31 Öyleyse, Yahudiler'in taşıdığı özellik nedir? Ya da sünnetliliğin yararı ne olabilir? 2 Her bakımdan çoktur. Her şeyden önce, Tanrı sözleri Yahudiler'e emanet edilmiştir. 3 İçlerinden bazıları güvenilmezliğe kaydıysa ne olmuş? Onların güvenilmezliği Tanrı'nın güvenilirliğini geçersiz mi kılar? Hiçbir zaman! 4 Herkes yalancı olsa bile, Tanrı gerçek olmalı. Kitap'ta yazılı olduğu gibi: "Böylece sözlerinde doğru çıkasın. Yargıya oturduğunda üstünlüğünü kanıtlayasın." 5 Ama eğer kötülüğümüz Tanrı adaletini tanıtlıyorsa, buna ne demeli? Yoksa öfkeli yargısını uygulayan Tanrı adaletsiz mi davranıyor? (İnsansal görüşle söz söylüyorum.) 6 Hiçbir zaman! Böyle olsaydı, Tanrı dünyayı nasıl yargılayabilirdi? 7 Ama eğer benim yalancılığımdan ötürü, Tanrı'nın gerçekliği O'nun yüceliği yararına bollukla artıyorsa, niçin şu ana dek bir günahlı durumunda yargılanıyorum? 8 Buna göre, "Kötülük yapalım ki bundan iyilik çıksın" diye mi sav yürüteceğiz? Bazı kimseler böyle asılsız sözler ettiğimizi ileri sürerek bize kara çalıyor. Bunları yayanlar hak ettikleri kapsamda yargılanacaktır. 9 Öyleyse, biz Yahudiler ötekilerden üstün kişiler miyiz? Kesinlikle hayır! Çünkü bütün insanların -Yahudiler'in de, ulusların da- günah egemenliğinde bulunduğunu daha önce kanıtladık. 10 Kitap'ta yazılı olduğu gibi: "Doğru olan yok, tek kişi bile.. 11 Anlayışla davranan yok, Tanrı'yı arayan yok. 12 Tümü yolu sapıttı, toplamı yararsız oldu. İyilik yapan yok, tek kişi bile. 13 Boğazları açık gömüttür, Dilleriyle kandırırlar. Dudaklarının altında engerek zehiri var. 14 Ağızları ilenme ve acı sözle taşar. 15 Ayakları kan dökmeye koşar. 16 Geçtikleri yollar yıkım ve dert dolu. 17 Bilmezler barış yolunu. 18 Yok gözlerinde Tanrı korkusu." 19 Şimdi biliyoruz ki, ruhsal yasada söylenen her şey yasa altında bulunan kişilere söylenmiştir; her ağız kapansın ve tüm dünya Tanrı önünde suçlansın diye. 20 Çünkü hiçbir insan ruhsal yasada sıralanan uygulamalarla Tanrı katında doğrulukla donatılmayacaktır. Çünkü ruhsal yasa bireyi ancak günahı bilme kavramına getirir. 21 Ama şimdi ruhsal yasa olmaksızın Tanrı'nın insanı doğruluğa eriştirmesi gün ışığına çıkmıştır; hem ruhsal yasanın hem de peygamberlerin tanıklığı budur. 22 İsa Mesih'e iman yoluyla iman aşamasına varanların tümünü Tanrı'nın doğruluğa eriştirmesidir bu. Çünkü hiçbir ayrım yoktur. 23 Çünkü tümü günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kalmaktadır. 24 Onlar karşılık ödemeksizin Tanrı'nın kayrasından yararlanarak, Mesih İsa'da sağlanan kurtulmalık aracılığıyla doğrulukla donatılırlar. 25 Tanrı İsa'yı -kanına iman edenlerin benimsemesi için- günahları gideren bağışlamalık olarak sundu. Bu, Tanrı adaletinin kesinlikle açıklanması içindi. Çünkü daha önce işlenmiş günahlara göz yumarak cezayı ertelemişti. 26 Böyle davranmasının nedeni, adaletinin şimdiki dönemde açıklanması içindir: Hem kendi doğruluğu, hem de İsa'ya iman edeni doğrulukla donattığı kanıtlansın diye.. 27 Öyleyse övünmek nerede kalıyor? Dışlanıyor. Hangi ilke uyarınca oluyor bu dışlama? Yasa'da buyrulan işler nedeniyle mi? Hayır, iman ilkesi uyarınca. 28 Çünkü insan ruhsal yasada sıralanan işler olmaksızın, salt iman ederek doğrulukla donatılır düşüncesi üzerinde duruyoruz. 29 Yoksa Tanrı yalnız Yahudiler'in Tanrısı mı? Ulusların da Tanrısı değil mi? Hiç kuşkusuz ulusların da Tanrısı'dır. 30 Tanrı bir olduğuna göre sünnetlileri de, sünnetsizleri de imanlarından ötürü doğrulukla donatacak. 31 Bu ne demektir? İman yoluyla ruhsal yasayı geçersiz mi kılıyoruz? Hiçbir zaman! Tam tersine, ruhsal yasayı pekiştiriyoruz. İncil — Thomas Cosmades