Araçlar Gözat
271 YARINKİ günle övünme; Çünkü gün ne doğuracak bilmezsin. 2 Kendi ağzın değil, seni başkası övsün; Kendi dudakların değil, yabancı övsün. 3 Taş ağırdır, kum da bir yüktür; Fakat sefihin öfkesi ikisinden de ağırdır. 4 Kızgınlık gaddardır, öfke de sel gibidir; Fakat kıskançlığın önünde kim durabilir? 5 Açık azarlama Örtülü sevgiden iyidir. 6 Dostun açtığı yaralar sadıktır; Fakat düşmanın öpüşleri boldur. 7 Tok can gümeçbalından tiksinir; Fakat aç cana her acı şey tatlıdır. 8 Yuvasından avare olan kuş nasılsa, Yerinden avare olan adam da öyledir. 9 Yağ ve buhur yüreği sevindirir; Dostun tatlılığı da candan gelen öğüttendir. 10 Kendi dostunu ve babanın dostunu bırakma; Ve felâketin gününde kardeşinin evine gitme; Yakın komşu ırak kardeşten iyidir. 11 Oğlum, hikmetli ol, ve yüreğimi sevindir, Ta ki, beni ayıplıyana cevap vereyim. 12 Basiretli adam şerri görüp gizlenir; Bön adamlar ise, ileri geçip zarar görürler. 13 Yabancıya kefil olanın esvabını al; Ecnebi kadına kefil olandan rehin al. 14 Sabah erken kalkıp yüksek sesle dostunu kutluyan adam, Ona lânet sayılır. 15 Çok yağmurlu günde ardı kesilmiyen damlama, Ve kavgacı karı, birbirine benzerler; 16 Onu tutmak istiyen yeli tutmak istiyor, Ve sağ eli yağı kavramak istiyor. 17 Demir demiri biler; Ve adam da dostunun yüzünü biler. 18 İncir ağacını tımar eden onun meyvasını yer; Ve efendisine bakan izzet bulur. 19 Su yüzü yüze gösterdiği gibi, Yürek de insanı insana gösterir. 20 Ölüler diyarı ve Helâk yeri hiç doymaz; İnsanın gözleri de hiç doymaz. 21 Pota gümüş için, ve ocak altın içindir; Adam da övülmesile denenir. 22 Sefihi buğdayla beraber dibekte tokmakla dövsen bile, Sefaheti ondan ayrılmaz. 23 Davarının halini iyice bil, Ve sığırlarına dikkat et; 24 Çünkü zenginlik daimî değildir; Ve taç nesilden nesle kalır mı? 25 Çayır toplanır, ve çimen kendini gösterir, Ve dağların otu toplanılır. 26 Kuzular senin giyeceğin içindir, Ve tarlanın bedeli ergeçlerdir; 27 Ve keçilerin südü senin yiyeceğin için, Evinin yiyeceği, ve cariyelerinin geçimi için yeter.
İncil — Kitab-ı Mukaddes
»