Araçlar Gözat
Kitap
71 Ve başkahin, "O zaman bu şeyler öyle midir?" dedi. 2 O da dedi: "Adamlar, kardeşler ve babalar, dinleyin: Ata-mız İbrahim Haran'da oturmadan önce, Mezopotam- ya'da bulunduğu zaman yücelik Allah'ı ona göründü; 3 Ve kendisine dedi: 'memleketinden ve akrabanın yanından çık ve sana göstereceğim memlekete gel.' 4 O zaman Kildanilerin ülkesinden çıkıp Haran'da oturdu; ve babası öldükten sonra, Allah onu oradan alıp şimdi sizin oturduğunuz bu memlekete getirdi. 5 Ve onda kendisine bir miras, ayak basacak bir yer bile vermedi; ve henüz çocuğu yokken, onu kendisine ve ken-disinden sonra soyuna mülk olarak vereceğini vaat etti. 6 Ve Allah şöyle konuştu: 'Onun soyu yabancı bir ülkede misafir olacak; ve onu dörtyüz yıl köle edip ona kötü davranacaklar.' 7 'Ve Allah dedi: 'Kölelik edecekleri ulusu ben yargıla-yacağım; ve bu şeylerden sonra çıkacaklar ve bu yerde bana hizmet edecekler.' 8 Ve ona sünnet antlaşmasını verdi; ve böylelikle İbrahim İshak'ın babası oldu ve onu sekizinci günde sünnet etti; ve İshak Yakub'un, Yakub da on iki ataların babası oldu. 9 Ve atalar Yusuf'u kıskanarak onu Mısır'a sattılar; ve Allah onunla beraberdi; 10 Ve onu bütün sıkıntılarından kurtardı; ve Mısır kralı Fi-ravun'un önünde ona lütuf ve bilgelik verdi; o da kendi-sini Mısır'ın ve tüm evinin üzerine vali tayin etti. 11 Ama bütün Mısır ve Kenan ülkesi üzerine kıtlık ve bü-yük sıkıntı geldi; ve atalarımız yiyecek bulmuyorlardı. 12 Yakup ise Mısır'da buğday bulunduğunu duyunca, il-kin atalarımızı gönderdi. 13 Ve ikinci defasında Yusuf kardeşlerine açıklanmış ol-du; ve Yusuf'un ailesi Firavun'a belli oldu. 14 Yusuf da gönderip babası Yakub'u ve bütün akrabasını, yetmiş beş canı çağırdı. 15 Ve Yakup Mısır'a indi; kendisi ve atalarımız öldüler; 16 Ve onlar Şekem'e götürülerek, Şekem'in babası olan Hamor oğullarından bir miktar para pahasına İbrahim'in satın aldığı mezara konuldular. 17 Ama Allah'ın İbrahim'e yemin ettiği vaadin vakti yak-laştığında, Mısır'da halk çoğalıp artmıştı; 18 Ta Yusuf'u tanımayan başka bir kral kalkana dek. 19 O kral soyumuzla kurnazca davranıp, yaşamasınlar di-ye bebeklerini dışarı atmaya zorlayarak atalarımıza kötü muamele etti. 20 Musa o zamanda doğmuştu ve gayet çok güzeldi; ve üç ay babasının evinde yetiştirildi; 21 Ve açıkta bırakıldığında, Firavun'un kızı onu alıp ken-disine oğul olarak yetiştirdi. 22 Ve Musa, Mısırlıların bütün bilgeliğinde öğretilmiş olup sözlerde ve işlerde güçlüydü. 23 Ve kırk yaşını doldurunca, yüreğine kardeşleri olan İs-rail oğullarını ziyaret etme arzusu geldi. 24 Ve birine haksızlık edildiğini görünce onu savundu ve Mısırlıyı öldürerek ezilenin öcünü aldı. 25 Çünkü Allah'ın kendi eliyle onlara kurtuluş vermekte olduğunu kardeşleri anlarlar diye düşünüyordu; oysa on-lar anlamadılar. 26 Ertesi gün çekişmekte olanlara gözüküp onları barışmaya zorlayarak, 'Adamlar, siz kardeşsiniz, neden birbirinize haksızlık ediyorsunuz?' dedi. 27 Ama komşusuna haksızlık eden kişi onu itip dedi: 'Se-ni üzerimize kim yönetici ve yargıç tayin etti? 28 Dün Mısırlıyı öldürdüğün gibi beni de öldürmek mi is-tiyorsun?' 29 Musa da bu söz üzerine kaçtı ve Midyan ülkesinde mi-safir oldu; orada iki oğul babası oldu. 30 Ve kırk yıl tamam olunca, Sina dağı çölünde, çalının ateş alevi içinde kendisine Rab'bin bir meleği göründü. 31 Ve Musa bunu görünce, görüntüye şaştı ve bakmak için yaklaşırken, ona Rab'bin şu sesi geldi: 32 'Ben senin atalarının Allahıyım; İbrahim'in Allahı, İs-hak'ın Allahı ve Yakub'un Allahı.' Ve Musa'yı titreme alıpbakmaya cesaret etmedi. 