481 EY Yakub evi, siz ki, İsrail adı ile çağırılırsınız, ve Yahuda sularından çıktınız; hakikatla ve doğrulukla olmıyarak RABBİN ismile and edersiniz, ve İsrailin Allahını anarsınız 2 (çünkü onlar: Mukaddes şehirdeniz, derler, ve ismi orduların RABBİ olan İsrailin Allahına dayanırlar), şunu dinleyin: 3 Önceki şeyleri eski zamandan beri bildirdim; evet, ağzımdan çıktılar, ve onları işittirdim; onları ansızın yaptım, ve vaki oldular. 4 Senin inatçı, ve boynunun demir sinir, ve alnının tunçtan olduğunu bildiğim için, 5 eski zamandan beri onu sana bildirdim; vaki olmadan önce sana işittirdim; yoksa derdin: Onları yapan putumdur, onları emreden oyma putum ve dökme putumdur. 6 Bunu işittin, bak, hepsi oldu; ve siz itiraf etmiyecek misiniz? sana şimdiden yeni şeyler, bilmediğin gizli şeyler işittirdim. 7 Onlar eski zamandan değil, şimdi yaratıldı; ve bugünden önce onları işitmedin; yoksa sen: Onları biliyordum, derdin. 8 Evet, işitmedin; evet, bilmedin; evet, eski zamandan kulağın açılmadı; çünkü bilirdim ki, çok hainlik ediyordun, ve daha ana rahminden sana günahkâr deniliyordu. 9 İsmimden ötürü öfkemi geciktiriyorum, ve hamdimden ötürü seni kesip atmıyayım diye senden kendimi tutuyorum. 10 İşte, seni tasfiye ettim, fakat gümüş gibi değil; seni sıkıntı ocağında denedim. 11 Bunu kendim için, kendim için edeceğim; çünkü ismime neden hürmetsizlik edilsin? izzetimi de başkasına vermem. 12 Ey Yakub, ve çağırdığım İsrail, beni dinle: Ben oyum; ilk ben im, son da ben im. 13 Evet, yerin temelini benim elim koydu, ve gökleri sağ elim yaydı; ben onları çağırınca, birlikte dikilip dururlar. 14 Hepiniz toplanın, ve dinleyin; onların arasında bu şeyleri kim bildirdi? RABBİN sevdiği adam onun murat ettiği şeyi Babile yapacak, ve bazusu Kildanîlerin üzerinde olacak. 15 Ben, ben söyledim; evet, onu ben çağırdım, onu getirdim, ve yolu uğurlu olacak. 16 Bana yaklaşın, bunu dinleyin: Başlangıçtan beri gizlice söylemedim; vaki olduğu zamandan beri ben oradayım; ve şimdi Rab Yehova ve onun Ruhu beni gönderdi. 17 RAB, seni fidye ile kurtaran, İsrailin Kuddûsu şöyle diyor: Faideli olanı sana öğreten, yürüyeceğin yolda seni güden, Allahın RAB benim. 18 Keşke emirlerimi iyi dinliye idin! o zaman selâmetin ırmak gibi, salâhın da deniz dalgaları gibi olurdu; 19 zürriyetin de kum gibi, ve sulbünden çıkanlar onun taneleri gibi olurdu; karşımdan adı kesilip atılmazdı, ve helâk olmazdı. 20 Babilden çıkın; Kildanîlerden kaçın; terennüm sesile bildirin, bunu işittirin, yerin ucuna kadar onu çıkarın; diyin: Kulu Yakubu RAB fidye ile kurtardı. 21 Ve onları çöllerde yürütürken susamadılar; onlar için kayadan sular akıttı; ve kayayı yardı, ve sular fışkırdı. 22 RAB diyor: Kötülere selâmet yoktur. İncil — Kitab-ı Mukaddes