla-rı, "Pavlus'un vazettiği İsa ile size yemin ettiririz" diye-rek kendilerinde kötü ruhlar olanların üzerine Rab İsa'nın adını çağırmayı üstlendiler. 14 Ve bunu yapan bazı adamlar olup Skeva adında bir Yahudi başkahinin yedi oğluydu. 15 Ama kötü ruh cevap verip dedi: "İsa'yı biliyorum, Pav-lus'u da tanıyorum; ama siz kimsiniz?" 16 Ve kendisinde kötü ruh bulunan adam onların üstüne sıçrayıp onları yenerek onlara üstün geldi; öyle ki, o ev-den çıplak ve yaralı olarak kaçtılar. 17 Ve bu olay Efesos'ta oturan hem Yahudilerin hem de Yunanlıların hepsine bilinmiş oldu; ve hepsinin üzerine korku düştü; ve Rab İsa'nın adı büyümüş oldu. 18 Ve iman etmiş olanların bir çoğu yaptıklarını itiraf ede-rek ve açıkça bildirerek geldiler. 19 Ve sihirbazlık yapanlardan birçoğu da kitaplarını top-layıp herkesin önünde yaktılar; ve onların değerini hesap edip elli bin parça gümüş buldular. 20 Böylece Rab'bin sözü kudretle büyüyüp üstün geldi. 21 Ve bu şeyler bitince, Pavlus Makedonya ve Ahaya'dan geçip Yeruşalem'e gitmeyi ruhta niyet ederek, "Oraya gittikten sonra Roma'yı da görmem gerekir" dedi. 22 Ve kendisine hizmet edenlerden ikisini, Timoteos'la Erastos'u Makedonya'ya göndererek kendisi bir süre As-ya'da kaldı. 23 Ve o zamanda Yol hakkında küçük olmayan bir kargaşa meydana geldi. 24 Çünkü Dimitrios adında bir kuyumcu, Artemis'in gü-müşten tapınağını yaparak sanatçılara az kâr getirmi- yordu; 25 O, bunları ve bu tür işlerde çalışanları bir araya toplaya-rak dedi: "Efendiler, biliyorsunuz ki zenginliğimiz bu iş-tendir; 26 Ve görüp işitiyorsunuz ki bu Pavlus, ellerle yapılanların tanrılar olmadığını söyleyerek yalnız Efesos'ta değil, ama hemen hemen bütün Asya'da büyük bir kalabalığı kandı-rıp saptırdı. 27 Şimdi bizim için tehlike, yalnız bu sanatımızın saygın-sız hâle gelmesinde değildir; ama büyük tanrıça Arte-mis'in tapınağının da hiçe sayılmasında ve bütün Asya ile dünyanın tapındığı tanrıçanın ululuğunun da yok olmasındadır." 28 Onlar da bunu duyunca ve öfkeyle dolmuş olarak, "Efesosluların Artemisi büyüktür!" diyerek bağırdılar. 29 Ve bütün şehir karışıklıkla doldu; ve Pavlus'un yol ar-kadaşları olan Makedonyalı Gayus ile Aristarhos'u yaka-layarak hep birlikte tiyatroya koşuştular. 30 Pavlus ise halkın içine girmeğe niyet ettiğinde, öğren-ciler onu bırakmadılar. 31 Ve onun arkadaşları olan Asya reislerinden bazıları da kendisine göndererek tiyatroya girip kendisini tehlikeye atmaması için yalvardılar; 32 Böylece bazıları bir şey ve bazıları başka şey bağırıyor-du, çünkü topluluk karışmıştı; ve çoğunluk ne için bir ara-ya geldiklerini bilmiyordu; 33 Ama Yahudilerin öne ittiği İskender'i kalabalığın ara- 34 Ama onun Yahudi olduğunu anlayınca, "Efesosluların Artemis'i büyüktür" diye, yaklaşık iki saat boyunca hep-si bir ağızdan bağırdılar. 35 Ve şehrin sicil memuru kalabalığı yatıştırınca dedi:* 36 Onun için bu şeyler inkâr edilemez olduğuna göre, sizin sakin olmanız ve acelecilikle bir şey yapmamanız gerek. 37 Çünkü ne tapınak yağmacıları, ne de tanrıçanıza küfre-dici olmayan bu adamları buraya getirdiniz. 38 Onun için, eğer gerçekten Dimitrios ve onunla birlikte olan sanatkârlar, birine karşı bir davaları varsa mahke-meler açıktır, valiler de vardır; birbirlerini suçlasınlar. 39 Ama siz başka meselelerle ilgili bir şey soruşturuyor-sanız, yasal toplantıda çözümlenir. 40 Çünkü bu günkü olay konusunda ayaklanmadan suçlu tutulma tehlikesi içinde de bulunuyoruz; bu kalabalığa ne-den olarak verebileceğimiz tek bir sebep mevcut değildir. 41 Ve bu şeyleri söyleyince topluluğu dağıttı. İncil — Bünyamin Candemir