91 İsa, On İkiler'i bir araya çağırıp bütün cinlere ve hastalıklara karşı onlara güç ve yetki verdi. 2 Onları Tanrı hükümranlığıyla ilgili sözü yaymaya ve hastaları iyi etmeye gönderdi. 3 "Yolculuk için hiçbir şey almayın" dedi."Ne sopa, ne torba, ne ekmek, ne para, ne de iki kat giysi taşıyın. 4 Hangi eve girerseniz ayrılıncaya dek orada kalın. 5 Her nerede sizleri kabul etmezlerse, o kentten ayrılırken kendilerine karşı uyarı niteliğinde ayaklarınızın altındaki tozu silkin." 6 Öğrenciler yola çıktı. Her yerde Sevinç Getirici Haber'i yayarak, hastaları sağlığa kavuşturarak kasaba kasaba dolaşmaya koyuldular. 7 Ülkenin dörtte birini yöneten Herodes yapılan eylemlerin tümünü duydu. Bazı çevrelerde dolaşan, "Yahya ölüler arasından dirildi" söylentisi karşısında şaşkınlığa düştü . 8 Kimisi, "İlyas göründü" diyordu. Kimisi de, "Eski çağların bir peygamberi yeniden yaşama döndü" yolunda konuşuyordu. 9 Herodes, "Yahya'nın başını ben kestirdim" dedi. "Ama kendisine ilişkin bunca söz duyduğum bu kişi de kim?" Bu nedenle İsa'yı görmek istedi. 10 Haberciler geri gelince, yaptıkları işleri İsa'ya anlattılar. İsa onları da yanına alarak Beytsayda denen kente çekildi. 11 Topluluk bunu öğrenince O'nu izledi. O da onları canı gönülden karşıladı ve kendileriyle Tanrı hükümranlığına ilişkin konuştu, sağlığa gereksinim duyanları iyileştirdi. 12 Gün kararmaya yüz tutunca On İkiler kendisine yaklaşıp, "Topluluğu sal" dediler. "Çevredeki kasabalara çiftliklere gitsinler; kalınacak yer ve yiyecek bulsunlar. Çünkü burada ıssız bir yerdeyiz." 13 İsa öğrencilere, "Siz onlara yiyecek verin"dedi. Onlar, "Yanımızda beş ekmekle iki balıktan başka bir şey yok ki" dediler. "Yoksa gidip şu halkın tümü için yiyecek mi satın alalım?" 14 Orada beş bin kadar erkek vardı. İsa öğrencilerine, "Yaklaşık ellişer kişilik kümeler oluşturup onları yere oturtun"dedi. 15 Öğrenciler buyruğa uyup herkesi yere oturttular. 16 İsa beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı. Topluluğun önüne koysunlar diye parçalayıp öğrencilere verdi. 17 Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan on iki küfe dolusu topladılar. 18 İsa yalnız başına dua ediyordu. Öğrencileri yakınındaydı. Onlara sordu: "İnsanlar benim kim olduğumu söylüyor?" 19 Öğrenciler, "Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimisi de eski çağların bir peygamberi yeniden yaşama döndü diyor" yolunda yanıtladı. 20 İsa sordu: "Ya siz ne dersiniz? Sizce ben kimim?"Petros, "Tanrı'nın Mesihi'sin" dedi. 21 İsa bunu kimseye söylememelerini kesinlikle öğütledi. 22 İsa, "İnsanoğlu'nun yoğun işkence çekmesi, İhtiyarlar, başrahipler, dinsel yorumcularca yadsınması, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gereklidir"dedi. 23 Sonra hepsine, "Ardım sıra gelmek isteyen kendini yadsısın, her gün haçını taşıyarak ardım sıra gelsin"dedi. 24 "Çünkü canını kurtarmak isteyen onu yitirecektir. Ama bana bağlılık nedeniyle her kim canını yitirirse, onu kurtaracaktır . 25 İnsan tüm dünyayı kazanıp da öz varlığını yitirir veya zarara uğratırsa ne yararı olur? 26 Her kim bana ve benim sözlerime bağlılığı yüzünden utanç duyarsa, İnsanoğlu da kendisinin, Babası'nın ve kutsal meleklerin yüceliğinde geldiğinde o kişi yüzünden utanç duyacaktır. 27 Doğrusu size derim ki, burada duranlar arasında, Tanrı hükümranlığını görmeden önce ölümü tatmayacak bireyler vardır ." 28 Bu sözlerin açıklanmasından yaklaşık sekiz gün sonra İsa Petros'u, Yuhanna'yı ve Yakup'u yanına aldı, dua etmek için dağa çıktı. 29 O dua ederken yüzünün görünüşü değişti, üstündeki giysi gözleri kamaştırırcasına parladı. 