101 Kayseriye'de İtalyan denilen taburdan yüzbaşı Kornelyus adında bir adam vardı; 2 Allah'a adanmış ve bütün eviyle birlikte Allah'tan kor-kan biri olup hem halka çok sadaka verir hem de Allah'a devamlı dua ederdi. 3 Günün dokuzuncu saati sularında, bir görüntüde açıkça gördü ki, Allah'ın bir meleği onun yanına gelip kendisine,"Ey Kornelyus" dedi. 4 O ise ona dikkatle bakarak ve korkuyla dolarak, "Nedir, ya Rab?" dedi. O da ona dedi: "Duaların ve sadakaların anılmak için Allah'ın önüne çıktılar. 5 Ve şimdi Yafa'ya adamlar gönder ve Petrus takma adlı Simun denilen birisini getirt. 6 Evi deniz kıyısında olan derici Simun adlı birisinin ya- nında misafir kalıyor; ne yapman gerektiğini o sana söy-leyecek." 7 Ve Kornelyus'a konuşan melek gidince, kendi evinin hiz-metçilerinden ikisini ve kendisine devamlı hizmet eden-lerden Allah'a adanmış bir askeri çağırdı; 8 Ve kendilerine her şeyi anlattıktan sonra onları Yafa'ya gönderdi. 9 Ertesi gün onlar yolculuk edip şehre yaklaşırlarken, al-tıncı saat sularında Petrus dua etmek için dama çıktı. 10 Ve çok acıkıp yemek yemeği arzu etti; ama onlar yemeğihazırlarken onun üzerine bir dalınç hâli geldi; 11 Ve göğün açıldığını ve büyük bir çarşafa benzer bir ka-bın, dört köşesinden bağlı olarak yeryüzüne sarkıtıldığını ve onun üzerine indiğini gördü; 12 Onun içinde yeryüzünün bütün dört ayaklı hayvanlarıyla vahşi hayvanları ve sürüngenler ve göğün kuşları vardı. 13 Ve ona, "Kalk Petrus, kes ve ye!" diye bir ses geldi. 14 Ama Petrus, "Asla, ya Rab! Çünkü ben hiçbir zaman bayağı ya da murdar bir şey yemedim" dedi. 15 Ve tekrar, kendisine ikinci kez, "Allah'ın temiz kıldığınısen bayağı etme" diye bir ses geldi. 16 Ve bu üç kez oldu; ve kab yine göğe, yukarı alındı. 17 Petrus, gördüğü görüntü ne olabilir diye içinden şaşarken işte, Kornelyus'tan gönderilen adamlar da Si-mun'un evini soruşturarak dış kapıda durdular; 18 Ve "Petrus takma adlı Simun burada mı misafir oldu?" diye seslenerek sordular. 19 Petrus ise görüntü üzerinde düşünürken Ruh ona dedi: "İşte, üç adam seni arıyor; 20 Ama kalk, aşağı in ve hiçbir şeyden kuşkulanmadan on-larla git; çünkü onları ben gönderdim." 21 Petrus da aşağıya Kornelyus'tan kendisine gönderilen adamlara inip dedi: "İşte, aradığınız kişi benim; gelişini-zin nedeni nedir?" 22 Onlar da dediler: "Salih ve Allah'tan korkan bir adam ve bütün Yahudi ulusunca kendisi hakkında iyi tanıklıkta bulunulan bir yüzbaşı olan Kornelyus, seni evine çağırıp senden sözler işitmesi için kutsal bir melek aracılığıyla Allah tarafından uyarıldı." 23 Bunun üzerine onları içeriye çağırıp misafir etti. Ve er-tesi gün Petrus onlarla birlikte çıkıp gitti; ve Yafa'dan olan kardeşlerden bazıları onunla birlikte gittiler. 24 Ve ertesi gün Kayseriye'ye girdiler. Kornelyus da kendiakraba ve yakın dostlarını bir araya çağırmış onları bek-liyordu. 25 Ve Petrus içeri girdiği gibi Kornelyus onu karşıladı, ayaklarına kapanarak onun önünde eğildi. 