201 Ve öyle oldu ki, o günlerden birinde, tapınakta halka öğretir ve İncil'i vaaz ederken, başkâhinlerle yazıcılar, ihtiyarlarla birlikte O'nun üzerine vardılar; 2 Ve O'na söyleyip dediler: "Bize söyle, bu şeyleri hangi yetkiyle yapıyorsun? Ya da bu yetkiyi sana veren kimdir?" 3 O da cevap verip onlara dedi: "Ben de size bir şey soracağım ve bana söyleyin: 4 "Yuhanna'nın vaftizi gökten mi, yoksa insanlardan mıydı?" 5 Ve kendi aralarında muhakeme ederek dediler: "Eğer gökten diyecek olursak, 'Öyleyse neden ona inanmadınız?' diyecektir. 6 Ama eğer ki, 'İnsanlardan' diyecek olursak, bütün halk bizi taşlayacaktır; çünkü onlar Yuhanna'nın bir peygamber olduğuna kanmışlardır." 7 Ve nereden olduğunu bilmedikleri cevabını verdiler. 8 İsa da onlara, "Ne de ben size bu şeyleri hangi yetkiyle yaptığımı söylerim" dedi. 9 Ve halka şu benzetmeyi söylemeye başladı: "Bir adam bağ dikti ve onu bağcılara kiralayıp uzun bir süre için ülkeden uzaklaştı. 10 Ve bağın meyvesinden kendisine versinler diye, mevsiminde bağcılara bir köle gönderdi; ama bağcılar onu dövüp boş elle gönderdiler. 11 Ve başka bir köle daha gönderdi; ama onu da dövüp hakaret ederek boş elle gönderdiler. 12 Ve yine bir üçüncüsünü gönderdi; onu da yaralayıp dışarı attılar. 13 Ve bağ sahibi, 'Ne yapayım? Sevgili oğlumu göndereceğim; belki onu görünce kendisine hürmet ederler' dedi. 14 Ama bağcılar onu görünce, 'Mirasçı budur, gelin onu öldürelim de miras bizim olsun' diyerek kendi aralarında muhakeme ettiler. 15 Ve onu bağdan dışarı atıp öldürdüler. Bu yüzden bağın sahibi onlara ne yapacak? 16 Gelip bu bağcıları yok edecek ve bağı başkalarına verecektir." Onlar da bunu duyunca, "Asla bu olmasın!" dediler. 17 Ama İsa onlara bakıp dedi: "Öyleyse şu yazılmış olan nedir? 'Yapıcıların reddettiği taş, köşenin başı oldu.' 18 O taşın üzerine düşen herkes parçalanacak; ama o, kimin üzerine düşerse onu ezip toz edecektir." 19 Ve başkâhinlerle yazıcılar o saatte O'na el atmak istediler ve halktan korktular; çünkü bu benzetmeyi kendilerine karşı söylediğini farkettiler. 20 Ve O'nu dikkatle gözleyerek, kendisini valinin yönetimine ve yetkisine teslim etmek üzere, konuşmasındaO'nu yakalasınlar diye, kendilerini salih gösteren gizli ajanlar gönderdiler. 21 Ve O'na sorup dediler: "Ey öğretmen, senin doğrulukla konuşup öğrettiğini biliyoruz; ve kimsenin kişiliğine bakmazsın; ama Tanrı'nın yolunu gerçeklikle öğretirsin; 22 Kayser'e vergi vermek, bizim için yasal mı yoksa değil mi?" 23 Ama İsa, onların kurnazlığını farkederek kendilerine dedi: "Neden beni deniyorsunuz? 24 Bana bir dinar gösterin. Onda kimin sureti ve yazısı vardır?" Ve onlar cevap verip, "Kayser'in" dediler. 25 O da onlara, "Öyleyse Kayser'in şeylerini Kayser'e ve Tanrı'nın şeylerini Tanrı'ya geri verin" dedi. 26 Ve onlar halkın önünde O'nu konuşmasında yakalayamadılar; ve O'nun cevabına şaşarak sustular. 27 Ölülerin dirilişinin var olduğunu inkâr eden Sadukilerden bazıları yanına gelerek O'na sorup dediler: 28 "Ey öğretmen, Musa bize yazmıştır: 'Eğer herhangi birinin kardeşi evli olup da ölürse; ve çocuksuz ölürse, kardeşi o karıyı almalı ve kardeşine soy yetiştirmeli.' 29 O zaman, yedi kardeş vardı; ve birincisi bir karı aldı, çocuksuz öldü. 30 İkincisi de o kadını aldı ve çocuksuz öldü. 31 Üçüncüsü de onu aldı; aynı şekilde yedisi de çocuk bırakmadan öldüler. 32 Hepsinden sonra kadın da öldü. 33 O zaman dirilişte kadın onların hangisinin karısı olacak? Çünkü yedisi de onu karı olarak aldılar." 34 Ve İsa cevap verip onlara dedi: "Bu çağın çocukları evlenirler ve evlendirilirler; 35 Ama o çağa ve ölüler arasından dirilişe erişmeye lâyık sayılanlar, ne evlenirler, ne evlendirilirler; 36 Çünkü, ne de artık ölebilirler; çünkü onlar melekler gibidirler; ve dirilişin oğulları olarak, onlar Tanrı'nın oğullarıdırlar. 37 Ama Musa dahi çalı bölümünde Rab'bi, 'İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı ve Yakub'un Tanrısı' diye çağırdığı zaman, ölülerin dirildiklerini göstermiş oldu. 38 Çünkü O, ölülerin değil, ancak dirilerin Tanrı'sıdır; çünkü O'nun için hepsi yaşıyorlar." 39 Ve yazıcılardan bazıları cevap verip, "Ey öğretmen, iyi konuştun" dediler. 40 Ve artık O'na hiçbir şey sormaya cesaret etmediler. 41 İsa da onlara dedi: "Nasıl diyorlar ki, 'Mesih Davut'un oğludur?' 42 Çünkü Davut'un kendisi Mezmurlar kitabında diyor: 43 Ben düşmanlarını ayaklarına basamak yapıncaya dek, sağımda otur' 44 Böylece Davut O'nu Rab diye çağırıyorsa, O nasıl onunoğlu olur?" 45 Ve bütün halk dinlerken öğrencilerine dedi: 46 "Uzun kaftanlar içinde dolaşmayı isteyen ve çarşı meydanlarında selamları ve havralarda baş kürsüleri ve ziyafetlerde baş yerleri seven yazıcılardan sakının; 47 Onlar ki, dul kadınların evlerini yutarlar; ve gösteriş olarak uzun dualar ederler; bunlar daha büyük yargıya uğrayacaklardır." İncil — Bünyamin Candemir