Araçlar Gözat
41 Ve onlar halka konuşurlarken, kahinler ve tapı-nağın reisi ve Sadukiler onların üzerine geldiler; 2 Halka öğrettiklerinden ve İsa'da ölüler arasından diri-lişi vazettiklerinden dolayı kederlenip sıkıldılar. 3 Ve onları yakalayıp ertesi güne dek hapishaneye koydu-lar; çünkü zaten akşamdı. 4 Ama sözü işitenlerin birçoğu iman etti; ve adamların sa-yısı beş bin kadar oldu. 5 Ve öyle oldu ki, ertesi gün onların yöneticileri ve ihtiyarları ve yazıcıları Yeruşalem'de bir araya toplan-dılar; 6 Başkahin Hanna ve Kayafas ve Yuhanna ve başkahinin akrabasından ne kadar varsa hepsi toplandılar. 7 Ve onları ortada durdurarak sordular: "Siz bunu hangi güçle ya da hangi adla yaptınız?" 8 O zaman Petrus Kutsal Ruh'la dolup onlara dedi: "Ey halkın yöneticileri ve İsrail'in ihtiyarları! 9 Eğer biz bugün hasta adama yapılan iyi iş ve onun ne ile sağlığa kavuştuğu hakkında sorguya çekiliyorsak; 10 Hepinize ve bütün İsrail halkınca bilinsin ki çarmıha gerdiğiniz, Allah'ın ise ölüler arasından dirilttiği Nasıralı İsa Mesih'in adıyla, evet O'nun aracılığıyla bu adam burada önünüzde sağlam duruyor. 11 'Siz yapıcılar tarafından hiçe sayılan Taş budur; O ki, köşenin başı olmuştur.' 12 Ve başka hiçbir kimsede kurtuluş yoktur; çünkü gök al-tında adamlar arasında verilmiş hiçbir ad yoktur ki onun-la kurtulalım." 13 Ama onlar Petrus'la Yuhanna'nın cesaretini görünce ve okumamış, eğitilmemiş adamlar olduklarını anlayınca şaştılar; ve onların İsa ile birlikte bulundukları-nı fark ettiler. 14 Ve sağlığa kavuşturulan adamı onlarla birlikte durmakta görünce, buna karşı söyleyecek bir şeyleri yoktu. 15 Ama onlara meclisten dışarı çıkmalarını emredince, birbirleriyle danışıp dediler: 16 "Bu adamlara ne yapalım? Çünkü gerçekten onların aracılığıyla belli bir mucizenin yapıldığı bütün Yeruşa-lem'de oturanlara belli oldu ve bunu biz inkâr edemeyiz. 17 Ama halk arasında daha çok yayılmasın diye onları sı- kıca tehdit edelim ki, artık bu adla hiç kimseye konuş-masınlar." 18 Ve onları çağırıp İsa'nın adıyla hiçbir suretle ne konuş-sunlar ne de öğretsinler diye onlara emir verdiler. 19 Ama Petrus ile Yuhanna onlara cevap verip dediler: "Allah'tan ziyade sizi dinlemenin, Allah'ın önünde doğru olup olmadığına siz yargı yürütün. 20 Çünkü biz gördüğümüzü ve işittiğimizi söylemeden edemeyiz." 21 Ve halktan dolayı onları nasıl cezalandırabileceklerine dair bir şey bulmayarak onları daha fazla tehdit edip sa-lıverdiler; çünkü herkes olmuş olan şey için Allah'ı yü-celtiyordu. 22 Çünkü üzerinde bu şifa mucizesi olan adam kırk yaşını geçmişti. 23 Ve onlar salıverilmiş olup kendi arkadaşlarına geldiler ve başkahinlerle ihtiyarların kendilerine bütün söylediklerini onlara bildirdiler. 24 Onlar da bunu duyunca hep birlikte Allah'a ses yüksel-tip dediler: "Ey egemen Rab! Göğü ve yeri ve denizi ve onlarda bulunan her şeyi yaratan Allah sensin; 25 Sen ki kulun Davut'un ağzıyla dedin: 'Uluslar neden gururla öfkelendi ve halklar boş şeyler tasarladı? 26 Dünyanın kralları ayağa kalktılar ve hükümdarlar Rab-be karşı ve O'nun Mesihine karşı bir araya toplandılar;' 27-28 Çünkü senin elin ve senin amacın, olmasını önce-den ne kararlaştırdıysa, hepsini yapmak için hem Hirodes hem de Pontios Pilatus, uluslar ve İsrail halkıyla birlikte meshettiğin kutsal oğlun İsa'ya karşı gerçekten bu şehirde bir araya toplandılar. 29-30 Ve şimdi ya Rab, onların tehditlerine bak; ve mukad-des oğlun İsa'nın adıyla şifa vermek için ve belirtiler ile harikaların olması için elini uzatırken, senin sözünü tüm cesaretle söylemeyi kullarına bağışla." 31 Ve onlar dua edince toplanmış oldukları yer sarsıldı; hepsi de Kutsal Ruh'la doldular ve Allah'ın sözünü cesa-retle söylediler. 32 Ve iman eden topluluğun yüreği ve canı bir idi; ve hiçbir kimse sahip olduğu şeylerden herhangi bir şeyin kendisine ait olduğunu söylemiyordu; ama onlar için her şey ortaklaşa kullanılırdı. 33 Ve resuller büyük kuvvetle Rab İsa'nın dirilişine tanık-lık ediyorlardı; ve hepsinin üzerinde büyük lütuf bulunu-yordu. 34 Çünkü aralarında yoksul hiçbir kimse yoktu; çünkü tarlalar ya da evler sahibi olanların hepsi onları satıp, satılmış olan şeylerin bedellerini getiriyorlardı; 35 Ve resullerin ayakları dibine koyuyorlardı; ve her biri-nin ihtiyacına göre, her birine dağıtılıyordu. 36 Ve resuller tarafından Barnabas diye adlandı-rılan (ki çevirisi yapıldığında teselli oğlu oluyor), Kıbrıs doğumlu Levili bir adam olan Yusuf'un, 37 Bir tarlası olup onu satarak parayı getirdi ve resullerin ayakları dibine koydu.
İncil — Bünyamin Candemir
»