Sur Kenti için Yakılan Ağıt

271 Sur Kenti için Yakılan Ağıt RAB bana şöyle seslendi: 2 “İnsanoğlu, Sur Kenti için bir ağıt yak. 3 Denizin kıyısında kurulmuş, kıyı halklarıyla ticaret yapan Sur Kenti’ne de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor:
“ ‘Ey Sur, güzellikte kusursuzum dedin.
4 Sınırların denizin bağrındaydı,
Kurucuların güzelliğini doruğa ulaştırdılar.
5 Bütün kerestelerini
Senir’in çam ağaçlarından yaptılar,
Sana direk yapmak için
Lübnan’dan sedir ağaçları aldılar.
6 Küreklerini Başan meşelerinden,
Güverteni Kittim kıyılarından getirilen
Selvi ağaçlarından yaptılar,
Fildişiyle süslediler.
7 Mısır’ın işlemeli ince keteninden yelkenin,
Bayrağın oldu senin.
Güvertenin gölgeliği Elişa kıyılarının
Lacivert, mor kumaşındandı.
8 Kürekçilerin Saydalı ve Arvatlı’ydı,
Gemicilerin, içindeki becerikli kişilerdi, ey Sur.
9 Gemilerindeki gedikleri onaranlar
Geval’ın deneyimli, usta adamlarıydı.
Denizdeki bütün gemiler ve denizciler
Mallarını değiş tokuş etmek için sana geldiler.
10 Persli, Ludlu, Pûtlu askerler
Ordunda hizmet etti.
Kalkanlarını, miğferlerini
Duvarlarına astılar,
Sana görkem kazandırdılar.
11 Arvat’tan, Helek’ten gelen adamlar
Çepeçevre duvarlarını korudular.
Gammat’tan gelen adamlar
Kulelerinde beklediler.
Kalkanlarını duvarlarına astılar.
Güzelliğini doruğa ulaştırdılar.
12 “ ‘Tarşiş seninle ticaret yaptı,
Sende her çeşit mal vardı.
Mallarına karşılık
Sana gümüş, demir, kalay, kurşun verdiler.
13 Yâvan, Tuval, Meşek seninle ticaret yaptı,
Mallarına karşılık
Sana köle ve tunç kaplar verdiler.
14 Beyttogarma halkı
Mallarına karşılık
Sana at, savaş atı, katır verdi.
15 Rodos halkı seninle ticaret yaptı.
Birçok kıyı halkı senin müşterindi.
Senden aldıkları mala karşılık
Fildişi ve abanoz verdiler.
16 Sende çok çeşit ürün olduğundan,
Edom seninle ticaret yaptı.
Mallarına karşılık
Sana firuze, mor kumaş, işlemeli giysiler,
İnce keten, mercan, yakut verdiler.
17 Yahuda ve İsrail seninle ticaret yaptı.
Mallarına karşılık
Sana Minnit buğdayı, darı, bal, zeytinyağı, pelesenk verdiler.
18-19 Ürünlerinin çeşitliliği, malının bolluğundan ötürü
Şam seninle ticaret yaptı.
Mallarına karşılık
Sana Helbon şarabıyla Sahar yünü,
Uzal’dan getirilmiş şarap tekneleri verdi.
Sana getirilen mallar arasında
İşlenmiş demir, tarçın, güzel kokulu kamış vardı.
20 Dedan halkı mallarına karşılık
Sana eyerlik kumaş verdi.
21 Arabistan ve Kedar önderleri müşterindi,
Mallarına karşılık
Sana kuzu, koç, teke verdiler.
22 Saba ve Raama tüccarları seninle ticaret yaptı,
Mallarına karşılık
Sana her çeşit baharatın en iyisini, değerli taşlar, altın verdiler.
23 Harran, Kanne, Eden, Saba, Aşur, Kilmat tüccarları
Seninle ticaret yaptı.
24 Pazarlarındaki mallara karşılık
Güzel giysiler, lacivert kumaş, işlemeler,
Sık dokunmuş, iplerle sarılmış renkli halılar verdiler.
25 Ticaret gemileri senin mallarını taşıdı,
Denizin bağrında büyük yükle doldun.
26 Kürekçilerin seni açık denizlere götürdü,
Ama doğu rüzgarı
Denizin bağrında parçaladı seni.
27 Gemin kazaya uğrayacağı gün,
Zenginliğin, malların, ticari eşyaların,
Gemicilerin, kılavuzların, kalafatçıların,
Seninle ticaret yapanlar,
Askerlerin ve gemide olan herkes
Denizin derinliklerine batacak.
28 Gemicilerinin bağırışından
Kıyılar titreyecek.
29 Kürekçiler gemilerini bırakacak,
Gemicilerle kılavuzlar kıyıda duracak.
30 Yüksek sesle haykırıp
Senin için acı acı ağlayacaklar;
Başlarına toprak serpecek,
Külde yuvarlanacaklar.
31 Senin yüzünden başlarını tıraş edecek,
Çul kuşanacaklar.
Senin için acı acı ağlayacak,
Yas tutacaklar.
32 Ağlayıp yas tutarken,
Senin için bir ağıt yakacaklar:
Her yanı denizle çevrili Sur Kenti gibi
Susturulmuş bir kent var mı?
33 Malların denizaşırı ülkelere vardığında
Birçok ulusu doyurdun,
Büyük zenginliğin, çeşit çeşit malınla
Dünya krallarını zenginleştirdin.
34 Şimdiyse denizde, suların derinliklerinde
Darmadağın oldun,
Malların ve çalışanlarının tümü
Seninle birlikte battı.
35 Kıyı halkları
Başına gelenlere şaştılar;
Krallarının tüyleri korkudan diken diken oldu,
Yüzleri sarardı.
36 Ulusların arasındaki tüccarlar,
Başına gelenlere şaşacaklar;
Sonun korkunç oldu.
Bir daha var olmayacaksın.’ ”

İncil — Yeni Çeviri 2009