81 Çok geçmeden İsa, kent kasaba dolaşarak sözü yaymaya, Tanrı hükümranlığına ilişkin Haber'i bildirmeye koyuldu. On İkiler kendisiyle birlikteydi. 2 Ayrıca kötü ruhlardan, hastalıklardan kurtulup sağlığa kavuşan bazı kadınlar da orada bulunuyordu: Magdalalı diye bilinen Meryem -ondan yedi cin çıkmıştı-, 3 Herodes'in ev yöneticisi Huza'nın eşi Yoanna, Susanna ve daha birçok kadın. Bunlar sahip oldukları tüm olanaklarla onlara hizmet sunuyordu. 4 Büyük topluluklar bir araya geliyor, çeşitli kentlerden O'na akın ediyordu. İsa şu simgesel öyküyü anlattı: 5 "Bir ekinci tohum ekmeye çıktı. O ekerken tohumların kimi yolun kenarına düştü. Ayaklar altında çiğnendi ve göğün kuşları onu yedi. 6 Bir başkası kayalığa düştü, filizlenince kuruyup gitti. Çünkü orası ıslak değildi. 7 Bir başkası dikenlerin arasına düştü, dikenler tohumla birlikte yetişerek onu boğdu. 8 Bir başkası ise iyi toprağa düştü ve yetişince yüz kat ürün verdi."İsa bunları söylerken, "İşitecek kulağı olan işitsin"diye yüksek sesle konuştu. 9 İsa'nın öğrencileri, "Bu simgesel öykünün anlamı nedir?" yolunda soru sordular kendisine. 10 İsa, "Tanrı hükümranlığına ilişkin gizleri bilmek sizlere sağlanmıştır"dedi. "Geri kalanlaraysa simgesel öykülerle anlatılmaktadır. Öyle ki, "'Görürken görmesinler, İşitirken anlamasınlar.'" 11 "Simgesel öykünün anlamı şudur: Tohum Tanrı Sözü'dür. 12 Yol kenarındakiler onu işitenlerdir. Ama ardından iblis gelir, sözü yüreklerinden kapıp götürür. İnanıp kurtulmasınlar diye. 13 Kayalıktakiler, işitince sözü sevinçle benimseyenlerdir. Ancak kökleri olmadığından bir süre için inanırlar ve denenme anında bırakıp giderler. 14 Dikenlere düşene gelince, bunlar sözü işitenlerdir. Ama sağa sola koşarken yaşamın kaygıları, zenginlikleri, zevk u sefaları onları boğar ve ürünler yetkinlik bulmaz. 15 Verimli toprağa ekilenlerse, sözü duyup sağlıklı ve sağduyulu yüreklerinde saklayanlar ve sabırla ürün getirenlerdir." 16 "Hiç kimse ışık yakıp onu bir kapla gizlemez, ya da yatağın altına koymaz. Tam tersine, içeri girenler görebilsin diye ışığı şamdana koyar. 17 Açıklanmayacak gizli kapaklı bir olgu yoktur. Ne de öğrenilmeyecek ve açığa çıkarılmayacak gözden gizli bir konu vardır. 18 Bu nedenle, nasıl dinlediğinize dikkat edin. Çünkü kendisinde bulunana daha da çok verilecek, ama bir şeyi olmayandan elinde duruyor sandığı bile ondan alınacaktır." 19 Annesiyle kardeşleri O'nun bulunduğu yere geldi. Ama kalabalık yüzünden kendisine yaklaşamadılar. 20 "Annenle kardeşlerin dışarıda bekliyor; seni görmek istiyorlar" diye İsa'ya haber iletildi. 21 İsa, "Annemle kardeşlerim Tanrı Sözü'nü duyup uygulayanlardır"diye yanıtladı. 22 Günlerden bir gün İsa öğrencileriyle birlikte bir tekneye bindi. "Denizin karşı yakasına geçelim"dedi. Açıldılar. 23 Tekne yol alırken İsa uykuya daldı. Hızla esen bir bora denizi sardı. Sular içeri saldırdı. Tehlikeyle burun buruna geldiler. 24 Öğrenciler İsa'nın yanına varıp, "Yetkili yönetmen, mahvoluyoruz!" diyerek O'nu uyandırdılar. İsa kalktı, rüzgârı ve kabaran dalgaları payladı. Sular dinginleşti, her yan sütliman oldu. 25 İsa, "İmanınız nerede?"dedi. Korkuyla dolup şaşkına döndüler. Birbirlerine, "Bu da kim olsa gerek?" diyorlardı. "Rüzgâra da, dalgalara da buyruk veriyor ve buyruğuna uyuyorlar." 26 Gerasiniler bölgesine yelken açtılar. Burası Galile'nin karşı yakasındadır. 