161 Tapınaktan gür bir ses duydum. Yedi meleğe, "Gidin, Tanrı kızgınlığının yedi tasını yeryüzüne boşaltın" diyordu. 2 Birinci melek gitti, tasını yeryüzüne boşalttı. Canavarın nişanını taşıyan ve benzerine tapan insanlarda iğrenç, kötücül yaralar açıldı. 3 İkinci melek tasını denize boşalttı. Deniz bir ölünün kanına dönüştü. Denizdeki canlı varlıkların tümü öldü. 4 Üçüncü melek tasını ırmaklara ve su pınarlarına boşalttı. Bunlar kana dönüştü. 5 Sular meleğinin dediğini duydum: "Var Olan, önceden Var Olan, kutsal Olan. Çünkü bunları yargılamakta haklısın sen. 6 Çünkü kutsal yaşamlıların ve peygamberlerin kanını akıttılar. Bu nedenle içsinler diye onlara kan verdin. Onlara böylesi yaraşır." 7 Ve tapınaktan gelen sesi duydum. "Evet, Rab Tanrı, Evrensel Egemen! Çünkü senin yargıların gerçektir, hakçadır" diyordu. 8 Dördüncü melek tasını güneşe boşalttı; insanları ateşle kavurmak için güneşe yetki verildi. 9 İnsanlar cayır cayır yanıp kavruldu. Ve bu büyük sıkıntılar üzerinde yetkisi olan Tanrı'nın adına sövdüler. Günahlarından dönmediler, O'na yücelik vermediler. 10 Beşinci melek tasını canavarın tahtına boşalttı. Canavarın hükümranlığı karanlığa gömüldü. İnsanlar acıdan dillerini çiğnedi; 11 çektikleri acı ve açık yaraları yüzünden göklerin Tanrısı'na sövdüler; eylemlerinden dönmediler. 12 Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağı'na boşalttı. Doğu hükümranlarının yolu hazırlansın diye, Fırat'ın suları kurudu. 13 Sonra baktım; ejderin canavarın ve yalancı peygamberin her birinin ağzından kurbağaya benzer üç kötü ruh çıktığını gördüm. 14 Bunlar belirtiler yapan cinlerin ruhlarıdır. Evrensel Egemen Tanrı'nın büyük gününde kopacak savaş için, tüm yeryüzü hükümranlarını bir araya toplamak amacıyla onlara gitmekteler. 15 Yeryüzü hükümranlarını İbranice Armagedondenen yerde bir araya topladı. 16 "İşte hırsız gibi geliyorum. Çıplak dolaşmasın, utancını görmesinler diye uyanık olana, giysilerini saklayıp koruyana ne mutlu!" 17 Yedinci melek tasını havaya boşalttı. Gökteki tapınağın tahtından gür bir ses yükseldi; "Sonuçlandı" diyordu. 18 Ardından şimşek parıltıları oldu. Sesler, gök gürlemeleri duyuldu ve güçlü bir deprem oldu. Öylesine güçlüydü ki o, yeryüzünde ademoğlu var olalı buna eşit olan bir deprem hiç görülmemişti. 19 Büyük kent üç kesime ayrıldı. Ulusların kentleri yıkıldı. Kızgınlığıyla dolu bardaktaki öfke şarabından kendisine verilsin diye Tanrı koca Babil'i anımsadı. 20 Tüm adalar ortadan çekildi, dağlar gözden kayboldu. 21 İnsanların üzerine gökten talantağırlığında iri dolu düştü. İnsanlar sıkıntıdan ötürü Tanrı'ya sövdüler. Çünkü dolunun yol açtığı sıkıntı korkunçtu. İncil — Thomas Cosmades