26 Ama Petrus, "Kalk, ben kendim de bir insanım" diyerekonu kaldırdı. 27 Ve onunla konuşarak içeri girip birçok kişinin toplan-mış olduğunu buldu.* 28 Ve onlara dedi: "Başka ırktan biriyle birleşmek ya da yanına gelmek, Yahudi olan bir adam için ne derece ya-sal olmadığını bilirsiniz; ama Allah, hiçbir adama bayağı ya da murdar dememeyi bana gösterdi. 29 Bu nedenle de ben çağrılınca karşı koymadan geldim. Onun için beni hangi nedenle çağırdığınızı soruyorum?" 30 Kornelyus da dedi: "Dört gün önce bu saate kadar oruç tutuyordum; ve dokuzuncu saatte evimde dua ediyordum; ve işte, parlak giysili bir adam önümde durdu, 31 Ve dedi: 'Kornelyus, senin duan işitildi ve sadakaların Allah'ın önünde anıldı. 32 Onun için Yafa'ya gönder ve Petrus takma adlı Simun'uçağırt; kendisi deniz kıyısında derici Simun'un evinde misafir bulunmaktadır; o geldiğinde sana konuşacaktır.' 33 Bunun üzerine sana hemen yolladım; sen de geldiğine iyi ettin. Böylece şimdi biz hepimiz, Allah tarafından sanaemrolunan bütün şeyleri dinlemek üzere Allah'ın önünde hazır bulunuyoruz." 34 Petrus da ağzını açıp dedi: "Gerçekten Allah'ın kişilere saygı gösterip ayrım yapan Allah olmadığını anlıyorum; 35 Ama her ulus içinde kendisinden korkan ve salâh işle-yen O'na makbuldür. 36 Herkesin Rabbi olan İsa Mesih aracılığıyla barışın se-vinçli haberini ilân ederek O'nun İsrail oğullarına gönderdiği sözü, 37 Yuhanna'nın ilân ettiği vaftizden sonra, Galile'den başlayarak bütün Yahudiye'de baştan başa yayılıp gelen sözü, bilirsiniz; 38 Nasıra'dan olan İsa'yı, Allah nasıl Kutsal Ruh'la ve kudretle meshetti! O ki, iyilik yaparak ve İblis tarafından sıkıntı çekenlerin hepsini iyi ederek dolaştı; çünkü Allah O'nunla birlikteydi. 39 Ve biz, hem Yahudilerin ülkesinde hem de Yeruşa- lem'de O'nun yaptığı bütün şeylerin tanıklarıyız; O'nu ağaca asarak öldürdüler. 40-41 Allah O'nu üçüncü günde diriltti; ve O'nu, bütün halka değil, ama Allah tarafından önceden seçilmiş olan tanıklara, ölülerden dirildikten sonra kendisiyle yiyip içen bizlere, açıkça görünmek üzere verdi. 42 Ve dirilerle ölülerin Allah tarafından tayin olunan yar-gıcın O olduğunu halka vazetmeyi ve tamamen tanıklık etmeği bize emretti. 43 O'na iman eden herkes, O'nun adıyla günahların bağış-lanmasını alacaktır diye, bütün peygamberler O'na ta-nıklık ediyorlar." 44 Petrus daha bu sözleri söylemekteyken Kutsal Ruh, sözü işitenlerin hepsinin üzerine indi. 45 Ve sünnetlilikten olup Petrus'la birlikte gelmiş olan bütün imanlılar, Kutsal Ruh armağanının uluslar üzerine de dökülmüş olduğuna şaştılar. 46 Çünkü onların dillerle konuştuklarını ve Allah'ı yücelt-tiklerini duyuyorlardı. O zaman Petrus cevap verdi: 47 "Bizim gibi Kutsal Ruh'u alan bunlar vaftiz olunmasın-lar diye bir kimse suyu yasaklayabilir mi?" 48 Ve Rab'bin adıyla onların vaftiz olunmalarını emretti. O zaman birkaç gün kalması için ona yalvardılar. İncil — Bünyamin Candemir