61 Ve öyle oldu ki, birinci Şabat gününden sonraki ikinci Şabat gününde, İsa ekin tarlalarından geçiyordu; ve öğrencileri başakları koparıyor ve avuçları içinde ovalayıp yiyorlardı. 2 Ama Ferisilerden bazıları onlara, "Şabat günü yapılması yasal olmayanı neden yapıyorsunuz?" dediler. 3 İsa da cevap verip onlara dedi: "Davut'un kendisi ve beraberindekiler acıkınca ne yaptığını, bunu bile okumadınız mı? 4 Tanrı'nın evine nasıl girip yalnız kâhinlerden başkasının yemesi yasal olmayan sunu ekmeklerini yedi ve beraberinde olanlara da verdi?" 5 Ve onlara, "İnsanoğlu Şabat gününün de Rabbidir" dedi. 6 Öyle oldu ki, başka bir Şabat günü de havraya girip öğretti; ve orada bir adam vardı, onun sağ eli kurumuştu. 7 Yazıcılarla Ferisiler O'na karşı bir suçlama bulabilmeleriiçin, Şabat günü şifa verecek mi diye O'nu gözetliyorlardı. 8 Ama O, onların düşüncelerini biliyordu; ve eli kurumuş olan adama, "Kalk ve ortada dur" dedi. O da kalkıp durdu. 9 O zaman İsa onlara dedi: "Size bir şey soracağım: Şabat günü iyilik yapmak mı, yoksa kötülük yapmak mı yasaldır? Can kurtarmak mı, yoksa yok etmek mi?" 10 Ve etrafa, onların hepsine bakıp adama, "Elini uzat" dedi. O da öyle yaptı; ve eli öbürü gibi sağlıklı eski duruma geldi. 11 Onlar ise çılgınlıkla doldular ve İsa'ya ne yapabileceklerine dair birbirleriyle konuştular. 12 Ve öyle oldu ki, kendisi o günlerde dua etmek için çıkıp dağa gitti; ve geceyi Tanrı'ya dua ile geçirdi. 13 Ve gündüz olunca öğrencilerini yanına çağırdı; ve kendilerine 'resuller' adını da verdiği şu oniki kişiyi seçti: 14 Petrus olarak da adlandırdığı Simun ve onun kardeşi Andreas, Yakup ve Yuhanna, Filippus ve Bartolomeos, 15 Matta ve Tomas, Alfeus'un kardeşi Yakup ve Gayretli diye çağrılan Simun, 16 Yakup'un kardeşi Yahuda ve Yahuda İskariyot ki ihanet eden o olmuştur. 17 Ve onlarla birlikte aşağı inip düzlük bir yerde durdu; ve öğrencilerinden bir kalabalık ile bütün Yahudiye ve Yeruşalem'den ve Sayda ile Sur'un deniz kıyısından O'nu dinlemek ve hastalıklarından iyi edilmek için gelen büyük bir kalabalık vardı; 18 Ve murdar ruhlar tarafından sıkıntı çekenler vardı; ve onlar iyileşiyorlardı. 19 Bütün halk da O'na dokunmaya çalışıyordu; çünkü O'ndan güç çıkıyor ve hepsini iyi ediyordu. 20 O da gözlerini öğrencilerine kaldırıp dedi: "Ne mutlu siz fakirlere; çünkü Tanrı'nın krallığı sizindir. 21 Ne mutlu size, şimdi açlık çekenler; çünkü doyurulacaksınız. Ne mutlu size, şimdi ağlayanlar; çünkü güleceksiniz. 22 İnsanoğlu uğruna insanlar sizden nefret edecekleri zaman ve sizi aralarından ayıracakları ve size hakaret edecekleri ve adınızı kötü diye çıkaracakları zaman size ne mutlu! 23 O günde sevinin ve sevinçten sıçrayın; çünkü işte, gökte ödülünüz büyüktür; çünkü onların ataları, peygamberlere bu şekilde ettiler. 24 Ama vay size, zenginler; çünkü tesellinizi almışsınız. 25 Vay size, tok olanlar; çünkü acıkacaksınız. Vay size, şimdi gülenler; çünkü yas tutup ağlayacaksınız. 26 Bütün insanlar sizin için iyi konuştukları zaman vay size; çünkü onların ataları sahte peygamberlere böylece davrandılar. 