31 KANLI şehrin vay başına! hep yalanla ve soygunculukla dolu; şikâr ortadan kalkmıyor. 2 Kamçının sesi, ve tekerlekler gürültüsünün sesi, ve koşan atlar, ve sıçraşan cenk arabaları, 3 saldıran atlılar, ve yalabık kılıç, ve pırıldıyan mızrak, ve vurulmuşlar alayı, ve büyük ölüler yığını, ve leşlerin sonu yok; leşlerine ayakları takılıyor; — 4 sevimli fahişenin, afsunlar sahibesinin, fahişeliklerinin çokluğundan ötürüdür, fahişeliklerile milletleri, ve afsunları ile aşiretleri satıyor. 5 İşte, ben sana karşıyım, ordular RABBİNİN sözü, ve senin eteklerini yüzüne kaldıracağım; ve milletlere senin çıplaklığını, ve ülkelere aybını göstereceğim. 6 Ve senin üzerine pislikler atacağım, ve seni rüsvay edeceğim, ve seni temaşaya arzedeceğim. 7 Ve vaki olacak ki, sana bakanların hepsi senden kaçacaklar, ve diyecekler: Nineve viran oldu; onun için kim dövünür? nereden senin için teselli ediciler arıyayım? 8 Sen No-amondan daha iyi misin? o şehir ki, ırmaklar arasında bulunuyordu, çevresinde sular vardı; hisarı denizdi, ve duvarı denizdendi. 9 Habeş ili ile Mısır onun kuvveti idi, ve sonsuzdu; Put ve Lubîler onun yardımcıları idiler. 10 Böyle iken yine sürüldü, sürgünlüğe gitti; yavruları da bütün sokak başlarında yere çalındılar; ve itibarlı adamları için kura attılar, ve bütün büyükleri zincirlere vuruldular. 11 Sen de sarhoş olacaksın; saklanacaksın; düşman önünde sen de sığınacak hisar arıyacaksın. 12 Senin bütün hisarların ilk turfandaları ile incir ağaçları gibidir; silkince yiyenin ağzına düşecekler. 13 İşte, senin içinde kavmın kadın oldular; memleketinin kapıları düşmanlarına geniş açıldılar; senin kapı sürgülerini ateş yiyip bitirdi. 14 Muhasara vakti için kendine su çek; hisarlarını pekiştir; çamura girip balçığı çiğne; tuğla ocağını pekiştir. 15 Ateş orada seni yiyip bitirecek; kılıç seni kesip atacak; yelek gibi seni yiyecek; yelek gibi çoğal, çekirge gibi çoğal. 16 Kendi tüccarlarını göklerin yıldızlarından ziyade çoğalttın; yelek yayılır, sonra kaçıp gider. 17 Senin emîrlerin çekirgeler gibi, ve başbuğların çekirge sürüsü gibi, o sürü ki günün serinliğinde çitlere konar, güneş doğunca kaçar, ve yerleri bilinmez, neredeler. 18 Ey Aşur kıralı, çobanların uyuyor; ileri gelenlerin kımıldamıyor; dağlar üzerinde kavmın dağıldı, ve toplıyan yok. 19 Senin kırığına dindirecek ilâç yok; yaran iyi olmaz; haberini işitenlerin hepsi senin için el çırpıyorlar; çünkü ardı kesilmeden senin kötülüğün kimin üzerinden geçmedi? İncil — Kitab-ı Mukaddes