30 İşte iki kişi O'nunla konuşuyordu. Bunlar Musa'yla İlyas'tı. 31 Yücelik içinde beliren bu iki kişi İsa'nın Yeruşalim'de gerçekleşecek ölümünü görüşüyordu. 32 Ne var ki, Petros'un ve yanındakilerin gözünden uyku akıyordu. Uyandıkları anda İsa'nın yüceliğine tanık oldular ve O'nunla bir arada duran iki adamı gördüler. 33 İki adam İsa'nın yanından ayrılırken, Petros O'na, "yetkili yönetmen" dedi. "Burada bulunmamız ne iyi! Üç çadır kuralım: Biri sana, biri Musa'ya, biri de İlyas'a." Ne dediğini kendisi de bilmiyordu. 34 O daha konuşmaktayken bir bulut indi ve onlara gölge saldı. Bulutun içinde kalınca korktular. 35 Buluttan gelen bir ses şöyle diyordu: "Seçilmiş olan Oğlum budur, O'nu dinleyin." 36 Ses geldiğinde yalnız İsa vardı ortada. Öğrenciler ağızlarını açmadı. Gördüklerini o günlerde hiç kimseye anlatmadılar. 37 Ertesi gün dağdan indiklerinde büyük bir topluluk kendisini karşıladı. 38 Topluluktan bir adam seslendi: "Öğretmen sana yalvarırım, oğlumu gör. Benim tek çocuğumdur o. 39 Bir ruh tutuyor onu, birdenbire çığlık atıyor, ağzını köpürterek çocuğu sarsıyor. Bedeninde yaralar bereler bıraktıktan sonra güçbela ayrılıyor. 40 Onu çıkarmaları için öğrencilerine dilekte bulundum, ama başaramadılar." 41 İsa, "Ey imansız ve sapmış kuşak!"dedi. "Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Ne zamana dek sizlere katlanacağım? Oğlunu buraya getir." 42 Oğlan gelirken cin onu yere atarak sarstı. İsa kötü ruhu payladı. Çocuğu iyi edip babasına verdi. 43 Tanrı'nın yüceliği karşısında herkesin aklı durdu. Yaptığı işlerin tümüne herkes şaşarken İsa öğrencilerine, 44 "Bu sözleri aklınızdan çıkarmayın"dedi."İnsanoğlu insanların eline verilecek." 45 Ama onlar bu tanımı kavrayamadı. Çünkü, onu algılayamasınlar diye kendilerine üstü kapalı kalıyordu. Üstelik, bu açıklamaya ilişkin soru sormaktan da çekiniyorlardı. 46 İçlerinden kimin en üstün olduğu konusunda öğrenciler arasında bir tartışma çıktı. 47 İsa onların yüreğindeki düşünceyi bildiğinden, bir çocuğu elinden tutup yanında durdurdu. 48 Sonra öğrencilere, "Her kim bu çocuğu benim adıma kabul ederse beni kabul eder ve her kim beni kabul ederse beni göndereni kabul eder" dedi."Aranızda en küçük sayılan gerçekte büyük olandır." 49 Yuhanna, "yetkili yönetmen" dedi. "Bir adama rastladık; adınla cinleri çıkarıyordu. Onu engelledik. Çünkü bizimle gelmiyor." 50 İsa, "Ona engel olmayın"dedi. "Çünkü size karşı olmayan sizden yanadır." 51 Göğe alınacağı gün yaklaşınca İsa, Yeruşalim'e gitmeye kesin karar vererek oraya yöneldi. 52 Kendisinden önce ulaklar gönderdi. Onlar da İsa için hazırlık yapmak üzere yola koyulup bir Samiriye kasabasına girdiler. 53 Ama SamiriyelilerO'nu kabul etmedi. Çünkü Yeruşalim'e yönelmişti. 54 Öğrencilerden Yakup'la Yuhanna bunu görünce, "Ya Rab" dediler. "İster misin buyuralım, gökten ateş insin ve onları yaksın? " 55 İsa dönüp onları kınadı . 56 Oradan başka bir kasabaya gittiler. 57 Yolda ilerlerlerken biri İsa'ya, "Nereye gidersen ardın sıra geleceğim" dedi. 58 İsa onu yanıtladı: "Tilkilerin inleri, gökyüzünde uçan kuşların da yuvaları var. Ama İnsanoğlu'nun başını yaslayacak bir yeri yoktur." 59 Başka birine, "Ardım sıra gel"dedi. O da, "Bana izin ver, önce gidip babamı gömeyim" diye karşılık verdi. 60 İsa, "Bırak ölüleri, kendi ölülerini gömsünler"dedi. "Sana gelince git, Tanrı hükümranlığını duyur." 61 Yine başka biri, "Ya Rab" dedi. "Ardın sıra geleceğim. Ama önce bana izin ver evimdekilerle vedalaşayım." 62 İsa onu yanıtladı: "Elini sabana koyup da geriye bakan, Tanrı hükümranlığına yaraşık olamaz." İncil — Thomas Cosmades