27 Ama siz dinleyenlere diyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik edin; 28 Size lânet edenleri kutsayın ve size hakaret edenler için dua edin. 29 Ve bir yanağına vurana öbürünü de sun; ve abanı alandan gömleğini de esirgeme. 30 Senden her dileyene ver ve senin malını alandan, onu geri isteme. 31 Ve insanların size ne yapmalarını istiyorsanız, siz de onlara öylece yapın. 32 Ve eğer sizi sevenleri severseniz, size ne teşekkür karşılığı olur? Çünkü günahkârlar bile kendilerini sevenleri severler. 33 Ve eğer size iyilik edenlere iyilik ederseniz, size ne teşekkür karşılığı olur? Çünkü günahkârlar bile aynısını yaparlar. 34 Ve eğer kendilerinden geri alacağınızı ümit ettiğiniz kişilere ödünç verirseniz, size ne teşekkür karşılığı olur? Çünkü günahkârlar bile, tekrar aynısını geri alsınlar diye günahkârlara ödünç verirler. 35 Ama düşmanlarınızı sevin ve iyilik edin; ve tekrar geri alırım diye hiçbir şeyi ümit etmeden ödünç verin; karşılığınız da büyük olacak ve en yüce Olan'ın oğulları olacaksınız; çünkü O, şükredici olmayanlara ve kötülere karşı iyidir. 36 Onun için Babanız merhametli olduğu gibi siz de merhametli olun. 37 Yargılamayın ki, siz de asla yargılanmazsınız; suçlu çıkarmayın ki, siz de asla suçlu çıkarılmazsınız; bağışlayın, size de bağışlanacaktır. 38 Verin ve size verilecektir; iyi ölçekle, bastırılmış, silkelenmiş ve taşmış olarak kucağınıza vereceklerdir; çünkü hangi ölçekle ölçerseniz, size de aynısıyla geri ölçülecektir." 39 Ve İsa onlara bir benzetme söyledi: "Kör körekılavuzluk edebilir mi? Her ikisi de çukura düşmez mi? 40 Öğrenci öğretmeninden üstün değildir; ama mükemmelliğe eriştirilen her bir kişi öğretmeni gibi olur. 41 Ve neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün, ama kendi gözündeki merteği farketmezsin? 42 Ya da sen kendin, gözündeki merteği görmezken, nasıl kardeşine, 'Kardeş, bırak gözündeki çöpü çıkarayım' diyebilirsin? Ey ikiyüzlü; önce kendi gözünden merteği çıkar ve o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha net görürsün. 43 Çünkü iyi olup da kötü meyve veren ağaç yoktur; ne de iyi meyve veren kötü ağaç vardır. 44 Çünkü her ağaç kendi meyvesinden tanınır; çünkü dikenlerden incir toplamazlar, ne de böğürtlen çalısından üzüm toplarlar. 45 İyi adam yüreğinin iyi hazinesinden iyi olanı çıkarır; kötü adam da yüreğinin kötü hazinesinden kötü olanı çıkarır; çünkü onun ağzı, yüreğinin doluluğundan söyler. 46 Ve neden beni, 'Rab, Rab' diye çağırıyorsunuz da söylediklerimi yapmıyorsunuz? 47 Bana gelen ve sözlerimi işitip onları yapan her bir kişinin kime benzediğini size göstereyim: 48 O, ev yapan bir adama benzer ki, kazıp derine indi ve kaya üzerine temel kurdu; ve sel geldiği zaman ırmak o eve saldırdı ve onu sarsamadı; çünkü temeli kaya üzerine kurulmuştu. 49 Ama işiten ve yapmayan kişi, toprak üzerine temelsiz bir ev bina eden adama benzer; ırmak o eve saldırdı ve hemen çöktü; ve o evin yıkılışı büyük oldu. İncil — Bünyamin Candemir