171 Ve Amfipolis ile Apolonya'dan geçerek Sela-nik'e geldiler; orada Yahudilerin havrası vardı. 2-3 Pavlus geleneği üzere onların yanına girdi; ve üç Sept günü Kutsal Yazılardan, Mesih'in elem çekmesi ve ölü-ler arasından dirilmesi gerektiğini açıklayarak ve kanıt göstererek onlarla tartıştı; ve, "Size ilân ettiğim bu İsa, Mesih'tir" dedi. 4 Ve onlardan bazıları, Allah'a tapan Yunanlılardan büyük bir kalabalık ve ileri gelen kadınlardan birkaçı değil, epey-cesi inandılar ve Pavlus'la Silas'a katıldılar. 5 Ama iman etmeyen Yahudiler kıskanarak çarşı aylakla-rından bazı kötü adamları kendi yanlarına alıp bir kala-balık toplayarak şehri kargaşa içinde ayağa kaldırdılar; ve Yason'un evine saldırarak onları dışarıya, halkın önü-ne çıkarmaya uğraştılar. 6 Ama onları bulmayınca, Yason'u ve bazı kardeşleri şeh-rin reisleri önüne sürükleyip bağırdılar: "Dünyayı altüst eden bunlar buraya da geldiler; 7 Yason onları evine kabul etti; ve bunların hepsi İsa diye başka bir kralın var olduğunu söyleyerek Kayser'in emirlerine aykırı davranıyorlar." 8 Ve onlar bu şeyleri işiten kalabalığı ve şehrin reislerini huzursuz ettiler. 9 Ve Yason ile öbürlerinden kefalet alarak onları salıver- diler. 10 Kardeşler de geceleyin Pavlus'la Silas'ı hemen Veri-ya'ya gönderdiler; onlar varınca Yahudilerin havrasına gittiler. 11 Ve bunlar Selanik'te olanlardan daha soylu idiler; bu şeyler öyle midir diye, her gün Kutsal Yazıları inceleye-rek sözü tüm istekle kabul ettiler. 12 Böylece, gerçekten onlardan birçokları ile az sayıda ol-mayan epeyce saygın Yunanlı kadınlar ve erkekler iman ettiler. 13 Ama Selanik'ten olan Yahudiler, Allah'ın sözünün Pavlus tarafından Veriya'da da ilân edildiğini farkedince, oraya da gelerek kalabalıkları kışkırttılar. 14 Ve o zaman kardeşler, Pavlus'u denize gitmek üzere hemen gönderdiler; ama Silas ile Timoteos, her ikisi ora-da kaldı. 15 Ve yolda Pavlus'a kılavuzluk edenler onu Atina'ya ka-dar getirdiler; ve mümkün olduğu kadar yanına çabuk gelsinler diye ondan Silas ile Timoteos'a emir alarak ay-rıldılar. 16 Pavlus ise Atina'da onları beklerken, şehrin putlarla dolu olduğunu görünce, ruhu kendi içinde acı bir şekilde tahrik olundu. 17 Bu nedenle, havrada Yahudilerle ve tapınan kişilerle ve çarşıda her gün karşılaştığı kişilerle tartışıyordu. 18 Ama Epikürcü ve Stoacı filozoflardan bazıları kendisi-ne rastladılar. Ve bazıları, "Bu geveze ne demek istiyor?"Başkaları da, "Bu, yabancı ilahların bir habercisi olduğu görünüyor" dediler; çünkü İsa'nın ve dirilişin müjdesini onlara ilân ediyordu. 19 Ve kendisini tutarak Ariopagos'a götürüp dediler: "Se-nin tarafından söylenen bu yeni öğretişin ne olduğunu bilebilir miyiz? 20 Çünkü sen bizim kulaklarımıza bazı yabancı şeyler ge-tiriyorsun. Onun için bu şeylerin ne demek olduğunu bil-mek isteriz." 21 Bütün Atinalılar ve oradaki konuk yabancılar, yeni bir şey konuşup dinlemekten başka bir şeyle boş vakitlerini geçirmezlerdi. 22 Pavlus da Ariopagos'un orta yerinde durup dedi: "Ey Atinalı adamlar, ben sizi bütün şeylerde çok dindar görü-yorum; 23 Çünkü ben geçip giderken ve tapındığınız nesnelere bakarken üzerinde, 'BİLİNMEYEN ALLAH'A' diye yazılı bir sunak da buldum. Bunun için kendisini bilmeden ta-pındığınızı, evet O'nu ben size ilân ediyorum. 24 Dünyayı ve içinde bulunan bütün şeyleri yaratan Allah, göğün ve yerin Rab'bi olduğundan, elle yapılmış tapınaklarda oturmaz; 25 Hepsine hayat, soluk ve her şeyi veren kendisi olduğuna göre, bir şeye muhtaçmış gibi insan elleriyle de O'na hizmet edilmez; 26 Ve önceden tayin ettiği vakitlerini ve yerleşim yerleri-nin sınırlarını kararlaştırarak bütün yeryüzünde oturmak üzere insanların her ulusunu bir kandan yarattı; 27 Öyle ki, Allah'ı arasınlar; belki el yordamıyla da olsa O'nu bulsunlar; gerçi O hiç birbirimizden uzak değildir. 28 Çünkü O'nda yaşıyoruz ve hareket ediyoruz ve varız; sizin şairlerinizden bazılarının da dediği gibi: 'Çünkü biz de O'nun evladıyız.' 29 Bunun için, Allah'ın evladı olduğumuza göre, Tanrısal varlığın, insan sanatının ve hayalinin oyma şeylerine, al-tına, ya da gümüşe, ya da taşa benzer olduğunu düşünme-meliyiz. 30 Onun için, Allah gerçekten bilgisizlik zamanlarını gör-memezlikten geldi; şimdi ise her yerde her insanın tövbe etmesini emrediyor; 31 Çünkü atamış olduğu Kişi aracılığıyla dünyayı adaletle yargılayacağı bir gün saptamıştır; O'nu ölüler arasından diriltmekle bütün herkese güvence vermiştir." 32 Ve ölülerin dirilişi hakkında duyunca bazıları alay etti; başkaları da, "Bunun hakkında seni yine dinleyeceğiz" dediler. 33 Ve böylece Pavlus onların ortasından çıktı. 34 Ama bazı adamlar ona katılarak iman ettiler; onların arasında Ariopagos'lu Diyonisios ve Damaris denilen bir kadın ve onlarla birlikte başkaları da vardı. İncil — Bünyamin Candemir