41 VE benimle söyleşen melek geri geldi, ve beni uykusundan uyandırılan bir adam gibi uyandırdı. 2 Ve bana dedi: Ne görüyorsun? Ve dedim: Görüyorum, ve işte, bir şamdan, hep altın, ve tepesinde kendi yağ kabı, ve üzerinde yedi kandili; ve tepesinde olan yedi kandile yedi boru var; 3 ve yanında iki zeytin ağacı, biri yağ kabının sağında, ve biri solunda. 4 Ve cevap verdim, ve benimle söyleşen meleğe söyliyip dedim: Efendim, bunlar nedir? 5 Ve benimle söyleşen melek cevap verip bana dedi: Bunlar nedir, bilmiyor musun? Ve dedim: Hayır, efendim. 6 Ve cevap verdi, ve bana söyliyip dedi: Zerubbabele RABBİN sözü şudur: Kudretle değil, kuvvetle değil, ancak benim Ruhumla, orduların RABBİ diyor. 7 Sen kimsin, ey büyük dağ? Zerubbabelin önünde sen bir ova olacaksın: Lûtuf, ona lûtuf olsun, diye bağırışlar arasında çatının taşını o çıkaracak. 8 Ve bana RABBİN şu sözü geldi: 9 Bu evin temelini Zerubbabelin elleri koydu; ve onun elleri onu başaracaktır; ve beni orduların RABBİ size gönderdiğini bileceksin. 10 Çünkü küçük işler gününü kim hor görür? çünkü şakulü Zerubbabelin elinde görerek bu yediler sevinecekler; onlar RABBİN gözleridir; o gözler ki, bütün yeryüzünde gezinmektedirler. 11 Ve cevap verip ona dedim: Şamdanın sağında ve solunda bu iki zeytin ağacı nedir? 12 Ve yine ona cevap verip dedim: İki altın oluğun yanında olan, ve kendiliklerinden altın gibi yağ akıtan bu iki zeytin dalı nedir? 13 Ve bana söyliyip dedi: Bunlar nedir, bilmiyor musun? Ve dedim: Hayır, efendim. 14 Ve dedi: Bunlar mesholunmuş o ikilerdir ki, bütün dünyanın Rabbi yanında durmaktadırlar. İncil — Kitab-ı Mukaddes