281 VE bana RABBİN şu sözü geldi: 2 Âdem oğlu, Sur hükümdarına de: Rab Yehova şöyle diyor: Mademki yüreğin yükseldi, ve sen: Ben ilâhım, denizlerin bağrında Allah tahtında oturuyorum, dedin; ve sen Allah değil ancak bir insanken, yüreğini Allah yüreği gibi ettin; — 3 işte, Danielden daha hikmetlisin; hiç bir sırrı senden gizliyemezler; 4 hikmetinle ve anlayışınla kendine servet yaptın, ve hazinelerinde altın ve gümüş topladın; 5 büyük hikmetinle ve ticaretinle servetini artırdın, ve servetinle yüreğin yükseldi; — 6 bundan dolayı Rab Yehova şöyle diyor: Mademki yüreğini Allah yüreği gibi ettin, 7 bundan dolayı, işte, senin üzerine yabancıları, milletlerin korkunçlarını, getireceğim; ve hikmetinin güzelliğine karşı kılıçlarını çekecekler, ve senin parlaklığını murdar edecekler. 8 Seni çukura indirecekler; ve sen denizlerin bağrında, öldürülmüş adamların ölümü ile, öleceksin. 9 Seni öldürene karşı da: Ben Allahım, diyecek misin? ve seni yaralıyanın elinde sen Allah değil, bir insansın. 10 Yabancılar elile, sünnetsizler ölümü ile öleceksin; çünkü ben söyledim, Rab Yehovanın sözü. 11 Ve bana RABBİN şu sözü geldi: 12 Âdem oğlu, Sur kıralı için mersiye oku, ve ona de: Rab Yehova şöyle diyor: Kemalin mührü, hikmetle dolu, güzellikte tam olan sendin. 13 Sen Adende, Allahın bahçesinde, idin; sarı yakut, kırmızı akik, ve beyaz akik, gök zümrüt, akik, yeşim, safir, kızıl yakut, zümrüt taşları ile, bütün değerli taşlarla, ve altınla kaplanmıştın; teflerinin ve zurnalarının işçiliği sende idi; yaratıldığın gün hazırlanmıştılar. 14 Sen meshedilmiş gölge salan kerubi idin; ve seni ben diktim, Allahın mukaddes dağı üzerinde idin; ateşten taşlar arasında gezdin. 15 Sende kötülük olduğu bulununcıya kadar yaratıldığın günden beri yollarında kâmildin. 16 Ticaretinin çokluğundan ötürü senin içini zorbalıkla doldurdular, ve suç işledin; ve seni murdar şey gibi Allahın dağından attım; ve seni, gölge salan kerubi, ateşten taşlar arasından atıp yok ettim. 17 Senin yüreğin güzelliğinden ötürü yükseldi; parlaklığından ötürü hikmetini bozdun; seni yere çaldım; görsünler diye kıralların gözü önüne seni attım. 18 Kendi makdislerini fesatlarının çokluğu ile, ticaretinin kötülüğü ile bozdun; ve senin içinden ateş çıkardım; seni o yiyip bitirdi, ve bütün seni görenlerin gözü önünde seni yeryüzünde kül ettim. 19 Kavmlar arasında seni tanıyanların hepsi sana şaşacaklar; sen bir dehşet oldun, ve ebede kadar yok olacaksın. 20 Ve bana RABBİN şu sözü geldi: 21 Âdem oğlu, yüzünü Saydaya doğru çevir, ve ona karşı peygamberlik et, 22 ve de: Rab Yehova şöyle diyor: İşte, ey Sayda, ben sana karşıyım; ve senin içinde izzet bulacağım; ve onun içinde hükümler yürüttüğüm zaman bilecekler ki, ben RAB’İM, ve onun içinde takdis olunacağım. 23 Ve onun içine veba, ve sokaklarına kan göndereceğim; ve çepçevre onun üzerine gelen kılıçla içinde yaralılar düşecekler; ve bilecekler ki, ben RAB’İM. 24 Ve İsrail evinin çevresinde olup onları tahkir edenlerin hiç birinden artık onlara batan bir çalı, ve acıtan bir diken kalmıyacak; ve bilecekler ki, ben Rab Yehovayım. 25 Rab Yehova şöyle diyor: Aralarına dağılmış oldukları kavmlardan İsrail evini topladığım, ve milletlerin gözü önünde onların içinde takdis edildiğim zaman, kulum Yakuba vermiş olduğum kendi topraklarında oturacaklar. 26 Ve orada emniyetle oturacaklar; ve çepçevre onları tahkir edenlerin hepsi üzerinde hükümler yürüttüğüm zaman, evler yapacaklar, ve bağlar dikecekler, ve emniyette oturacaklar; ve bilecekler ki, ben onların Allahı RAB’İM.
İncil — Kitab-ı Mukaddes