33 Ve Rab ona dedi: 'Ayaklarından çarıklarını çıkar; çün-kü üzerinde durduğun yer kutsal topraktır. 34 Mısır'daki halkıma yapılan kötü muameleyi görmeye, gerçekten gördüm ve onların iniltisini işittim; ve onları kurtarmak için indim; ve şimdi gel, seni Mısır'a gönde-receğim.' 35 'Seni kim yönetici ve yargıç tayin etti?' diyerek reddet-tikleri bu Musa'yı Allah, çalıda kendisine görünen me-leğin eliyle yönetici ve kurtarıcı olarak gönderdi. 36 Bu kişi, Mısır'da ve Kızıl Deniz'de ve çölde kırk yıl harikalar ve belirtiler yaparak onları çıkardı. 37 İsrail oğullarına, 'Allahınız Rab size kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber kaldıracak, onu din-leyeceksiniz' diyen bu Musa'dır. 38 Çölde topluluk içinde olan, Sina dağında kendisiyle konuşan melekle birlikte ve atalarımızla birlikte olan odur; o ki, bize vermek üzere diri sözler aldı. 39 Atalarımız ona itaat etmek istemediler, ama onu kendi-lerinden itip uzaklaştırdılar ve yüreklerinde Mısır'a geri döndüler; 40 Harun'a, 'Bize, önümüzce gidecek ilâhlar yap; çünkü bizi Mısır diyarından çıkaran o Musa'ya ne oldu bilmi-yoruz' dediler. 41 Ve o günlerde bir buzağı yaptılar ve puta kurban sunup kendi ellerinin işleriyle sevindiler. 42 Ama Allah döndü ve onları gök ordusuna hizmet et-meğe terk etti; peygamberler kitabında yazılı olduğu gibi:'Ey İsrail evi, çölde kırk yıl bana mı boğazlanmış hay-vanlar ve kurbanlar sundunuz? 43 Ve Molok'un çadırını ve ilâhınız Remfan'ın yıldızını, onlara tapınmak üzere yaptığınız benzetileri taşıdınız. Ve sizi ben Babil'in ötesine kaldırıp götüreceğim.' 44 Gördüğü örneğe göre yapsın diye, Musa'ya Konuşan'ın emrettiği gibi kurulan tanıklık çadırı çölde atalarımızın arasındaydı; 45 Atalarımız onu, öncekilerden sıra ile alarak Yeşu ile birlikte, atalarımızın önünden Allah'ın kovduğu ulusların mülküne getirdiler; ta Davut'un günlerine dek; 46 O Davut ki, Allah'ın önünde lütuf buldu ve Yakup'un Allahına bir konut bulmak için dilekte bulundu. 47 Ama Süleyman O'na bir ev yaptı. 48 Oysa en yüce Olan, elle yapılmış tapınaklarda oturmaz; peygamberin dediği gibi: 49 'Gök benim tahtım ve yer ayaklarımın basamağıdır; siz bana nasıl ev yapacaksınız? Rab diyor; ya da benim rahatımın yeri neresidir? 50 Bütün bu şeyleri benim ellerim yapmadı mı?' 51 Ey sert enseli, yürekleri ve kulakları sünnetsiz olan siz-ler! Siz her zaman Kutsal Ruh'a karşı direniyorsunuz; atalarınızın ettiği gibi siz de ediyorsunuz. 52 Atalarınız peygamberlerin hangisine zulmetmediler ki? Ve salih Olan'ın gelişi hakkında önceden bildirenleri öldürdüler; şimdi siz, O'nun ele verenleri ve katilleri ol-dunuz. 53 Siz ki, meleklerin düzenlemesiyle Yasa'yı aldınız ve tut-madınız." 54 Ve onlar bu şeyleri duyunca gazaplandılar ve ona diş gıcırdattılar. 55 Ama o, Kutsal Ruh'la dolu olup göğe dikkatle bakarak Allah'ın yüceliğini ve Allah'ın sağında duran İsa'yı gördü; 56 Ve dedi: "İşte, göklerin açıldığını ve İnsanoğlu'nun Al-lah'ın sağında durmakta olduğunu görüyorum." 57 Onlar da yüksek sesle bağırarak kulaklarını tıkadılar ve hep birlikte onun üzerine hücum ettiler; 58 Ve onu şehirden dışarı atıp taşladılar; Ve tanıklar onun giysilerini Saul denilen bir gencin ayakları dibine koy-dular. 59 Ve Stefanos, "Ya Rab İsa, ruhumu al" derken ve dua ederken onu taşladılar. 60 Ve diz çöküp yüksek sesle, "Ya Rab, bu günahı onlara yükleme" diye bağırdı. Ve bunu söyleyince uyudu.
İncil — Bünyamin Candemir
»