Araçlar Gözat
61 Kuzu yedi mühürden birini açınca baktım, dört yaratıktan birinin gök gürlemesini ansıtan bir sesle, "Gel!" dediğini duydum. 2 Baktım, beyaz bir at belirdi. Binicisinin elinde bir yay vardı. Kendisine bir taç verildi. Yengi ardına yengi kazanmaya gitti. 3 Kuzu ikinci mührü açınca ikinci yaratığın, "Gel!" dediğini duydum. 4 Al renkte başka bir at çıkageldi. Binicisine yeryüzünden barışı kaldırma ve birbirlerini boğazlasınlar diye insanları ayartma yetkisi verildi. Kendisine bir de büyük kılıç verildi. 5 Kuzu üçüncü mührü açınca, üçüncü yaratığın, "Gel!" dediğini duydum. Baktım, kara yağız bir at belirdi. Binicisinin elinde bir terazi vardı. 6 Dört yaratığın ortasında sese benzer bir açıklama duydum: "Bir günlük yiyeceğe yeter buğday bir dinara, üç günlük yiyeceğe yeter arpa bir dinara. Ama zeytinyağına, şaraba el sürme." 7 Kuzu dördüncü mührü açınca, dördüncü yaratığın, "Gel!" dediğini duydum. 8 Baktım, solgun bir at belirdi. Binicisinin adı 'Ölüm'dü. Ölüler ülkesi de onu izliyordu. Onlara yeryüzünün dörtte biri üzerine yetki verildi; insanları kılıçla, kıtlıkla, salgınla ve yerin yırtıcı hayvanlarıyla öldürsünler diye.. 9 Kuzu beşinci mührü açınca, Tanrı Sözü ve ruhsal tanıklıkları için ölenlerin canlarını sunağın altında gördüm. 10 Yüksek sesle bağırdılar: "Ey egemen Rab! Kutsal ve gerçeksin sen. Yeryüzünde yaşayanları ne zaman yargılayacak, onlardan kanımızın öcünü ne zaman alacaksın?" 11 Onların her birine ak giysiler verildi ve kendilerine kısa bir süre daha dinlenmeleri bildirildi: Onlar gibi öldürülecek olan hizmet arkadaşlarının ve kardeşlerinin sayısı tümleninceye dek.. 12 Kuzu altıncı mührü açınca baktım, güçlü bir deprem oldu. Güneş kara kıldan dokunmuş bir torbaya dönüştü. Dolunay da kan kırmızısı oldu. 13 Göğün yıldızları yeryüzüne saçıldı. Bu, güçlü rüzgârla sarsılan incir ağacının üzerindeki ham incirleri fırlatması gibiydi. 14 Gökler dürülen bir kitap tomarı gibi kayboldu. Her dağ her ada yerinden kaldırıldı. 15 Yeryüzünün hükümranları, ileri gelenleri, komutanları, zenginleri, güçlüleri, kölesi özgürü mağaralara ve dağların kovuklarına saklandı. 16 Dağlara kayalara, "Üzerimize yıkılın" dediler. "Tahtta oturanın yüzünden ve Kuzu'nun öfkesinden bizi gizleyin. 17 Çünkü onların öfkesinin büyük günü geldi. Kim buna dayanabilir?"
İncil — Thomas Cosmades
»