Araçlar Gözat
151 Gümrük parası toplayanlarla günahlıların tümü O'nu dinlemek için üşüşüyordu. 2 Ferisiler'le dinsel yorumcular ise, "Bu adam günahlıları yanına alıyor, onlarla birlikte yemek yiyor" diye söyleniyorlardı. 3 İsa şu simgesel öyküyü anlatarak onları yanıtladı: 4 "İçinizden hanginizin yüz koyunu olur da, bunlardan bir tekini yitirince doksan dokuzunu bozkırda bırakıp buluncaya dek yitirilenin ardından gitmez? 5 Koyunu bulunca da onu omzuna alıp sevinç içinde 6 evine döner. Arkadaşlarını, komşularını çağırıp, 'Gelin, sevincime katılın' der. 'Çünkü yitirilen koyunumu buldum.' 7 Size derim ki, işte bunun gibi, günahtan dönen bir tek günahlı için, günahtan dönmeye gereksinimi olmayan doksan dokuz doğru kişi için duyulduğundan daha çok sevinç duyulur gökte." 8 "Ya da hangi kadının on gümüş parasıolur da birini yitirince, bir lamba yakıp evini süpürmez, onu buluncaya dek aramaz? 9 Parayı bulunca da arkadaşlarını, komşularını çağırıp, 'Gelin, sevincime katılın' der. 'Çünkü yitirdiğim gümüş parayı buldum.' 10 Size derim ki, bunun gibi günahtan dönen bir tek günahlı için Tanrı'nın melekleri önünde sevinç duyulur." 11 İsa konuşmasını sürdürdü: "Bir adamın iki oğlu vardı. 12 Bunlardan küçüğü babasına, 'Baba, varlığından payıma düşeni bana ver' dedi. O da varlığını onların arasında böldü. 13 "Aradan çok geçmeden, küçük oğul her şeyini toplayıp uzak bir ülkeye göç etti; orada aşağılık bir yaşama dalarak neyi varsa saçtı savurdu. 14 Elindeki her şeyin altından girip üstünden çıktıktan sonra o ülkeye kırıcı bir kıtlık geldi. O da yoksunluk çekmeye başladı. 15 Ve gitti, o ülkenin yurttaşlarından birine yanaşma oldu. Adam da onu çiftliklerindeki domuzları gütmeye saldı. 16 Delikanlı domuzların yediği keçiboynuzlarıyla karnını doyurmak istediyse de kimse ona bir şey vermedi. 17 "Aklı başına gelince kendi kendine, 'Babamın bir sürü emekçisinin iyice yiyip doyduktan sonra bile artakalan ekmeği var' dedi. 'Oysa ben burada kıtlıktan kırılıyorum. 18 Kalkıp babama gideyim; göğün katında ve senin önünde günah işledim baba, diyeyim. 19 Bundan böyle oğlun denmeye yaraşık değilim. Bana emekçilerinden birisi gibi davran.' 20 Kalkıp babasının yanına vardı. O daha çok uzaktayken, babası onu görüp acıdı. Koşarak boynuna sarıldı, derin özlemle onu öptü. 21 Oğul da ona, 'Göğün katında ve senin önünde günah işledim baba' dedi. 'Bundan böyle oğlun denmeye yaraşık değilim.' 22 "Ama baba uşaklarına buyruk verdi: 'Çabuk olun. En seçkin giysiyi getirip ona giydirin. Parmağına yüzük takın. Ayaklarına pabuç geçirin. 23 Besili danayı buraya getirip boğazlayın. Yiyelim eğlenelim. 24 Çünkü bu oğlum ölüydü, şimdi yine yaşıyor; yitikti ama bulundu.' Ardından başladılar eğlenmeye. 25 "Bu arada adamın büyük oğlu çiftlikteydi. Dönerken evine yaklaşınca çalgı ve dans sesleri duydu. 26 Uşaklardan birini çağırıp bunların da ne demek olduğunu sordu. 27 O da, 'Kardeşin geldi' diye yanıtladı, 'Baban besili danayı boğazladı. Çünkü sağ salim ona kavuştu.' 28 "Genç adam öfkelendi. İçeri bile girmek istemedi. Bunun üzerine babası dışarı çıkıp ona yalvardı. 29 Ama o babasına, 'Bak bunca yıldır yanında çalışıyorum' diyerek karşılık verdi, 'Buyruğuna hiç söz dinlemezlik etmedim. Ama bir kez olsun bana bir oğlak vermedin ki, ben de arkadaşlarımla birlikte eğleneyim. 30 Oysa varlığını genel kadınlarla yiyip tüketen bu oğlun eve gelince, onun için besili danayı boğazladın.' 31 "Baba, 'Oğlum,' dedi. 'Sen hep yanımdasın, varlığımın tümü senindir. 32 Şu anda eğlenip sevinmek yerindedir. Çünkü bu kardeşin ölüydü, şimdi ise yaşıyor; yitikti ama bulundu.'"
İncil — Thomas Cosmades
»