111 Şimdi, iman, ümit edilen şeylere güven, görün-meyen şeylerin varlığına kanaattır. 2 Çünkü bununla atalara tanıklık olundu. 3 İmanla anlıyoruz ki, evren Allah'ın sözüyle şekillen-miş oldular; şöyle ki, görünen şeyler gözüken şeylerden olmadı. 4 İmanla Habil Allah'a Kain'den daha mükemmel kurban sundu; Allah onun armağanlarına ilişkin tanıklık ederek, o kurban ile ki salih olduğuna dair kendisine tanıklıkta bulundu; ve ölmüş olduğu hâlde onun aracılığıyla hâlâ konuşuyor. 5 İmanla Hanok ölüm görmemek üzere yukarı götürüldü ve bulunmadı, çünkü Allah onu götürmüştü; çünkü gö-türülüşünden önce, Allah'ı hoşnut ettiğine dair onun için tanıklık edildi. 6 Ama iman olmadan Allah'ı hoşnut etmek imkansızdır; çünkü Allah'a yaklaşan, O'nun var olduğuna ve kendisini arayanlara ödül verici olduğuna iman etmelidir. 7 İmanla Nuh, henüz görünmeyen şeyler hakkında Allah tarafından uyarılıp korkuyla harekete getirilerek, evinin kurtuluşu için bir gemi hazırladı; bununla dünyayı mah-kûm etti ve imana göre olan salâhın mirasçısı oldu. 8 İmanla İbrahim, miras olarak alacağı yere çıkıp gitmek üzere çağrıldığında itaat etti; ve nereye gideceğini bilme-den çıktı. 9 İmanla, aynı vaadin ortak mirasçıları olan İshak ve Ya-kup'la birlikte yabancı bir diyardaymış gibi çadırlarda oturarak vaat edilen diyarda misafir oldu; 10 Çünkü mimarı ve yapıcısı Allah olan temelli şehri bek-liyordu. 11 İmanla Sara'nın kendisi de vaat edeni sadık saydığın-dan, gebe kalmaya kuvvet buldu; ve yaşı geçmişken ço-cuk doğurdu. 12 Bundan dolayı da tek bir kişiden, hem de ölü durumda olan birinden, çoklukta göğün yıldızları kadar ve deniz kıyısındaki kum kadar sayısız soy doğmuş oldu. 13 Bunların hepsi, vaatlere kavuşmamış, ama on-ları uzaktan görmüş ve onlara kani olmuş olarak ve onları kucaklayarak ve yeryüzünde kendilerinin yabancılar ve misafirler olduklarını itiraf ederek imanda öldüler. 14 Çünkü bu gibi şeyler söyleyenler kendi vatanlarını aradıklarını açıklamış oluyorlar. 15 Ve gerçekten eğer çıkmış oldukları yeri hatırlamış ol-salardı, geri dönmeye fırsatları olurdu. 16 Ama şimdi daha iyisini, yani göksel olanı arzu ediyor-lar; bundan dolayı Allah, onların Allah'ı denilmekten utanmıyor; çünkü onlar için bir şehir hazırlamıştır. 17 İbrahim denendiği zaman, imanla İshak'ı sun-du; ve vaatleri almış olan bu kişi, biricik doğan oğlunu sunuyordu. 18 Ona ilişkin olarak, "Senin soyun İshak'ta çağrılacak-tır" denilmişti; 19 Allah'ın ölüler arasından bile diriltmeye kadir olduğu-nu sayarak, onu bir benzetmeyle ölümden geri aldı. 20 İmanla İshak gelecek şeyler hakkında Yakup ve Esav'ı bereketledi. 21 Yakup ölürken, imanla Yusuf'un oğullarının her birisi-ni bereketledi; ve değneğinin tepesi üzerine yaslanarak Allah'a tapındı. 22 Yusuf ölürken, İsrail oğullarının çıkışı hakkında imanla söz etti; ve kendi kemikleri hakkında emir verdi. 23 Musa doğduğu zaman, imanla annesi babası tarafından üç ay gizlenildi, çünkü çocuğun güzel olduğu-nu gördüler; ve kralın buyruğundan korkmadılar. 24 Musa büyüyünce, Firavun'un kızının oğlu çağrılmayı imanla reddetti; 25 Geçici bir süre için günahın zevkini almaktansa, daha ziyade Allah'ın halkıyla birlikte elem çekmeyi seçti; 26 Mesih hakaretini Mısır'daki hazinelerden daha büyük zenginlik saydı; çünkü karşılık ödüle bakıyordu. 27 Kralın öfkesinden korkmayarak imanla Mısır'dan ay-rıldı; çünkü görünmez Olan'ı görür gibi, katlandı. 28 İmanla, fıshı ve kan serpmeyi yaptı; öyle ki, ilk doğan-ları yok eden kendilerine dokunmasın. 29 İmanla, onlar Kızıl denizden karadan geçer gibi geçti-ler; Mısırlılar bunu deneyerek boğuldular. 30 İmanla, Eriha surları yedi gün süreyle etrafı dönüldük-ten sonra yıkıldı. 31 İmanla, fahişe Rahab casusları barış içinde kabul ede-rek itaatsizlerle birlikte mahvolmadı. 32 Ve daha ne diyeyim? Çünkü Gideon, hem de Barak ve Şimşon ve Yeftah, hem Davut ve Samuel ve peygamberler hakkında anlatsam zaman bana yetme-yecek; 33 Onlar ki, imanla krallıklar alt ettiler, salâh işlediler, va-atleri aldılar, aslanların ağızlarını kapadılar. 34 Ateşin gücünü söndürdüler, kılıcın ağzından kaçıp kur-tuldular, zayıflıktan kuvvetlendiler, savaşta güçlü oldu-lar, yabancıların ordularını çekilmeye zorladılar. 35 Kadınlar, diriliş yolula ölülerini tekrar geri aldılar; baş-kaları da daha iyi bir dirilişe kavuşsunlar diye, kurtuluşu kabul etmeyerek işkence çektiler; 36 Başkaları da alay ve kamçılar, evet, hatta zincirler ve zindana atılma denemesinden geçtiler. 37 Taşlandılar, testereyle biçildiler, denendiler, kılıçtan geçirilerek öldüler; koyun postları ve keçi postları içinde dolaştılar; yoksul olarak, zulme uğrayarak, kötü mua-mele görerek dolaştılar; 38 (Dünya onlara lâyık değildi); çöllerde ve dağlarda ve mağaralarda ve yerin inlerinde göçebe gibi dolaştılar. 39 Ve bunların hepsi, imanla haklarında tanıklık olduğu halde vaadı almadılar; 40 Çünkü biz olmadan onlar kusursuz kılınmasınlar diye, Allah bizim için daha iyi bir şey öngördü. İncil — Bünyamin Candemir