27 İsa karaya çıkınca, kentten cine tutulmuş bir adam kendisini karşıladı. Uzun süreden beri ne sırtına bir şey giymişti, ne de bir evde oturmuştu. Barınağı mezarlar arasındaydı. 28 İsa'yı görünce ortalığı inleten bir çığlık atarak O'nun önünde yere kapanıp bağırdı: "İsa, yüce Tanrı'nın Oğlu, benden ne istiyorsun? Ne olur, bana işkence çektirme." 29 Çünkü İsa kötü ruhun adamdan çıkması için kesin buyruk vermişti. Cin sık sık onu çarpardı. Zincirlerle bağlanır, prangaya vurulurdu ama yine de bağlarını koparır, cin tarafından çöllere sürüklenirdi. 30 İsa ona, "Adın ne?"diye sordu. Cin, "Lejiyon " dedi. Çünkü adamın bedenine çok sayıda cin girmişti. 31 Cinler kendilerini dipsiz derinliklere göndermesin diye İsa'ya yalvardı. 32 Oradaki bayırda büyük bir domuz sürüsü otlamaktaydı. Cinler domuzların içine girmelerine izin vermesi için İsa'ya yalvardı. O da onlara izin verdi. 33 Cinler adamdan çıkıp domuzların içine girdi. Sürü uçurumdan aşağı denize uçup boğuldu. 34 Olaya tanık olan güdücüler çil yavrusu gibi dağıldı, olup bitenleri kentte, kırsal alanlarda anlattılar. 35 Herkes olayı görmeye koştu. İsa'nın yanına vardıklarında, bedeninden cinler çıkan adamı giyinmiş akıllanmış, İsa'nın ayakları dibinde oturmakta buldular. Korktular. 36 Olaya tanık olanlar, koşup gelenlere cine tutulanın nasıl kurtulduğunu anlattı. 37 Gerasiniler çevresinde oturanların tümü kendilerini bırakıp gitmesi için İsa'ya yalvardı. Çünkü büyük bir korkuya kapılmışlardı. O da tekneye binip geri döndü. 38 Bedeninden cinler çıkan adam İsa'nın yanında kalmak için O'na yalvardı. Ama İsa onu şu sözlerle yerine gönderdi: 39 "Evine dön, Tanrı'nın sana yaptıklarının tümünü açıkla."O da gidip İsa'nın kendisine yaptıklarını baştanbaşa tüm kentte yaydı. 40 İsa karşı yakaya dönünce topluluk kendisini karşıladı. Çünkü herkes O'nu bekliyordu. 41 Sinagog başkanlarından Yairos adında bir adam yaklaştı. İsa'nın ayaklarına kapanarak evine buyurması için O'na yalvardı. 42 Çünkü on iki yaşlarındaki kızı -tek evladı- ölmek üzereydi. İsa yürürken topluluk çevresine üşüştü. 43 On iki yıldan beri kanaması olan, kimsenin sağlığa kavuşturamadığı bir kadın 44 geriden yaklaşıp O'nun giysisinin saçak püskülüne değdi ve o anda kanaması dindi. 45 İsa, "Kim dokundu bana?"diye sordu. Herkes bunu yadsıyınca Petros, "Yetkili yönetmen, topluluk çevrene üşüşüp seni sıkıştırıyor" dedi. 46 Ama İsa, "Bana birisi dokundu"dedi. "Çünkü varlığımdan güç çıktı." 47 Kadın kendini gizleyemediğini görünce titreyerek O'na geldi. İsa'nın önünde yere kapanıp kendisine neden dokunduğunu ve o anda nasıl iyi olduğunu tüm halkın önünde anlattı. 48 İsa ona, "İmanın seni kurtardı kızım"dedi. "Esenlikle gidesin." 49 O daha konuşurken, sinagog başkanının evinden biri geldi. Başkana, "Kızın öldü" dedi, "Artık Öğretmen'i yorma." 50 Ama İsa bunu duyunca başkana, "Korkma"dedi. "Yalnız iman et, iyi olacaktır." 51 Eve vardığında, Petros, Yuhanna, Yakup ve çocuğun babasıyla annesinden başka hiç kimsenin kendisiyle birlikte içeriye girmesine izin vermedi. 52 Herkes ağlıyor, kız için dövünüyordu. İsa, "Ağlamayın"dedi. "Çünkü o ölmedi, uyuyor." 53 O'na alaylı alaylı güldüler. Çünkü kızın öldüğünü biliyorlardı. 54 Ama İsa kızı elinden tutarak yüksek sesle buyruk verdi: "Ayağa kalk, ey küçük kız!" 55 Ruhu geri gelince kızcağız bir anda ayağa kalktı. İsa ona yiyecek verilmesini buyurdu. 56 Annesi babası şaşkına döndü. İsa olaydan hiç kimseye söz etmemeleri için onları öğütledi. İncil — Thomas Cosmades