Araçlar Gözat
211 Ve öyle oldu ki, onlardan ayrılıp denize yelken açtığımız zaman, doğru bir rota alarak İstanköy'e ve er-tesi gün Rodos'a, oradan da Patara'ya geldik; 2 Ve karşı tarafa, Fenike'ye geçmekte olan bir gemi bul-duk; ona binip yelken açtık. 3 Ve Kıbrıs'ı görünce onu solda bırakarak Suriye'ye gittik ve Sur'da karaya indik; çünkü gemi yükünü orada boşal-tacaktı. 4 Ve öğrencileri bularak orada yedi gün kaldık; onlar Ruh aracılığıyla Pavlus'a, Yeruşalem'e çıkmamasını söyle-diler. 5 Ama öyle oldu ki, günlerimiz dolunca çıkıp yolculuğa koyulduk; çocuklarıyla birlikte hepsi şehrin dışına kadar bizimle geldiler. Ve kıyıda diz çöküp dua ettik. 6 Ve birbirimizi kucakladıktan sonra biz gemiye bindik, onlar da kendi evlerine döndüler. 7 Biz de deniz yolculuğunu bitirerek Sur'dan Ptolemais'e vardık; ve kardeşleri selamlayıp onlarla birlikte bir gün kaldık. 8 Ve ertesi gün Pavlus ile beraberinde olan bizler, çıkıp Kayseriye'ye geldik; ve yedilerden biri olan İncil vaizi Filipus'un evine girip onun yanında kaldık. 9 Bu adamın peygamberlik eden dört bakire kızı vardı. 10 Ve biz orada birçok günler kalırken, Yahudiye'den Agabus adında bir peygamber indi; 11 Ve bize geldiğinde Pavlus'un kuşağını alarak kendi ayaklarını ve ellerini bağlayıp dedi: "Kutsal Ruh şöyle diyor: 'Bu kuşağın sahibi olan adamı, Yahudiler Yeru-şalem'de böyle bağlayıp ulusların ellerine teslim ede-cekler.'" 12 Ve bu şeyleri işittiğimiz zaman hem biz hem de oralılar Yeruşalem'e çıkmaması için ona yalvardık. 13 O zaman Pavlus cevap verdi: "Ağlayarak ve yüreğimi kırarak ne yapıyorsunuz? Çünkü ben Rab İsa'nın adı için Yeruşalem'de yalnız bağlanmaya değil, ama ölmeye de hazırım." 14 Ve o ikna olmayınca, "Rab'bin isteği olsun" diyerek sustuk. 15 O günlerden sonra eşyamızı toplayarak Yeru-şalem'e çıktık. 16 Ve Kayseriye'den bazı öğrenciler de bizimle birlikte geldiler; yanında misafir olacağımız eski bir öğrenciyi, bir Kıbrıslı olan Minason'u beraberlerinde getirdiler. 17 Ve Yeruşalem'e vardığımız zaman kardeşler bizi se-vinçle kabul ettiler. 18 Ertesi gün de Pavlus bizimle birlikte Yakub'un yanına girdi; ve bütün ihtiyarlar geldiler. 19 Onları selamladıktan sonra Allah'ın uluslar arasında kendi hizmeti aracılığıyla yaptığı şeyleri teker teker an-lattı. 20 Onlar da işitince Rab'bi yücelttiler; ve kendisine dedi-ler: "Görüyorsun kardeş, Yahudilerden iman etmiş olan kaç bin kişi vardır; hepsi de Yasa için gayretli kişilerdir. 21 Ve senin hakkında onlara bildirildi ki, uluslar arasında bulunan bütün Yahudilere, çocuklarını sünnet etmemeyi ve de geleneklere göre yürümemeyi söyleyerek Mu- sa'dan sapmalarını öğretiyormuşsun. 22 O zaman ne yapmalı? Mutlaka bir kalabalık toplanmış olacak, çünkü senin geldiğini duyacaklar. 23 Bunun için sana şu dediğimizi yap: Yanımızda adak-ları olan dört adam vardır; 24 Bunları al, onlarla birlikte kendin de temizlenmiş ol; ve başlarını traş edebilmeleri için onlara yapılacak masrafı sen üstlen; hepsi de senin hakkında kendilerine bildiri-lenlerin bir şey olmadığını, ancak senin kendin de Ya-sa'yı tutarak düzenli yürümekte olduğunu bilsinler. 25 Oysa biz, uluslardan iman etmiş olanlara ilişkin olarak karar verip yazdık ki, böylesi şeyler değil de sadece put-lara sunulan şeylerden ve kandan ve boğulmuş olandan ve zinadan kendilerini korusunlar." 26 O zaman Pavlus adamları alıp ertesi gün onlarla birlik-te kendisini paklayarak, onların her biri için kurban su-nuluncaya dek, paklanma günlerinin tamamlandığını ilân ederek tapınağa girdi. 27 Ve yedi gün bitmek üzereyken, Asya'dan olan Yahudi-ler onu tapınakta görerek bütün kalabalığı kışkırttılar; ve ona el atıp bağırdılar: 28 "Ey İsrailli adamlar, yardım edin! Herkese her yerde, halka ve Yasa'ya ve bu yere karşı öğreten adambudur; ve üstelik de tapınağın içine Yunanlılar getirip bu kutsal yeri kirletti." 29 Çünkü daha önce şehirde Efesoslu Trofimos'u onunla birlikte görmüşlerdi; onu Pavlus'un tapınağa soktuğunu sanmışlardı. 30 Ve bütün şehir harekete geçerek halk birlikte koşuştu; ve Pavlus'u tutup tapınaktan dışarı sürüklediler; ve kapı-lar hemen kapatıldı. 31 Onlar kendisini öldürmeye çalışırlarken, tüm Yeruşa-lem'in karışıklık içinde olduğu haberi tabur binbaşısına geldi. 32 O da hemen askerlerle yüzbaşıları alarak aşağıya, on-ların üzerine koştu; ve onlar binbaşı ile askerleri görünce Pavlus'u dövmeyi bıraktılar. 33 O zaman binbaşı yaklaşıp onu yakaladı ve iki zincirle bağlanmasını emretti; ve onun kim olduğunu ve ne yap-tığını soruşturdu. 34 Ama kalabalığın içinde bazıları bir şey, bazıları başka şey bağırıyordu; ve gürültüden ötürü kesin olanı bilme-diği için onun kaleye götürülmesini emretti. 35 Ama o, merdivenlere geldiğinde öyle oldu ki, kalaba-lığın zorlamasından dolayı askerler tarafından taşınmış oldu. 36 Çünkü halk kalabalığı, "onu ortadan kaldır!" diye bağı-rarak onları izliyordu. 37 Kalenin içine götürülmek üzereyken Pavlus binbaşıya, "Sana bir şey söyleyebilir miyim?" dedi.* O da, "Yunan-ca bilir misin? 38 O zaman sen, bu günlerden önce bir karışıklık meydana getiren ve dört bin suikastçıyı çöle yöneltip götüren Mısırlı değil misin?" dedi. 39 Ama Pavlus dedi: "Gerçekten ben Tarsus'lu bir Yahu-diyim, Kilikya'nın önemsiz olmayan bir şehrinin vatan-daşıyım; ve sana yalvarırım, halka konuşmak için bana izin ver." 40 O da izin verince, Pavlus merdivenlerin üzerinde dura-rak eliyle halka işaret etti; ve büyük bir sessizlik olunca, İbrani dilinde konuşup dedi:
İncil — Bünyamin Candemir
»