121 Gelelim kendimize. Çevremizi böylesi yoğun bir tanıklar bulutu sardığına göre her tür ağırlığı ve kolaylıkla kuşatabilen günahı üzerimizden atalım. Önümüzdeki koşuyu sabırla koşalım. 2 Gözlerimiz imanın önderi ve bütünleyicisi İsa'ya baksın. O önündeki sevinç karşılığı sabırla haç ölümünü üstlendi, utancı önemsemedi, Tanrı tahtının sağında oturdu. 3 Bu nedenle, günahlıların kendisine yönelttikleri böylesi tutumu sabırla karşılayanı gözönüne getirin. Öyle ki, canlarınız bezginliğe verilmesin, kötümserlik sizleri yenmesin. 4 Günaha karşı sürdürdüğünüz savaşta kanınızı akıtacak direniş noktasına varmadınız. 5 Size "çocuklarım" diyen yüreklendirici Tanrı Sözü'nü olabilir ki unuttunuz: "Evladım, Rab'bin sıkıdüzenine aldırmazlık etme, O'nun paylaması karşısında da kötümserliğe düşme. 6 Çünkü Rab sevdiği kişiyi sıkıdüzene sokar Ve kabul ettiği her evladı cezalandırır." 7 Sıkıdüzeni sabırla karşılamanız gerekir. Tanrı sizi çocukları olarak görüyor. Hangi çocuğu babası sıkıdüzene sokmaz ki? 8 Herkesin paylaştığı sıkıdüzen size de uygulanmazsa evlat değil, soysuz kişiler olursunuz. 9 Kaldı ki, beden açısından bizi sıkıdüzene sokan babalarımız vardı; onlara saygı gösterdik. Ruhların Babası'na bağımlılık göstererek yaşam bulmamız bundan çok daha önemli sayılmaz mı? 10 Babalarımız kendilerine doğru görünen yolda kısa bir süre için bizi sıkıdüzene soktular. Ama Tanrı kendisine özgü kutsallığı paylaşmamızı amaçlayarak, bu işi yararımıza uygular. 11 Hiçbir sıkıdüzen o anda sevindirici görünmez; tersine, üzücüdür. Ne var ki, onunla eğitilenlerde sonradan doğruluğun esenlik ürününü yetiştirir. 12 "Öyleyse, sarkık ellerinizle cansız dizlerinizi doğrultun, 13 Ayaklarınız için doğru yollar oluşturun." Öyle ki, kötürüm olan parça eklemden çıkmasın; tersine, sağlık bulsun. 14 Bütün insanlarla barışı kovalayın ve kutsallığı amaçlayın. Bunlar dışında hiç kimse Rab'bi görmeyecek. 15 Dikkat edin, kimse Tanrı kayrasına kavuşmaktan geride kalmasın. 'Hiçbir acılık kökü büyüyüp kargaşalığa yol açmasın' ve bununla sayısız insan etkilenip yozlaşmasın. 16 Esav gibi erdemsiz ya da ruhsallığa saygısız biri türemesin. Bu adam kendisinin olan ilk-oğulluk hakkını bir öğün yemeğe karşılık sattı. 17 Biliyorsunuz, sonradan kutsanma mirasını almak isteyince geri çevrildi. Gözyaşları dökerek onu aramasına karşın, yaptığı işten dönme olanağını bulamadı. 18 Yaklaştığınız dağ elle tutulur türden ateşin kavurduğu, karanlığın boğduğu, zifir gibi siyah fırtınanın sardığı, 19 boru sesinin duyulduğu, işitenlerin kendilerine başka bir söz söylenmemesini diledikleri, göksel seslerle titreşen dağ değildir. 20 Çünkü verilen buyruğa katlanamadılar: "Dağa bir hayvan bile dokunsa taşa tutulacak." 21 Gerçekten, görünüm o denli ürkütücüydü ki, Musa, "Titriyorum" dedi. "Korkuyorum." 22 Hayır, yaklaştığınız dağ Sion Dağı, diri Tanrı'nın kenti, göksel Yeruşalim, sayısız meleğin sevinçle kutlamaya katıldığı yerdir. 23 Göklerde adı yazılı ilk-doğanların kilise topluluğuna, herkesin yargıcı olan Tanrı'ya ve yetkinliğe erdirilen doğru kişilerin ruhlarına yaklaştınız. 24 Yeni Antlaşma'nın aracısı İsa'ya ve Habil'inkinden daha üstün gerçeği bildiren serpilmiş kana yaklaştınız. 25 Dikkat edin, konuşanı geri çevirmeyin. Çünkü yeryüzünde kendilerini uyaranı geri çevirenler kaçamadıysa, gökten konuşana yüz çeviren bizler nasıl kaçabileceğiz? 26 O zaman O'nun sesi yeri sarstı; şimdi ise şu sözleri söyleyerek vaadini açıklıyor: "Bir kez daha sarsacağım; Yalnız yeri değil, hem de yanı sıra göğü.." 27 "Bir kez daha" demekle, sarsılanların, yani yaratılanların ortadan kaldırılacağı belirtiliyor. Öyle ki, sarsılmayan ne varsa kalımlı olsun. 28 Bize sarsılmaz bir hükümranlık sağlandığı için şükranla dolalım. Bunu bilerek Tanrı'yı hoşnut eder kapsamda tapınalım: Tanrısayarlıkla ve tanrısal korkuyla. 29 Çünkü Tanrımız tüketen ateştir. İncil — Thomas Cosmades