Araçlar Gözat
Kitap
121-2 Onun için, bizi çevreleyen bu kadar büyük bir tanıklar bulutu olduğuna göre, biz de her ağırlığı ve bizi kolayca kuşatan günahı bırakarak, imanın önderi ve ta-mamlayıcısı İsa'ya bakarak, biz de önümüze konulan koşuyu sabırla koşalım; O ki, önüne konulan sevinç kar-şısında utancı küçümseyerek çarmıha tahammül etti ve Allah'ın tahtının sağında oturdu. 3 Çünkü canlarınızda gevşeyerek yorulmayasınız diye, günahkârlar tarafından kendisine karşı olan bu kadar bü-yük zıtlığa dayanmış Olan'ı iyice düşünün. 4 Günaha karşı mücadele ederek henüz kan dökülene dek karşı koymadınız; 5 Ve oğullara söylenir gibi size söylenen şu teşviği unut-tunuz: "Oğlum, Rab'bin terbiye edişini hor görme, ne de O'nun tarafından azarlanınca gevşe; 6 Çünkü Rab sevdiğini terbiye eder ve kabul ettiği her oğu-lu kırbaçlar" 7 Eğer terbiye olunmaya tahammül ediyorsanız, Allah oğullara eder gibi size muamele ediyor; çünkü babanın terbiye etmediği hangi oğul var ki? 8 Ama eğer herkesin paydaş olduğu bu disiplinden yoksun iseniz, o zaman siz oğullar değil, yasa dışı evlatlarsınız. 9 Bundan başka, bizi terbiye eden bedenimizin babaları vardı ve onlara saygı gösterdik; çok daha ziyade ruhların Babasına boyun eğip yaşamayacak mıyız? 10 Çünkü onlar gerçekten kendilerine iyi göründüğüne göre bizi birkaç gün için terbiye ediyorlardı; ama O, kendisinin kutsallığına ortak olmak üzere yararımız için terbiye eder. 11 Ama her disiplin şimdiki zaman için sevinç verici değil, ama üzüntü verici görünür; oysa sonraları onunla eğitil-miş olanlara esenlik dolu salâhın meyvesini verir. 12 Onun için sarkık elleri ve zayıflamış olan diz-leri doğrultun; 13 Ve ayaklarınız için doğru yollar yapın; ta ki, topal olan sapmış olmasın, ama daha çok şifa bulsun. 14 Herkesle barışın ve onsuz kimsenin Rab'bi göremeye-ceği kutsallığın ardınca koşun; 15 Allah'ın inayetinden kimse yoksun kalmasın diye dik-kat edin; olmaya ki, her hangi bir acılık kökü türeyereksizi rahatsız etsin ve bununla birçokları kirlenmiş olsun; 16 Olmaya ki, ilk oğulluk hakkını bir yemeğe karşılık sa-tan Esav gibi zina eden, ya da kutsal olmayan bir kişi olsun. 17 Çünkü biliyorsunuz ki, sonradan da bereketi miras al-mak istediğinde reddolundu; çünkü her ne kadar onu gözyaşlarıyla aradıysa da tövbe olanağını bulamadı. 18-19 Çünkü dokunulabilen ve ateşle tutuşan da-ğa, kara buluta ve karanlığa ve kasırgaya ve borunun sesine ve sözlerin sesine yaklaşmış değilsiniz; o ses ki, onu işitenler, kendilerine bir söz daha söylenmemesi için yalvardılar; 20 Çünkü şu emredilene tahammül edemediler: "Eğer da-ğa bir hayvan bile dokunsa taşlanacak, ya da bir okla vurulacaktır;" 21 Ve görünüş öyle korkunçtu ki Musa, "Aşırı derecede korkuyor ve titriyorum" dedi. 22 Ama siz Sion dağına yaklaştınız; ve yaşayan Allah'ın şehrine, göksel Yeruşalem'e; ve onbinlerce meleklere, 23 Göklerde kaydedilen ilk doğanların genel topluluğuna ve kilisesine; ve herkesin yargıcı olan Allah'a; ve kusur-suz kılınan salihlerin ruhlarına; 24 Ve yeni antlaşmanın aracısı İsa'ya; ve Habil'inkinden daha iyi şeyler konuşan serpmeklik kanına yaklaştınız. 25 Sakının, konuşanı reddetmeyin. Çünkü onlar, eğer yer-yüzünde Allah'tan konuşanı reddettiklerinde kurtulmadı-larsa, biz göklerden konuşandan yüz çevirirsek ne kadar daha ziyade kurtulmayacağız! 26 O zaman O'nun sesi yeri sarsmıştı; ama şimdi, "Yine 27 Ama bu "Yine bir kez daha" sözü, sarsılanların yaratıl-mış olan şeyler olarak ortadan kaldırılacağını gösteriyor; öyle ki sarsılmayanlar kalsınlar. 28 Onun için sarsılmaz bir krallık alarak, inayetimiz olsun ki, onunla Allah'a hoşnut edici bir şekilde saygıyla ve tanrısal korkuyla tapınalım. 29 Çünkü Allahımız aynı zamanda yakıp tüketen ateştir.
İncil — Bünyamin Candemir
»