Araçlar Gözat
Kitap
141 Sevgiyi kovalayın; ruhsal bağışları, özellikle peygamberlik etmeyi özleyin. 2 Çünkü yabansı dil konuşan, insanlarla değil Tanrı'yla konuşur. Çünkü kimse onu anlamaz; yalnızca ruhta gizler konuşur. 3 Öte yandan peygamberlik eden yapıcı, yüreklendirici, avutucu sözlerle insanlara konuşur. 4 Yabansı dil konuşanın yapıcılığı kendine, peygamberlik edenin yapıcılığı ise kilise topluluğunadır. 5 Hepinizin yabansı dillerle konuşmanızı isterdim; ama daha önemlisi, peygamberlik etmenizi isterdim. Peygamberlik eden kişi yabansı dillerle konuşandan daha üstün önem taşır. Ama kilise topluluğunun yapıcılık bulması için, yabansı diller konuşan çeviri yapabiliyorsa o başka. 6 Kardeşlerim, şimdi varsayalım ki, yabansı diller konuşarak yanınıza geldim. Size tanrısal bir açıklama, bir bilgi, bir peygamberlik, ya da bir öğreti getirmedikçe yanınıza gelişimin yararı ne? 7 Kaval olsun, saz olsun cansız çalgılar bile belirgin, ayrı ayrı sesler çıkartır. Öyle olmasa, kaval mı, saz mı çalındığı nasıl anlaşılır? 8 Borazan açık-seçik bir ses vermezse, savaşa kim hazırlanır? 9 Bunun gibi siz de yabansı dille kolayca anlaşılabilen bir söz söylemezseniz, ne dendiğini kim anlayabilir? Bu durumda havaya konuşmuş olursunuz. 10 Yeryüzünde her çeşidinden bir sürü dil vardır. Hiçbiri de anlamsız değildir. 11 Bu nedenle, sesin anlamını bilmiyorsam konuşana bir yabancı olurum; konuşan da bana yabancı olur. 12 İşte bunun gibi siz de ruhsal bağışlara derinden istekli olduğunuza göre, kilise topluluğunun yapıcılığı doğrultusunda bollukla artmanıza yardım edici özellikleri arayın. 13 Bu nedenle yabansı dil konuşan, çeviri yapabilmek için dua etsin. 14 Çünkü eğer yabansı dille dua ediyorsam, ruhum dua etmekte ama aklım buna katılmamaktadır. 15 Öyleyse bundan nasıl bir sonuç çıkarılabilir? Ruhumla dua edeceğim, bunun yanı sıra aklımla da dua edeceğim. Ruhumla ilahi söyleyeceğim, bunun yanı sıra aklımla da ilahi söyleyeceğim. 16 Böyle olmasaydı, sen ruhunla Tanrı'yı kutsarken, ruhsal bağışı almayanlardan biri senin teşekkür sunmana nasıl, "Amin" diyebilir? Çünkü o senin ne dediğini bilmiyor. 17 Gerçi teşekkür sunman yerinde; gelgelelim karşındaki yapıcılık bulmuyor. 18 Hepinizden daha çok yabansı dil konuşabildiğim için Tanrı'ya teşekkürler olsun! 19 Ne var ki, kilise toplantısında başkalarını da eğitmek için, aklımın erdiği beş kelime söylemeyi yabansı bir dille on bin kelime söylemeye yeğ tutarım. 20 Kardeşlerim, düşüncede çocukça davranmayın. Kötülük karşısında bebek gibi, buna karşı düşüncede yetkin olun. 21 Ruhsal yasada yazılıdır: "Bu halkla alışılmamış diller konuşan kişiler aracılığıyla, alışılmamış kişilerin dudaklarıyla konuşacağım. O zaman bile beni dinlemeyecekler. Rab böyle buyuruyor." 22 Yani yabansı diller bağışı inananlar için değil, inanmayanlar için bir belirtidir. Peygamberlik ise inanmayanlar için değil, inananlar için bir belirtidir. 23 Bu nedenle, tüm kilise bir yerde toplansa ve herkes yabansı diller konuşsa, bu arada ruhsal bağışı almayanlar ya da inanmayanlar içeri girse, çıldırmış olduğunuzu söylemezler mi? 24 Ama herkes peygamberlik etse, bu arada inanmayan ya da ruhsal bağışı almayan biri içeri girse, herkesçe eleştirilir, herkesçe yargılanır. 25 Yüreğinin gizli-kapaklı yönleri sergilenir. Öyle ki, yüzüstü düşüp Tanrı'ya tapınır, "Tanrı gerçekten aranızdadır"der. 26 Öyleyse nasıl olmalı kardeşlerim? Ruhsal toplantılarınız sürerken herkesin bir katkısı -bir ilahisi, bir öğretisi, tanrısal bir açıklaması, bir yabansı dili, bir çevirisi- var. Bunların tümü yapıcılık doğrultusunda işlemeli. 27 Biri yabansı bir dil konuşuyorsa, iki ya da en çok üç kişi sırayla konuşsun, bir kişi de çeviri yapsın. 28 Ama çevirmen yoksa o kişi kilise toplantısında ağzını açmasın; içinden kendi kendine ve Tanrı'ya seslensin. 29 Peygamberlerden iki ya da üç kişi konuşsun; öbürleri söylenenleri tartsın. 30 Orada oturanlardan birine tanrısal bir açıklama gelecek olursa, ilk konuşan ağzını kapasın. 31 Çünkü her biriniz teker teker peygamberlik edebilirsiniz. Öyle ki tümü öğrensin, tümü öğüt alsın. 32 Peygamberlerin ruhu peygamberlere bağımlı olur. 33 Çünkü Tanrı kargaşalığın değil, esenliğin Tanrısı'dır. Kutsal yaşamlıların tüm kilise toplantılarında olduğu gibi, 34 kadınlar kilise toplantılarında ağızlarını kapasın. Çünkü onların lafa karışmalarına izin verilmemiştir. Yasanın bildirdiği gibi bağımlı olsunlar. 35 Öğrenmek istedikleri bir konu varsa, evde kocalarından sorabilirler. Kadının kilise toplantısında lafa karışması saygınlığı hiçe indirir. 36 Ne oluyor? Yoksa Tanrı Sözü sizden mi çıktı, ya da salt sizlere mi erişti? 37 İçinizde peygamber olduğunu ya da ruhsal bağışlarla donatıldığını düşünen varsa, size yazdıklarımın Rab buyruğu olduğunu bilsin. 38 Her kim bunu tanımazsa, kendisi de tanınmayacaktır. 39 Özet olarak kardeşlerim, peygamberlik etmeyi özleyin ve yabansı diller konuşulmasına engel olmayın. 40 Her şey düzenli ve uyumlu olsun.
İncil — Thomas Cosmades
»