261 İsa sözlerini sona erdirince öğrencilerine, 2 "İki gün sonra Passah Kutlayışıolduğunu biliyorsunuz"dedi. "İnsanoğlu çarmıha çakılmak için ele verilecektir." 3 Bu sırada başrahiplerle halkın İhtiyarları, adı Kayafa olan başrahibin sarayında bir araya geldiler. 4 İsa'yı yakalayıp öldürmek için düzen kurdular. 5 "Ama bu iş kutlama sırasında olmasın ki, halk arasında kargaşalığa yol açmasın" diyorlardı. 6 İsa Beytanya'da cüzamlı Simon'un evindeydi. 7 Bir kadın kaymaktaşı bir kapta çok değerli Hint sümbülü kokusu getirdi. İsa sofrada otururken yaklaşıp kokuyu O'nun başına döktü. 8 Olaya tanık olan öğrenciler öfkeye kapılıp, "Boş yere bu harcama da neye?" dediler. 9 "Çünkü bu çok pahalıya satılabilir, karşılığı da yoksullara verilebilirdi." 10 İsa ne düşündüklerini bilerek onlara, "Niçin kadını tedirgin ediyorsunuz?"dedi. "Çünkü o bana yararlı bir iş yaptı. 11 Çünkü yoksullar her zaman aranızda olacaktır, ama beni her zaman aranızda bulamayacaksınız. 12 Kadın bu sümbül kokusunu bedenime dökmekle, beni gömülmeye hazırladı. 13 Doğrusu size derim ki, bu Sevinç Getirici Haber dünyanın her neresinde yayılırsa, onun yaptığı iş de kendisi için bir anı niteliğinde yayılacaktır." 14 Bunun üzerine, On İkiler'den biri olan Yahuda İşkariyot adlı adam başrahiplere yaklaştı. 15 "O'nu sizin elinize verirsem bana ne vereceksiniz?" diye sordu. Onlar da kendisine otuz gümüş verdiler. 16 O andan sonra Yahuda, İsa'yı ele vermek için elverişli ortamı kollamaya başladı. 17 Mayasız Ekmek Töreni'ninilk günü öğrenciler İsa'ya yaklaşıp sordular: "Passah yemeğini yemek için nerede hazırlık yapmamızı istiyorsun?" 18 O da, "Kentte şu kişinin yanına varın"dedi, "Kendisine, 'Öğretmen, vaktim geldi, Passah yemeğini öğrencilerimle birlikte evinde kutlayacağım diyor' deyin." 19 Öğrenciler, İsa'nın verdiği buyruğu tam olarak yerine getirip Passah yemeğini hazırladılar. 20 Akşam olunca, İsa On İkiler'le birlikte sofraya oturdu. 21 Hep bir arada yemek yerlerken, "Doğrusu size derim ki, içinizden biri beni ele verecek" dedi. 22 Üzüntüyle çalkalanarak her biri O'na sormaya başladı: "Yoksa ben miyim, ya Rab?" 23 İsa, "Beni ele verecek olan, elindeki ekmeği benimle birlikte sahana banandır"diyerek yanıtladı. 24 "İnsanoğlu kararlaştırılmış kapsamda gidiyor; tıpkı kendisi için yazılı olduğu gibi. Ama İnsanoğlu kimin aracılığıyla ele veriliyorsa, vay onun başına gelene! O kişi hiç doğmasaydı kendisi için daha iyi olurdu." 25 İsa'yı ele veren Yahuda atıldı: "Rabbi , yoksa o kişi ben miyim?" İsa onu yanıtladı: "Dediğin gibidir." 26 Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı. Sonra parçalayıp bölerek öğrencilere verdi. "Alın ve yiyin, bedenimdir bu"dedi. 27 Ardından bir bardak aldı, teşekkür ettikten sonra onlara verdi. "Bundan hepiniz için" dedi. 28 "Çünkü bu birçoklarını kapsayan -günahların bağışlanması için akıtılan- 'antlaşma kanımdır.' 29 İşte size bildiriyorum: Bundan böyle bağın bu ürününden içmeyeceğim; Babam'ın hükümranlığında sizlerle birlikte tazesinden içeceğim güne dek." 30 Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik Dağı'na çıktılar. 31 Sonra İsa onlara, "Tümünüz de bu gece bana bağlılığınız yüzünden köstekle-neceksiniz"dedi. "Çünkü yazılıdır: 'Çoban'ı vuracağım Ve sürünün koyunları darmadağın olacak.' 32 "Ama ölümden dirildikten sonra ben sizlerden önce Galile'de olacağım." 33 Petros O'nu yanıtladı: "Tümü de sana bağlılığında kösteklense bile, ben hiçbir durumda kösteklenmeyeceğim." 34 İsa ona, "Doğrusu sana derim ki"dedi, "Bu gece horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın." 35 Petros, "Seninle birlikte ölmem gerekse bile seni hiçbir durumda yadsımayacağım" diye kararlılık gösterdi. Öbür öğrenciler de aynı yolda konuştu. 36 Sonra İsa onlarla birlikte Getsemane denen yere gitti. Öğrencilere, "Ben gidip orada dua ederken siz burada durun"dedi. 37 Petros'u ve Zebedi'nin iki oğlunu yanına aldı. Üzüntüyle çalkalanmaya, sıkılmaya başladı. 38 Bunun üzerine onlara, "'Canım ölesiye üzüntüyle çalkalanıyor'" dedi."Burada bekleyin ve benimle birlikte uyanık durun." 39 Biraz ileriye giderek yüzüstü yere kapandı, duaya koyuldu: "Ey Babam! Eğer olanak varsa bu bardak benden uzaklaştırılsın. Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın." 40 Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda buldu. Petros'a, "Nasıl oluyor da benimle birlikte bir saat olsun uyanık duramıyorsunuz?"dedi. 41 "Uyanık durun ve dua edin ki denenmeyesiniz. Ruh istekli, ama beden güçsüzdür." 42 Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp dua etti: "Ey Babam! Bu bardaktan içmeden onun benden uzaklaştırılması olanak dışıysa, isteğin uygulansın." 43 Bir kez daha geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden akıyordu. 44 Yeniden onları bırakıp gitti. Üçüncü kez aynı sözlerle önceki gibi dua etti. 45 Sonra yine öğrencilerin yanına döndü. "Deliksiz uykuda mısınız, daha dinleniyor musunuz?"dedi. "İşte saat geldi, İnsanoğlu günahlıların eline veriliyor. 46 Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren yaklaştı." 47 O daha sözünü bitirmeden, On İkiler'den biri olan Yahuda geldi. Yanında kılıçlarla sopalarla silahlanmış büyük bir topluluk vardı. Bunları başrahiplerle halkın İhtiyarları göndermişti. 48 İsa'yı ele veren onlara bir işaret gösterdi: "Kimi öpersem aradığınız O'dur; O'nu tutuklayın." 49 Yahuda hiç duraksamadan İsa'nın yanına gitti. "Selam, ey Rabbi!" sözleriyle özlem çekercesine O'nu öptü. 50 İsa ona, "Arkadaş, seni buraya getiren neyse, onu yap"dedi. Bunun üzerine, yaklaşıp İsa'yı yakaladılar ve tutukladılar. 51 O zaman, İsa'yla birlikte bulunanlardan biri hemen kılıcına davrandı, başrahibin uşağına vurduğu gibi onun kulağını kopardı. 52 İsa ona, "Kılıcını kınına koy!" dedi. "Çünkü kılıç tutan herkes kılıçla yok olacaktır. 53 Ne sanıyorsun? Babama yakaramam mı? O da bana hemen on iki lejiyondançok melek sağlamaz mı? 54 Ama bunun böyle olması gerektiğini bildiren Kutsal Yazılar o zaman nasıl yerine gelirdi?" 55 O vakit İsa topluluğa, "Beni yakalamak için eşkıyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla, sopalarla gelmek mi gerekirdi?"diye sordu. "Her gün tapınakta oturup öğretiyordum, beni tutuklamadınız. 56 Bütün bunlar peygamberlerin kutsal yazıları yerine gelsin diye oldu."Bunun üzerine, öğrencilerin tümü O'nu bırakıp kaçtı. 57 İsa'yı tutuklayanlar O'nu başrahip Kayafa'ya götürdüler. Dinsel yorumcularla İhtiyarlar orada toplanmıştı. 58 Petros onları gerilerden başrahibin avlusuna dek izledi ve sonucu görmek için içeri girip kolcularla bir arada oturdu. 59 Başrahiplerle tüm Kurul İsa'yı ölüm yargısına çarptırmayı amaçlayarak O'na karşı yalancı tanıklar arıyordu. 60 Bir sürü yalancı tanığın ortaya atılmasına karşın hiç kimseyi bulamadılar. Sonunda iki kişi gelip 61 tanıklık etti: "Bu adam, 'Ben Tanrı'nın tapınağını yıkar ve üç günde yeniden kurarım' dedi." 62 Başrahip ayağa kalkıp İsa'ya, "Bu adamların seni suçlamasına karşı niçin bir yanıt vermiyorsun?" diye sordu. 63 Ama İsa tek söz söylemedi. Başrahip O'na, "Diri olan Tanrı adına seni ant içmeye çağırırım" dedi. "Bize söyle; sen Tanrı'nın Oğlu Mesih misin?" 64 İsa, "Söylediğin gibidir"diye yanıtladı. "Ama size diyorum ki, "Bundan sonra,'İnsanoğlu'nu Güç'ün sağında oturur ve göğün bulutları üstünde gelir göreceksiniz.'" 65 Bunun üzerine başrahip giysilerini yırtarak bağırdı: "Sövüyor. Gayrı tanıklara ne gerek kalıyor? İşte, sövdüğünü işittiniz. 66 Yargınız nedir?" Oradakiler, "Ona ölüm yargısı yaraşır" diye yanıtladılar. 67 O zaman O'nun yüzüne tükürdüler, yumrukladılar. Bazıları da O'nu tokatlayarak, 68 "Bize peygamberlikte bulun bakalım, ey Mesih!" dediler. "Kimdir sana vuran?" 69 Petros dışarıda avluda oturuyordu. Kendisine yaklaşan bir hizmetçi kız, "Sen de Galileli İsa'yla birlikteydin" dedi. 70 Ama Petros herkesin önünde bunu yadsıyarak, "Ne demek istediğini bilmiyorum" dedi. 71 Kapının önüne çıkınca onu başka bir hizmetçi kız gördü ve orada bulunanlara, "Bu adam Nasıralı İsa'yla birlikteydi" dedi. 72 Ama Petros bu kez ant içerek, "Ben O'nu tanımam" diye yeniden yadsıdı. 73 Az sonra orada oturanlar yaklaşıp Petros'a, "Gerçekten sen de onlardan birisin" dedi. "Baksana, söyleyiş biçimin bile seni ele veriyor!" 74 Bunun üzerine Petros, "O adamı tanımıyorum" diye ilenmeye ve ant içmeye başladı. O anda horoz öttü. 75 Petros İsa'nın dediği sözü anımsadı: "Horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın." Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı. İncil — Thomas Cosmades